WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. Değinilen Yasanın 120 nci maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır. Anılan maddeye göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır....

    İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6 ncı maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. Değinilen Yasanın 120 nci maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır....

    müvekkili tarafından devralınmasının akıl ve mantık ile izahının bulunmadığını, mahkemenin tüm bu verilere rağmen sözleşmeyi işletme devir sözleşmesi olarak kabul edip buna göre karar vermesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin daha önce işyerinde çalışan işçilere iş teklifinde bulunmadığını, işyeri kapandığı için ortada kalan işçilerin müvekkilinden iş istemesi üzerine yanında iş verdiğinin tanık beyanları ile sabit olduğunu bu nedenlerle davanın reddinin gerektiğini belirtmiştir....

    İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6 ncı maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. Değinilen Yasanın 120 nci maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır....

    Davalı vekili, işçiler tarafından açılan tazminat davasında her bir işveren açısından ayrı ayrı tazminata hükmedildiğini, müvekkilinin kendi aleyhinde hükmedilen kısım bakımından ödeme yaptığını, işyeri devir sözleşmesinde devir tarihi itibari ile işten çıkarılma hallerinin hüküm altına alındığını, müvekkilinin işçileri devir tarihinde işten çıkarmadığını ve bu haliyle başkaca borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ... ile davalı ... arasında 12.11.2008 tarihinde iş yeri devir sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmede 01.01.2006 tarihinden beri iş yerinde çalışan ....'ın işine son verilmesi durumunda tazminatının devir alana ait olacağı konusunda özel hüküm bulunduğu, dava dışı ....'...

      Maddesinde, "İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer. Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür. Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır." hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm iş hukukunda işyeri devri ve bunun iş sözleşmesi üzerindeki etkisini düzenlemektedir....

      DAVA Asıl davada davacı ... vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan 20.06.2013 tarihli işyeri devir sözleşmesi uyarınca davalıya ait ......

        Şirket yetkilisi, ... tarafından ödendiği, taraflar arasındaki Özel Eğitim Kurumları İş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı devir sözleşmesi ve eki niteliğindeki düzeltme beyanname kapsamında davacının, davalı devralandan bu ödemenin rücuen tahsilini talep edebileceği, ödenen vergi borç tutarı olan 341.491,13 TL tutarında alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir. Dava, taraflar arasındaki özel öğretim kurumları işyeri açma ve çalışma ruhsatı devir sözleşmesi kapsamında devreden davacı tarafından ödenen vergi borçlarının devralan davalıdan rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Somut olayda; davacı ile davalı arasında imzalanan İzmir .... Noterliği’nin 05.03.2018 tarihli ... yevmiye numaralı “Özel Öğretim Kurumları İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı Devir Sözleşmesi” ile Özel ......

          Kaldı ki yargılamaya konu somut olayda iddia edilen fesih tarihinde alt işveren dahi değişmemiş, aynı alt işveren yeni ihale dönemi için yeni bir işyeri sicil numarası ile davacı işçiyi çalıştırmaya devam etmiştir. Diğer taraftan, işyerinin özelleştirilmesi sebebi ile br başka asıl işveren devri genel olarak "işyerinin veya bir bölümünün devri" niteliğinde olup 4857 SY'nın 6. maddesinde: "İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer. .... Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz. ..." denildiğine göre devir işlemi devreden işveren açısından fesih olarak değerlendirilemez. Öte yandan Yargıtay 22....

          Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; taraflar arasında işyeri devri sözleşmesi yapıldığı ve buna istinaden dava konusu bonoların verildiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafça sözleşme gereği davalının müşteri çevresini de devretmesi gerekirken bu edimin ifa edilmemesi nedeniyle sözleşmedeki menkul malların dışında ayrıca işyeri devir bedeli olarak belirlenen tutarın karşılığı olan bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitinin istendiği, davalı tarafça ise sözleşmede yazılı edimlerin yerine getirildiği ve bonolardan dolayı alacaklı olduğunun savunulduğu, her ne kadar davacı tarafça davalının müşteri portföyünü devretmediği iddia edilmiş ise de, sözleşme içeriğinde bu hususta bir madde bulunmadığı, işyeri demirbaşlarına ve işyeri devrine dair düzenleme yapılmışsa da, davalının ticari ünvanını devir kapsamı dışında tutup bu ünvan altında iş yapma hakkını da saklı tutmuş olduğunun görüldüğü, anılan "işyeri devri sözleşmesi"nin adi yazılı şekilde yapılmış olup...

          UYAP Entegrasyonu