Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; 7166 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair Kanun ve de taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri uyarınca davacı tarafın tüm işçilik alacaklarından sorumlu olduğunun kabulü gerektiğini, müvekkili şirkete ihale neticesinde sadece işçilik maliyetleri ve sözleşme gideri adı altında ödeme yapılmadığını, bu ödemeler dışında ayrıca herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu ödemelerin gerçekleştirilmemesine rağmen müvekkili şirketten rücu talebinde bulunulmasının hukuka aykırı olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, sözleşmeden kaynaklı işçilik alacaklarından sorumlu olunduğu kabul edilse dahi davacı kurumun da asıl işveren alt işveren ilişkisinden kaynaklı olarak söz konusu bedellerden yarı yarıya sorumlu olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

İlk derece mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşme ve eki niteliğindeki hizmet alım teknik şartnamesinin 5.maddesine göre işçilik alacaklarından yüklenicinin sorumlu olduğunun kararlaştırıldığından bahisle alt işverenin ödediği işçilik alacaklarını üst işverenden talep edemeyeceğinden bahisle davanın reddine dair karar verildiği görülmüştür. Dava, alt işverenin üst işverene karşı ödediği işçilik alacaklarının rucüen tahsiline yönelik alacak davasıdır. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan sözleşme ve ayrılmaz parçası olan teknik şartnamedeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, teknik şartnamenin 5.maddesindeki düzenlemede personelin maaş, sigorta, kıdem tazminatı vb. tüm mali kanuni yükümlülüklerin yüklenici davacı tarafından karşılanacağı yönündeki düzenleme kapsamında yüklenicinin işçilik alacaklarından sorumlu olacağı açıktır. Bu nedenle üst işveren konumunda olan davalının ödenen işçilik alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığının kabulü gerekir....

Maddesinde sayılan ticari davaların konusunu oluşturur mahiyette olmaması taraflar arasında bu yönde bir çekişme de bulunmaması, İş Kanunu'ndan kaynaklı işçilik alacaklarının tahsiline yönelik alacak davası olması ve bu davada 7036 sayılı yasanın 5/1 maddesi uyarınca İş Mahkemelerinin görevli olması hususu dikkate alındığında, mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından, HMK'nın 114 ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın görev nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....

    Dolayısı ile Bakanlık davacının işçilik alacaklarından asıl işveren olarak diğer davalı ile birlikte sorumludur. Mahkemece yanlış değerlendirme ile davalı Bakanlık açısından davanın husumetten reddi hatalı olup karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, davalı Üniversite harçtan muaf olup harç alınmasına yer olmadığına, 13.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Ancak bu durum ruhsat sahibinin Maden Kanunundan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.” hükmünün 24/06/2010 tarihinde yürürlüğe girmiş olması, 24/06/2010 tarihinden önceki dönem için rödövansçı işçilerinin o işyeri ile ilgili doğan işçilik alacaklarından ruhsat sahibinin de sorumlu olduğu şeklinde bir yoruma imkan vermeyeceği çünkü somut uyuşmazlıkta olduğu gibi geçerli bir rödövans sözleşmesinin varlığı durumunda, ruhsat sahibi ile rödövansçı arasındaki ilişkinin niteliğinin başından itibaren aynı olduğu ve bu ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde düzenlenen asıl işveren-alt işveren ilişkisi tanımlamasına uygun olmadığının açık olduğu ve dolayısıyla, geçerli bir rödövans sözleşmesinin varlığı durumunda, 24/06/2010 tarihi öncesi ve sonrası şeklinde bir ayrım yapılmaksızın, ruhsat sahibinin, rödövansçı işçilerinin işçilik alacaklarından sorumlu olmadığının anlaşılmasına göre sonucu itibariyle doğru olan kararın, bu değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki rücuen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı firma ile arasında hizmet alım sözleşmesi olduğunu, davalı bünyesinde bu iş için çalışan dava dışı işçiye açtığı dava sonucu icra takip aşamasında 14.817.69 TL ödendiğini, davalı ile imzalanan sözleşme eki teknik şartnamelerde işçilik alacaklarından davalının sorumlu olması gerektiğinden bahisle ödediği 14.817.69 TL' nin davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemişlerdir....

          Anılan nedenlerle, davacının talep ettiği işçilik alacaklarından sorumluluğumuz cihetine gidilemez. İzah edildiği gibi davacının işçilik alacaklarına ilişkin taleplerini yönelteceği yer sadece davalı ve ihbar edilen firmadır. Davacının iş akdi kod 3 istifa ile sona ermiştir. İş akdi kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermediğinden kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacağı bulunmamaktadır. Buna ilişkin belgelerin davalı ve ihbar edilen firmalardan temini gerekmektedir.'' beyanı ile yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak yeniden karar verilmesi talep edilmiştir. GEREKÇE : Dava, iş sözleşmesinin feshinden kaynaklı işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355 maddesi; istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırılı olarak yapılır, ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir şeklinde düzenleme içermektedir....

          Ayrıca, davalı belediye vekilince , 4857 sayılı yasanın 112.maddesi gereğince işçilik alacaklarından müvekkili belediyenin sorumlu olmadığı ileri sürülmüş ise de, 4857 sayılı yasanın 112.maddesi aynı yasanın 2/6.maddesini ortadan kaldırmamaktadır. 4857 sayılı yasanın 112.maddesi sadece işçilik alacaklarından sorumlu olan işverenler arasındaki iç ilişkiyi düzenlemektedir. İlk derece mahkemesince davacının işçilik alacaklarından davalı belediyenin de müteselsilen sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davalı Şişli Belediyesi vekilinin ileri sürmüş olduğu istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

          Hüküm süresi içinde davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle taleple bağlılık kuralı dikkate alındığında her ne kadar karar doğruysa da mahkemece davalılara arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu belirtilerek işçilik alacaklarından davalı ... sorumlu tutulmuştur. Dosya içindeki Dairemizin temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen işe iade dosyasında davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olmayıp asıl-alt işveren ilişkisi olduğu açıkça belirtilmiştir. Davalı ... asıl işveren olarak hüküm altına alınan işçilik alacaklarından sorumludur....

            Hüküm süresi içinde davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle taleple bağlılık kuralı dikkate alındığında her ne kadar karar doğruysa da mahkemece davalılara arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu belirtilerek işçilik alacaklarından davalı ... sorumlu tutulmuştur. Dosya içindeki Dairemizin temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen işe iade dosyasında davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olmayıp asıl-alt işveren ilişkisi olduğu açıkça belirtilmiştir. Davalı ... asıl işveren olarak hüküm altına alınan işçilik alacaklarından sorumludur....

              UYAP Entegrasyonu