Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden sorumluluk ise son işverene ait olmakla devreden işverenin bu işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Devralan işveren ihbar tazminatı ile kullandırılmayan izin ücretlerinden tek başına sorumludur. İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamında davalılar tarafından çalıştırılan işçiler yönünden, sorumlu oldukları tazminatın rücuen ödenmesi isteminde bulunmuş olup, Dava Hizmet Alım Sözleşmelerine istinaden açıldığından, iş alacaklarından sorumluluk hizmet alım sözleşmesi hükümleri çerçevesinde belirlenir, hizmet alım sözleşmesinde hüküm bulunmaması halinde İş hukuku mevzuatına göre yüklenici ve işveren işçiye karşı işçilik alacaklarından müteselsilen sorumludurlar. Ancak işçinin yüklenici işçisi olması nedeniyle işçilik alacaklarından hizmet sözleşmesi kapsamında nihai olarak yüklenici sorumludur. İş kanunda, alt işveren tarafından çalıştırılan işçiye karşı asıl işverenin de sorumlu kılınması, asıl işverenin iç ilişki açısından da, asıl sorumlu konuma geldiği şeklinde değerlendirilmez....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR ESAS NO : 2020/247 Esas KARAR NO : 2022/738 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/06/2020 KARAR TARİHİ : 06/12/2022 KARAR Y.TARİHİ : 15/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında hizmet alım işi sözleşmesi imzalandığı, bu hizmet alım işi kapsamında çalıştırılan ... 'ın işten çıkarılması sonucunda, işçinin davacı ve davalı aleyhine 4857 sayılı yasadan kaynaklı alacaklar için dava açtığını, Ankara ...İş Mahkemesinin ... E. dosyası ile hükme bağlanan alacak kalemlerine ilişkin Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... E....

        Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir. Somut olayda mahkemece, yukarıda belirlenen ilkelerin aksine, gerekçede ihbar tazminatı dışındaki işçilik alacaklarından tüm alt işverenlerin dönemlerine göre sorumlu tutulmaları gerektiği belirtildiği halde, hükümde, bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde, son alt işverenin kıdem tazminatı dışındaki tüm işçilik alacaklarından sorumlu olacağı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece bilirkişiden yukarıda belirlenen ilkeler doğrultusunda ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı ......

          Dava konusu taleplerin davalı kayıtları ve hesaplamaya dayalı olması nedeni ile belirsiz alacak davasına konu edilebileceği, kaldı ki kısmi dava olarak açıldığı, usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin belirsiz alacak davası açılamayacağı yönündeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

          İhale sözleşmesi ile teknik ve idari şartnamelerde çalışmalardan doğacak işçilik alacaklarından yüklenici şirketlerin sorumlu tutulacağının kararlaştırılmış olması İstinaf kanun yoluna başvuran davalı kurumun yasadan kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Davalı asıl işveren belediye ile dava dışı alt işveren yüklenici şirketler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından davanın sadece davalı belediyeye yönlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının bütünlük arz edecek şekilde aynı nev'i işlerle, aynı görevle, davalı T3sinden iş alan dava dışı yüklenici firmalarda belirsiz süreli iş akdine istinaden 12/09/2015- 09/04/2018 tarihleri arasında aralıksız olarak 2 yıl 6 ay 27 gün süreyle en son şoför olarak çalıştığı, dava dışı yüklenici şirketlerle davalı belediye arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin bulunduğundan kanundan ve sözleşmeden doğan alt işveren işçisinin işçilik alacaklarından davalı belediye sorumludur....

          İhale sözleşmesi ile teknik ve idari şartnamelerde çalışmalardan doğacak işçilik alacaklarından yüklenici şirketlerin sorumlu tutulacağının kararlaştırılmış olması İstinaf kanun yoluna başvuran davalı kurumun yasadan kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Davalı asıl işveren belediye ile dava dışı alt işveren yüklenici şirketler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından davanın sadece davalı belediyeye yönlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının bütünlük arz edecek şekilde aynı nev'i işlerle, aynı görevle, davalı T3sinden iş alan dava dışı yüklenici firmalarda belirsiz süreli iş akdine istinaden 23/10/2015- 09/04/2018 tarihleri arasında aralıksız olarak 2 yıl 5 ay 17 gün süreyle en son şoför olarak çalıştığı, dava dışı yüklenici şirketlerle davalı belediye arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin bulunduğundan kanundan ve sözleşmeden doğan alt işveren işçisinin işçilik alacaklarından davalı belediye sorumludur....

          İhale sözleşmesi ile teknik ve idari şartnamelerde çalışmalardan doğacak işçilik alacaklarından yüklenici şirketlerin sorumlu tutulacağının kararlaştırılmış olması İstinaf kanun yoluna başvuran davalı kurumun yasadan kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Davalı asıl işveren belediye ile dava dışı alt işveren yüklenici şirketler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından davanın sadece davalı belediyeye yönlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının bütünlük arz edecek şekilde aynı nev'i işlerle, aynı görevle, davalı T3sinden iş alan dava dışı yüklenici firmalarda belirsiz süreli iş akdine istinaden 12/09/2015- 09/04/2018 tarihleri arasında aralıksız olarak 2 yıl 6 ay 27 gün süreyle en son şoför olarak çalıştığı, dava dışı yüklenici şirketlerle davalı belediye arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin bulunduğundan kanundan ve sözleşmeden doğan alt işveren işçisinin işçilik alacaklarından davalı belediye sorumludur....

          Oysa, davacı ve davalı tarafın imza altına aldığı ve dava dışı işçinin çalışmasına esas hizmet alım sözleşmesi 01.01.2012-31.12.2012 tarih aralığı için yürürlüğe konulmuş olup; İşçinin çalışmış olduğu her bir alt işveren dönemine isabet eden işçilik alacaklarından, ilgili olan alt işveren sorumlu olacağından, davalı alt işverenin sorumluluğu da sadece kendi dönemi ile sınırlı olmalıdır. Davalının “son işveren“ olması da bu sonucu değiştirmez. Bununla birlikte feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatından ise dava dışı işverenler sorumlu olmayıp, sadece son işveren sorumludur. Başka bir ifade ile davacı üst işveren, dava dışı işçiye ... olduğu ihbar tazminatını ancak son işverenden rücuen tahsilini talep edebilir. Bunun dışındaki tüm işçilik alacaklarından ise, işçinin çalışmış olduğu alt işverenler, davacı üst işverene karşı kendi dönemleriyle sınırlı olmak üzere sorumludurlar....

            Bu itibarla, hizmet akdi devri nedeniyle organik bağ bulunmasa bile, devralan işyeri devirden önceki işçilik alacaklarından sorumludur. Son devralan işveren olan davalı Depar şirketinin, diğer davalı Netat şirketinde geçen hizmetten kaynaklanan işçilik alacaklarından sorumluluğu gözetilemeden, sadece devir tarihinden sonra gerçekleşen işçilik alacaklarından sorumlu tutulması hatalıdır. Ayrıca devirden önceki işçilik alacaklarından, her iki davalı şirketin müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. F) SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu