Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle, davacı söz konusu pay temlikine yönelik önalım hakkı kullanamayacağından mahkemece bu satış işlemi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. 21. Diğer yandan, önalım davasının davalısı önalım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Çünkü, TMK’nın 732 nci maddesi ile bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması hâlinde önalım hakkının kullanılabileceği kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına ilişkin bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir....

    Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı 3. kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz. Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz....

    Somut olayda; davacı, davaya konu taşınmazda paydaş olduğunu bildirerek, önalım hakkına sahip olduğunu, davalı tarafından yapılan satış işleminin kendisine bildirilmediğini belirterek davalıya devredilen 124/593 hisselerinin 01.09.2016 tarihli satış işleminden itibaren 2 yıllık hak düşürücü süre geçmeden 23.01.2017 tarihinde önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescili davası açmıştır. Davalı, taşınmazı 185.000,00 TL bedel karşılığında taşınmazı satın aldığını, tüm paydaşlar arasında fiili taksim bulunduğundan, her bir hissedarın ayrı ayrı evi bulunduğundan açılan davanın haksız olup reddini istemiştir. Mahkemece, taraf tanıklarının dinlendiği ve yapılan yargılama sonucunda, arsa üzerinde paydaşların taksim yaparak her bir hissedarın müstakil evi bulunması nedeniyle fiili taksim nedeniyle önalım şartı yerine gelmediğinden fiili taksim nedeniyle, davanın reddine karar verildiği, karara karşı taraf vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurdukları anlaşılmaktadır....

    olduğunu belirterek, fazlaya ilşkin haklarının saklı kalması kaydıyla, davanın kabulüne, muvazaalı trampa sözleşmesinin tespitine ve buna dayalı tapunun iptaline, önalım hakkı kullanılarak müvekkili adına tesciline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09/11/2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen 26/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının hissedar olduğu 6070 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 103/480 hissenin davalı tarafından dava dışı hissedardan 05.10.2015 tarihinde 120.000,00TL bedel ile satın alındığını, noter aracılığıyla bildirim yapılmadığını belirterek önalım hakkına dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.05.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 845 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davalı ...'nun eski paydaş Safiye Güngör'den satın aldığı 52/3120 pay için önalım hakkını kullandığını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı, fiili taksim nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, fiili taksim nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

        Ancak; yerel mahkeme tarafından yapılan inceleme sonucunda davalının davayı kabul etmesinin tek başına hukuki sonuç doğuramayacağı, yine diğer sınırdaş malikin ikame ettiği ve hali hazırda istinaf aşamasında olup yüksek ihtimalle başkanlığınızca incelenecek dosya gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş olup, yerel mahkemenin haksız ve hukuka aykırı nihai kararının ortadan kaldırılarak 6100 s. H.M.K. madde 353I-6 gereğince dosyanın eksik inceleme ve değerlendirme nedeniyle mahal mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmektedir. AÇIKLAMALAR Önalım hakkı, bir malın üçüncü kişiye satılması halinde hak sahibine tek taraflı bir beyanla o malın alıcısı olabilme yetkisi veren yenilik doğuran bir hak olup, 6537 s. kanunda paylı mülkiyette paydaşlara tanınan önalım hakkı 2014 yılında yapılan bir düzenleme ile tarım arazilerinde sınırdaş tarımsal arazi maliklerine de tanınmıştır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının 11.6.2007 tarihli vekaletnamesi ile vekil tayin edildiğini, davalı tarafından 18.5.2009 tarihindede azledildiğini, azilin haksız olduğunu ve davalı için takip ettiği yasal önalım konulu davayı davalı lehine sonuçlandırdığını ve müteakip icra dosyasınıda takip ettiğini ancak davalının haksız azli nedeniyle vekalet ve karşı vekalet ücretlerini ödenmediğinden bahisle, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla 2007/237 esas sayılı dosya için 15.192,00 TL, 2006/3911 sayılı dosya için 100.TL vekalet ücretinin azil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

          Somut olaya gelince; mahkemece, 10/08/2017 tarihinde yapılan satış nedeniyle açılan önalım davasında önalım bedeli ve masraflar toplamı olan 5.986,00- TL'nin depo edilmesine karar verilmiş, bedel 20/01/2021 tarihinde depo edildikten sonra davanın kabulüne karar verilmiştir. Aradan geçen zaman içinde taşınmazın değerinde meydana gelen objektif artışlar ve enflasyon olgusu nedeniyle kurda meydana gelen değişikliklerin önalım bedelinin belirlenmesine etkisi olduğu kabul edilmelidir. Yargılamanın uzaması, önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle davacıyı, amaç dışında zenginleştirecek ve alıcı davalıyı da fakirleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.04.2004 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkı nedeniyle ... iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu