Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Önalım hakkına konu payın dava sırasında bir başka kişiye veya satışı yapan paydaşa satılması halinde davacının 6100 sayılı HMK'nın 125. maddesi hükmü uyarınca seçimlik hakkı olduğundan dilerse davayı yeni satın alan şahsa yöneltir, dilerse davasını tazminata dönüştürerek davalı hakkındaki davasını devam ettirir. Bu nedenle, davacıya seçimlik hakkını kullanması için süre verilmelidir. Önalım hakkına ilişkin payın satış yapan önceki paydaşa dönmesi davacının ilk satışta doğan önalım hakkını kullanmasına engel değildir. Bu gibi hallerde ilk satış bedeli ile ikinci satış bedeli farklı ise; davacının hangi satış bedelinden sorumlu olacağı önem kazanır. Önalım davası açıldıktan sonra davaya konu payı satın alan kimse önalım davasının açıldığını bilerek kötüniyetle iktisap etmişse davacı daha düşük ise ilk satış sözleşmesindeki satış bedeli ile, aksi halde son satış bedeli ile sorumludur....

Davacı vekili 06.02.2020 tarihinde yasal süresinde açtığı önalım davası ile, önalım hakkı nedeniyle payların iptali ve davacı adına eşit olarak tescilini istemiştir. Davalılar tapudaki işlemin satış davalı Hamdi'nin yaşlı olması nedeniyle, davalı Hasan'ın Hamdi'nin işleri ile ilgilendiğini bu nedenle; bağış olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık işlemin 27/03/1957 tarih ve 12/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında kalıp kalmadığı, buna bağlı olarak davacının önalım hakkı kullanıp kullanılmayacağı noktasında toplanmaktadır. Dava dosyasında mevcut tapu kaydından ve resmi senetten, dava konusu payın bulunduğu taşınmazlardaki diğer kardeş dava dışı Ali Rıza Yaman'ın hisselerinin de;dava dışı Hüseyin Yaman'a temlik edildiği anlaşılmaktadır. 27/03/1957 tarih 12/2 sayılı İçtihat Birleştirme Kararının temel amacı esas alındığında akrabalar arasında yapılan satışlarda önalım hakkının kullanılamayacağı kabul edilmiştir....

para ödemediğini, kaldı ki bir kısım mirasçılar para aldığı halde kendisi miras payına karşılık rızasıyla tapudaki hisseyi devir aldığını, haksız ve kötüniyetli davanın usul ve esas yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin haksız dava yöneltmeleri nedeniyle davacı taraftan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

müvekkilinin yasal süresi içerisinde kanuni önalım hakkını kullanmak istediğini, dava konusu taşınmazın önceki paydaşları tarafından müvekkilinin haberdar edilmeden davalılara satışı yapılan hisselerin satış bedelini ve tapu masraflarını mahkemece belirlenecek banka hesabına, verilecek süre içerisinde yatırmaya hazır olduğunu, önalım bedelini ödemek suretiyle dava konusu taşınmaz hisselerinin davalılar adına olan paylarının iptali ile tapuda müvekkili Metin Uçar adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ettiklerini belirterek, davalarının kabulü ile davaya konu İstanbul ili, Esenyurt ilçesi Kıraç Köyü mevkiinde kain ve tapunun 1060 Ada 8 parse numarasında kayıtlı arsanın, davalılar adına olan paylarının tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt tescil edilmelerine, dava süresince dava konusu edilen davalılara ait payların, üçüncü kişilere devirlerinin önlenmesi bakımından davalıların taşınmazdaki paylarına ihtiyati tedbir konulmasına, ihtiyati tedbir kararının infazı...

Davacının, davalının avukatı olarak 2006 tarihli vekaletname ile önalım davasında davalıyı temsil Ettiği,dava devam ederken 17.1.2008 tarihli azilname ile azledildiği ve taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığı hususları ihtilaflı değildir. Davacı, önalım davasının idare mahkemesinin kararının kesinleşmesini beklediğini, mahkemenin müzekkere yazdığı ve beklendiği halde davalının kesinleşmemiş kararın ve o dosyadaki belgelerin önalım davasına sunulmasını istediğini, birlikte girecekleri celsede mahkemeye sunduğu sırada mahkeme hakimine karşı “Ben bu avukatı istemiyorum,davama girmesin” dediğini,mahkemenin idare mahkemesinin sonucunu bekleme kararı verdiğini,duruşma çıkışında da herkesin içinde bağırarak “delilimi sunmadın, davama girme artık “diyerek kendisini küçük düşürdüğü ve bilahare azilname gönderdiğini ifade ederek ücreti vekaletini talep etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; İlk derece mahkemesinin 24.04.2018 tarih, 2016/281 Esas ve 2018/97 Karar sayılı kararında özetle; "...Önalım hakkı, paylı mülkiyete tabi olan taşınmazlardaki payın üçüncü bir kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. (GÜNEY, Erhan; Önalım Hakkı", Seçkin Yayınları, 2016, Ankara, s.13)743 Sayılı Medeni Kanun nazarında "şuf'a hakkı" olarak ifade edilen ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununda "önalım hakkı" olarak belirtilen hak inşai bir haktır ve teoride yasal önalım ve sözleşmesel önalım hakkı olarak ikiye ayrılmaktadır. 743 Sayılı Medeni Kanun nazarında "şuf'a hakkı" olarak ifade edilen ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununda "önalım hakkı" olarak belirtilen hak inşai bir haktır. Herhangi bir taşınmaz bir kişiye ait olabileceği gibi birden çok kişiye de ait olabilir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2022 NUMARASI : 2021/8 ESAS, 2022/311 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Önalım Hakkından Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı ... tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; hissedarı olduğu Adana İli, Kozan İlçesi, Ilıca Mahallesi 104 Ada 61 parsel sayılı taşınmazdaki davalının satın aldığı hisse bakımından önalım hakkından kaynaklı olarak tapu iptali ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; haksız davanın reddini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Önalım Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava,önalım hakkının kullanılması nedeniyle davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8/İ maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 732’ye göre önalım davasıdır. 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'na 6537 sayılı Kanunla eklenen 8/(i) maddesi “...Tarımsal arazilerin satılması hâlinde sınırdaş tarımsal arazi malikleri de önalım hakkına sahiptir. Tarımsal arazi, sınırdaş maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını kullanamaz. Önalım hakkına sahip birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin bulunması hâlinde hâkim, tarımsal bütünlük arz eden sınırdaş arazi malikine önalıma konu tarımsal arazinin mülkiyetinin devrine karar verir. Önalım hakkının kullanılmasında Türk Medenî Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir....

      Bu nedenle davalının resmi senette ödemiş olduğu gösterilen satış bedeli ile tapu harç ve masraflarından oluşan önalım bedelini ödemek suretiyle davacıya önalım hakkı kullandırılabilir....

      UYAP Entegrasyonu