Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira, sınırdaş tarımsal arazi maliklerinin yasal önalım hakkının konusu, tarımsal arazilerdir. TMK’da düzenlenen yasal önalım hakkı, taşınmazlardaki paylı mülkiyet ilişkisine dayanmakta iken, 5403 sayılı Kanun’un 8/İ maddesinde düzenlenen önalım hakkı sınırdaşlık ilişkisine dayalı bir haktır. Maddenin son fıkrasındaki yollama nedeniyle, önalım hakkının kullanılmasında Türk Medeni Kanunu hükümleri uygulanır. Bu çerçevede, önalım hakkının kullanılabilmesi bakımından satışın sınırdaş tarımsal arazi maliklerine bildirilmesi, bildirimin şekli, önalım hakkının dava yoluyla kullanılması, önalım davasının açılması için öngörülen süreler ile önalım bedeli hakkında TMK’nın 732 ve devamındaki hükümlerinin uygulanacağında kuşku bulunmamaktadır. 29. Tarımsal arazilerin üçüncü kişilere satılması hâlinde sınırdaş tarımsal arazi maliklerinin önalım hakkına sahip olduğu ilgili Kanun’da ifade edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Önalım Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davacı ve davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, önalım hakkı nedeniyle davalıya satılan payın iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir....

      Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir....

      Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması, TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14/2/1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir....

      Resmi satış sözleşmesindeki önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle pay satın alan davalıyı fakirleştirecek, önalım hakkını kullanan davacıyı amaç dışında zenginleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır. Dava konusu paya yönelik önalım davasının açıldığı tarih ile önalım bedelinin depo edildiği tarih arasında uzunca bir zamanın geçtiği;  bu süre gözönüne alındığında, önalım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle enflasyon oranında veya faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler bir bütün olarak incelendiğinde: Dava, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu sebepli önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'na 6537 sayılı Kanunla eklenen 8/(i) maddesi “...Tarımsal arazilerin satılması hâlinde sınırdaş tarımsal arazi malikleri de önalım hakkına sahiptir. Tarımsal arazi, sınırdaş maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını kullanamaz. Önalım hakkına sahip birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin bulunması hâlinde hâkim, tarımsal bütünlük arz eden sınırdaş arazi malikine önalıma konu tarımsal arazinin mülkiyetinin devrine karar verir. Önalım hakkının kullanılmasında Türk Medenî Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir....

        Davacıya önalım bedeli konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama neticesinde, bir kısım taşınmazlar yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, bir kısım taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı vekilinin temyizine gelince önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/04/2021 NUMARASI : 2019/190 2021/137 DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) KARAR : Taraflar arasında görülmekte olan Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi başvurucu davalı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle :Müteveffa Mevlüt Kasapoğlu adına kayıtlı olan Antalya İli, Manavgat İlçesi, Sarılar Mah. 1371 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydının, Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/189 E. ve 2009/746 K. sayılı kararı ile iptal edildiğini, taşınmaz orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiğini, Manavgat 1....

          olan davacı kanunu şufa hakkını kullanmak istediğini, dava konusu taşınmazdaki davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

          Mahkemelerce, tensip tarihi itibariyle resmi senetteki bedelin, vadeli bir mevduat hesabında depo edilmesine karar verilerek yargılama sürecinin uzaması nedeniyle önalım bedelinde meydana gelecek değer kaybının önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır. (Yargıtay 7.HD’nin 2022/2905 E - 2022/6333 K) Mahkemece önalım bedeli tensip tarihi itibariyle depo ettirilmemiş, satış bedelinin değerinde meydana gelen azalmanın önüne geçilmemiştir. Bu doğrultuda mahkemece, konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli şekilde rapor alınarak önalım bedelinin ön inceleme tarihinden bilirkişi incelemesi yapılan tarihe kadar nemalandırılması halinde ulaşacağı değer belirlenmeli, belirlenen bu miktardan depo edilen (nemalı veya nemasız) miktar ile nemalandırılmış ise nema miktarı çıkarıldıktan sonra aradaki farkın da depo edilmesine karar verilmesi gerekir....

          UYAP Entegrasyonu