Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin Manisa İli, Şehzadeler İlçesi, Yeni Harmandalı Mahallesi 1584 ve 1599 parsel sayılı taşınmazların müşterek mülkiyet şeklinde maliki olduğunu, 1584 parsel sayılı taşınmazın 391981/425200 hissesinin 34.000,00 TL bedel ile 1599 parsel sayılı taşınmazın 59/64 hissesinin 24.000,00 TL bedelle davalı T5 10.10.2014 tarihinde satıldığını, davacı müvekkilinin şufa hakkını kullanmak istediğini ileri sürerek, taşınmazların TMK 734 maddesine göre ödenecek önalım bedeli karşılığında davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Bu ihtiyacın gereği olarak paydaşlar arasına yabancı bir kişinin girişini engellemek, taşınmazın daha küçük parçalara ayrılmasını önleyebilmek, hisselerin mümkün olduğu kadar hissedar elinde toplanmasını temin etmek amacıyla paylı taşınmazlarda hissedarın temlik hakkı sınırlandırılarak kanuni önalım hakkı tanınmıştır. Önalım hakkı taşınmaz mal mülkiyetinin kanundan doğan takyitlerinden olup 26.12.1951 gün ve 1/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında yenilik doğuran bir hak olduğu belirtilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Yasal Önalım Hakkı-Önalım Hakkı Sahibi başlıklı 732. maddesinde “paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler” hükmü öngörülmüştür....

taşınmazın sınır olması nedeniyle müvekkili lehine ön alım hakkının doğduğunu, bu nedenlerle öncelikle dava konusu, tapunun Akhisar Kadıdağ Mahallesi 300 parsel numarasında davalı adına kayıtlı taşınmazın 3.kişilere devrinin önlenmesi için bu davanın sonucuna değin tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, satış bedeli taraflarından yatırılmak üzere davaya konu tapunun Akhisar Kadıdağ Mahallesi 300 parsel sayılı taşınmazın davalı üzerindeki tapu kaydının iptali ile davacı Mehmet oğlu T1 adına tapuya kayıt ve tesciline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "Satış yapan dava dışı hissedarlar ve alım yapan davalı tarafından davacıya herhangi bir yazılı bildirim yapılmadığı, fiili taksim iddiasında da bulunulmadığı, davacının süresi içerisinde önalım hakkını kullandığı ve açılan davanın TMK'nın 732. maddesi gereğince kabulü ile Konya İli, Selçuklu İlçesi, Hocacihan Mahallesi, 7342 parsel, C blok, 3. Giriş, 14 bağımsız bölümde davalı T3 adına olan 3/8 hisse miktarının tapunun iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, Şufa bedeli olan 33.280,00 TL'nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davalıya ödenmesine" karar verilmiştir....

Dava konusu paya yönelik önalım davasının açıldığı tarih ile önalım bedelinin depo edildiği tarih arasında uzunca bir zamanın geçtiği;  bu süre gözönüne alındığında, önalım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2 nci maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır. Mahkemelerce, ön inceleme tarihi itibariyle resmi senetteki bedelin, satış masraflarıyla birlikte, vadeli bir mevduat hesabında depo edilmesine karar verilerek yargılama sürecinin uzaması nedeniyle önalım bedelinde meydana gelecek değer kaybının önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı taşınmazın aynına ilişkin davalardan olup; Bölge Adliye mahkemeleri faaliyete geçmeden önce verilen kararlara uygulanan HMUK 427/2. madde de kesinlik sınırı yönünden taşınır mal ve alacak davalarından söz edilmekle birlikte HMK 341/2. Madde malvarlığı davası ibaresini kullanmış olduğundan taşınmaz mallar bakımından da bir istisna öngörülmemekle taşınmaz malvarlığına ilişkin davalarda da değer itibari ile kesinlik sınırı belirlenmelidir. Karar tarihi itibari ile mahkemece belirlenen değer kesinlik sınırının altında olup verilen karar kesindir. Dava önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup hüküm altına alınan öne alım bedeli 7.008,10 TL'dir. Karar tarihi olan 2022 yılı itibariyle ön alım bedeli 8.000,00 TL kesinlik sınırının altında olduğundan karar kesin niteliktedir....

    nin müvekkiline olan borcu nedeniyle teminat maksadıyla devredilmiş olup, taraflar arasında teminat amaçlı yapılan bir inançlı işlem söz konusu olduğunu, tarafların bu hususa ilişkin sözleşme yaptıklarını ve borcun ödenmesi halinde dava konusu taşınmaz hissesinin tekrar iade edileceğinin kararlaştırıldığını, hal böyleyken ve ortada gerçek bir satış söz konusu değilken, davacının önalım hakkını müvekkile karşı kullanmasının mümkün olmadığını, arsa payı karşılığı inşaat ve temlik sözleşmesi ile payını devreden davacının, devralan hissedarın tapuda yaptığı satışlar nedeniyle önalım hakkını kullanmasının TMK'nın 2. Maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmadığını, davacının davasının haksız olduğu ve reddi gerektiğini beyan etmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1689 KARAR NO : 2020/2138 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2019 NUMARASI : 2017/26 2019/257 DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) KARAR : Adalar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/26 Esas ve 2019/257 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla tüm dosya incelendi....

    Vadeli bir mevduat hesabına depo edilmeyen satış bedelinin değerinde, satış tarihi ile depo tarihi arasında geçen süre nedeniyle azalma meydana gelmiştir. Bu nedenle ön inceleme tarihi olan 05.11.2015 tarihinde önalım bedeli vadeli bir mevduat hesabına yatırılarak nemalandırılmış olsaydı önalım bedelinin vadeli hesaba aktarıldığı tarihte önalım bedelinin ulaşacağı değer ile depo edilmesi gereken (Yukarıda açıklandığı şekilde belirlenecek) önalım bedeli arasındaki farkın da mahkemece depo edilmesine karar verildikten sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken dava konusu taşınmazın satış bedeli nemalandırılmaksızın davalı tarafın zararına davacı tarafın haksız menfaatine neden olacak şekilde davanın kabulüne karar verilmesi de doğru değildir....

    Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK'nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda "...hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez... bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması..." hükme bağlanmıştır. Dava konusu somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine taşınmazın aynına yönelik önalım hakkına dayalı ihtiyati tedbir istemli tapu iptali ve tescil davası açıldığı, davacının önalım davasına konu davalı adına kayıtlı hissenin devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir konulmasından ibaret olduğu açıktır....

    UYAP Entegrasyonu