Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dahili davalı T4 vekili, davacının davasında kötü niyetli olduğu hususunun mahkemece dikkate alınmadığını, davacı tarafından yüksek değerli bir taşınmazın şufa hakkı kullanılması bahanesiyle az bir bedele ele geçirilmek istenmesinin de kötüniyetli olup, dava hakkının kötüye kullanılması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, önalım hakkı kullanılması adı altında davacının taşınmazın yıllık kira bedeli dahi olmayan bir bedele taşınmazı ele geçirmek istemesi noktasındaki kötüniyeti mahkemece kabul görmemesinin hukuk ve yasaya aykırı olduğunu, önalım hükümlerinin amacına ve ruhuna aykırı olduğunu, mahkemece hiç olmazsa taşınmazın gerçek değerinin tespiti ile önalım bedeli olarak bu değerin esas alınması gerektiğini, davalı müvekkilin dava açıldığından habersiz olarak taşınmazı satın aldığını, satış yapan T3'de dava açıldığını bilmeden Çetin iğci'ye satış yaptığını, satışın yapıldığı tarihte henüz taraflara dava tebligatı yapılması bile söz konusu olmadığını, tarafların davadan haberleri olsa...

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/06/2019 NUMARASI : 2018/310 ESAS 2019/270 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hissedarı bulunduğu Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, Hacılar-İmar Mahallesi 112670 Ada 2 Parsel sayılı taşınmazda diğer hissedarın payını T3 sattığını, önalım hakkının hissedar olması nedeniyle kendisine ait olduğunu, şufa hakkını kullanmak istediğini bu nedenle dava konusu taşınmazın önalım hakkı nedeniyle tapu kaydının iptali ile adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı kabul edilmektedir. (Örn; Yargıtay 14....

Somut olaya gelince; mahkemece, 2018 ve 2019 tarihinde yapılan satışlar nedeniyle açılan önalım davasında önalım bedeli ve masraflar toplamının 19/01/2022 ve 14/04/2022 tarihli ara kararlar ile mahkeme veznesine depo edilmesine karar verildiği, Uyap sisteminden yapılan kontrolde önalım bedelinin halen mahkeme veznesinde bulunduğu, vadeli bir hesaba aktarılmadığı anlaşılmıştır. Aradan geçen zaman içinde taşınmazın değerinde meydana gelen objektif artışlar ve enflasyon olgusu nedeniyle kurda meydana gelen değişikliklerin önalım bedelinin belirlenmesine etkisi olduğu kabul edilmelidir. Yargılamanın uzaması, önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle davacıyı, amaç dışında zenginleştirecek ve alıcı davalıyı da fakirleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır....

Bu ihtiyacın gereği olarak paydaşlar arasına yabancı bir kişinin girişini engellemek, taşınmazın daha küçük parçalara ayrılmasını önleyebilmek, hisselerin mümkün olduğu kadar hissedar elinde toplanmasını temin etmek amacıyla paylı taşınmazlarda hissedarın temlik hakkı sınırlandırılarak kanuni önalım hakkı tanınmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Yasal Önalım Hakkı-Önalım Hakkı Sahibi başlıklı 732. maddesinde “paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler” hükmü öngörülmüştür. Anılan düzenlemede önalım hakkının açık bir tarifi yapılmamakla birlikte temel prensibin mülkiyet serbestisi ve tasarruf yetkisi olduğu gözetilerek paydaşın temlik hakkı sınırlandırılırken bu sınırlandırma sınırlı tutularak sadece satım akitleri için önalım hakkı getirilmiştir....

(AYM, E.1988/7, K.1988/27, 27.09.1988) Önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle davacıyı, amaç dışında zenginleştirecek ve alıcı davalıyı da fakirleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiç bir zaman davalının zararına olmamalıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 734/2.maddesinde "adına payın tesciline karar verilmeden önce" ibaresi bulunmakta olup önalım davalarında paranın nereye ve ne zaman yatırılacağı hakimin takdirine bırakılmıştır. Mahkemeler ise çoğunlukla önalım bedelini nemalandırmaksızın mahkeme veznesine yatırılmasına karar vermektedir. Bunun yerine resmi bir bankanın mevduata uyguladığı en yüksek getiri sağlayacak şekilde vadeli hesaba yatırılmasına karar verilerek paranın değer kaybetmesinin önüne geçilmiş olacaktır....

    İstinaf Sebepleri Davalı vekili; yerel mahkemece tanıklarının dinlenmesine gerek görülmediğini, dava konusu taşınmazın satışından, satış tarihi itibariyle davacının haberi olduğunu, bu nedenle satışın öğrenilmesinden itibaren üç aylık sürede açılmayan davanın zamanaşımı nedeniyle nedeniyle reddi gerektiğini, önalım hakkının sadece tapuda “satış” olarak gerçekleştirilen, para karşılığı olan temliklerde mümkün olduğunu, payın “takas veya trampa” edilmesi durumunda önalım hakkı doğmadığını, işlem tarihi ile önalım davasının açıldığı tarih arasında uzunca bir süre geçmiş olup, önalım hakkını tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden kullanılmasının adil olmadığını, yerel mahkeme kararının kaldırılması ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesi gerektiğini beyan ederek; hükmü istinaf etmiştir. C....

      Davacı adına yapılan bu satışın yasal koşulları taşımaması kamu düzenine aykırılık olarak değerlendirilerek tapunun iptaline karar verildiğine göre yoklukla malül satış sözleşmesi nedeniyle geçersiz hale gelmiştir. Bu nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz.Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler.Davacıya ait tapunun mahkeme kararı ile iptal edilmesi de davacıyı iyiniyetli hale getirmez. Dava konusu taşınmazın satın alınabilmesi için köy nüfusuna kayıtlı olması ve köyde oturuyor olması zorunlu olup, davacı yanıltıcı beyanda bulunduğuna göre iyiniyetli olduğundan da söz edilemez. Bu takdirde davacı taşınmaz için ödediği bedeli dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep edebilir. Mahkemece bu ilkeler çerçevesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

        'ndan 05.11.2012 tarihinde 2.370,00TL bedelle hisse satın aldığını, kendisine herhangi bir bildirim yapılmadığını ileri sürerek önalım hakkı nedeniyle davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, taşınmazın tapudaki bedelinin muvazaalı olduğunu belirterek fiili taksim nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, fiili taksim sebebiyle önalım hakkı kullanılamayacağından davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir....

          Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için, taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşlar tarafından fiilen kullanılan bölümleri olması gerekmez. Davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı kabul edilmektedir. (Örn; Yargıtay 14....

          UYAP Entegrasyonu