Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf dava dilekçesi ile davalının düğün arefesinde ev alma amacıyla davacının babasından 70.000,00 TL para almış olduğunu beyan ederek bu paranın da iadesini talep etmiş olup, bu talep Borçlar Kanununda düzenlenen alacak davası olup, alacak davalarında Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle ve davaya Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş, Sivas Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacı evlilik birliği içinde davalı adına kayıtlı evin alımı sırasında babasının 70.000 TL para verdiği iddiasıyla çeyiz senedinde yazılı bir kısım eşya ve düğünde takılan takılarla birlikte bu paranında iadesini istemektedir. Dava dilekçesinde paranın ileride iade edilmek üzere borç olarak mı yoksa adet olduğu üzere yeni evlenen çiftlere yakınları tarafından maddi katkı sağlamak amacıyla mı verildiği hususunda bir açıklık bulunmamaktadır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklanmasına, mahkemenin kabulünde de olduğu gibi davanın alacak davası olarak nitelendirilmesine, itirazın iptali ya da menfi tespit davası olarak açılmamış olmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı duruşmada alınan beyanında; Açılan davayı kabul ettiğini, evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını, müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, müşterek çocukların velayetinin tarafına verilmesini istediğini, velayetleri tarafına verilecek olan müşterek çocukları için davacıdan iştirak nafakası talep etmediğini, davacıdan herhangi bir nafaka, maddi-manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğini 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasını ve gerekçeli kararın eki sayılmasını talep etmiştir....

    Davalı duruşmada alınan beyanında; Açılan davayı kabul ettiğini, evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını, müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, müşterek çocukların velayetinin tarafına verilmesini istediğini, velayetleri tarafına verilecek olan müşterek çocukları için davacıdan iştirak nafakası talep etmediğini, davacıdan herhangi bir nafaka, maddi-manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğini 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasını ve gerekçeli kararın eki sayılmasını talep etmiştir....

    Esas sayılı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise icra takibine dayanak zamanaşımına uğramış bonoların tanzimine dayanak temel ilişki yönüyle davacının herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır. Türk Ticaret Kanununun 661. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış bir bonoda yazılı alacak, temel ilişkiye dayanılmak suretiyle talep edilebilir. O ilişkiden doğan bir alacağın bulunduğu ve alacak miktarını kanıtlama yükümlülüğü de davacı tarafa aittir. Hukuk Genel Kurulunun 04.04.2007 gün ve .... E.-.... K. sayılı kararında da benimsendiği gibi "Zamanaşımına uğrayan ve imzası inkar edilmeyen bono, temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğindedir." Buna göre, zamanaşımına uğramış bir bono, kambiyo senedi vasfını yitireceğinden, eldeki uyuşmazlığın da kambiyo senedinden kaynaklandığı kabul edilemeyecektir....

      Türk Ticaret Kanununun 661. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış bir bonoda yazılı alacak, temel ilişkiye dayanılmak suretiyle talep edilebilir. O ilişkiden doğan bir alacağın bulunduğu ve alacak miktarını kanıtlama yükümlülüğü de davacı tarafa aittir. Hukuk Genel Kurulunun 04.04.2007 gün ve 2007/13- 153 E.-2007/183 K. sayılı kararında da benimsendiği gibi "Zamanaşımına uğrayan ve imzası inkar edilmeyen bono, temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğindedir." Buna göre, zamanaşımına uğramış bir bono, kambiyo senedi vasfını yitireceğinden, eldeki uyuşmazlığın da kambiyo senedinden kaynaklandığı kabul edilemeyecektir. Bu durumda davanın mutlak ticari nitelikte bulunmamasına ve temel ilişkiden kaynaklı olarak alacak talep edildiğine göre uyuşmazlığın, genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 6....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kadının açtığı alacak davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, hüküm ve temyiz davacı-karşılık davalı kadının ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığında bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 29.01.2007 tarihli kararının 2.maddesi de gözetilerek, inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.02.2011 (Pzt.)...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm davaya çeyiz senedine dayalı alacak davası olarak devam edilip bu yönde hüküm verilmiş ve temyize bu hususun getirilmiş olmasına göre, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.30.09.2013(Pzt.)...

          Davalı duruşmada alınan beyanında özetle; Açılan boşanma davasını kabul ettiğini, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesini, müşterek çocuk yönünden aylık 800 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiğini, kendisi için davacıdan herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet ve çeyiz eşyaları yönünden alacak talebinin olmadığını, bu haklarından feragat ettiğini, 28/06/2022 tarihli protokolünün onaylanmasını, boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir....

          Davalı duruşmada alınan beyanında özetle; Açılan boşanma davasını kabul ettiğini, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesini, müşterek çocuk yönünden aylık 800 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiğini, kendisi için davacıdan herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet ve çeyiz eşyaları yönünden alacak talebinin olmadığını, bu haklarından feragat ettiğini, 28/06/2022 tarihli protokolünün onaylanmasını, boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu