WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/10/2017 NUMARASI : 2015/185 ESAS - 2017/555 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinden verilen karara karşı davalı/davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya Dairemize gönderilmiş olmakla; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının 01.12.2009- 19.02.2011 tarihleri arasında şoför olarak davalı işyerinde Libya'da inşaat işinde çalıştığnı, 1300 USD net ürcetle haftanın 7 günü 07:00- 19:30 saatleri arasında bayram ve genel tatiller dahil çalıştığını, ayda 2 haftada 1 hftda tatili iznini kullandığını beyan ederek ve fazlaya dair haklarını saklı tutarak Fazla Mesai Alacağı 100,00 TL,Bayram ve Gen.Tatil A. 100,00 TL, Hafta Tatili Alacağ 100,00 TL haklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir....

mahkemenin usulden red kararı vermemesinin bozmayı gerektirdiğini, davacı tarafın, dava dilekçesinde talep etmiş olduğu her bir alacak kalemi için fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğunu beyan ederek huzurdaki davayı belirsiz alacak davası olarak açtığını, ancak söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağının aşikar olduğunu, HMK madde 107 uyarınca belirsiz alacak davasının açılması ancak davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde mümkün olduğunu, şartları gerçekleşmediği takdirde belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olmadığını, -Belirsiz alacak davasının açılmasının şartları gerçekleşmeden taleplerin belirsiz alacak davası ile ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, davacı vekilinin dava dilekçesinde dava işçinin alacaklı olduğunu iddia ettiği işçilik alacağı kalemleri kıdem tazminatı, fazla mesai alacağı, hafta tatili alacağı, yıllık izin alacağ...

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetki itirazı, boşanma, kusur tespiti, velayet, nafaka, tazminat, kabul edilen ziynet alacağ ıyönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ve fer'ileri ile ziynet eşya alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

pandemi döneminde de tam zamanlı olarak AVM'nin açık olduğu zamanların tamamında çalıştırıldığını, davalının hem kısa çalışma ödeneği başvurusu yapıp hem de davacıyı tam zamanlı olarak çalıştırdığı için maaş ödemesinin bir kısmını davacının banka hesabına “maaş' açıklaması ile ödediğini, bir kısmını “emanet” açıklaması ile yine banka hesabına ödediğini, kalan kısmını ise elden ödediğini, davalı işverenin mağazada çalışan diğer personele de ödemeleri bu şekilde yaptığını ve maaşlarının bir kısmını “emanet” açıklaması ile ödediğini, işverenin, “emanet" açıklaması ile işçilerine düzenli olarak para göndermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ücret tespitine davacıya “emanet” adı altında yapılan maaş ödemelerinin de dahil edilmesini talep ettiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL kıdem tazminatı, 1.000 TL ücret alacağı, 100'er TL yıllık izin ücreti alacağı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, prim alacağ...

Dosya, davalı tarafın rapora itiraz dilekçesi 1 nolu madde başlığı altında belirttiği maddi hatanın irdelenerek takip tarihinden sonraki 05/04/2022 tarihli 91.498,18 TL tutarlı faturanın inceleme dışı bırakılarak denetime açık ek rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 03/02/2024 tarihli ek rapor ile; kök rapor tekrar edilerek sektör bilirkişisi tarafından davacı tarafından davalı itirazında da belirtild iği üzere akdedilen sözleşmede ücretsiz verileceği belirtilen bazı hizmetler için ücret tahakkuk ettirildiği ve yine sözleşmede belirtilen fiyatın üzerine fiyatla fatura düzenlendiğinin tespit edildiği, bu faturalarda fazladan tahakkuk ettirilen ücretler hesaplanmış olup alacak tutarından düşülmesi gerektiği, bu tutarın 125.596,26 TL olduğu, yapılan tespitlere göre davacının davalıdan 03.03.2022 takip tarihi itibarı ile alacağ 98.759,90 TL olduğu, takip tarihinden sonra düzenlenmiş faturaların inceleme dışı bırakılması istendiğinden bu faturanın hesaplamaya dahil...

    Tarafların ticari defterleri incelenerek sunulan bilirkişi raporunda 24.05.2019 tarihli, 155.927,07 TL tutarlı cari hesap alacağ bakımından; 01.01.2017 tarihli, ---------- başlıklı sözleşmenin ilk sayfasında “ödeme şekli: satıştan ödeme- 90 gün ödeme vadesini takip eden her ayın 2. ve 4. cuma günleri yapılır”. hükmünün; ayrıca “Ay sonu primleri” başlığı altında istenebilecek kalemlerin “ciro primi (alım) %28,3, B2B primi (alım) %1, CRM primi (alım) %1” şeklinde kararlaştırıldığı; bu kapsamda alacağın hesaplanması hususunda yapılan mali inceleme neticesinde davalı tarafından düzenlenen faturaların sözleşmeye aykırı olmadığı tespit edilmiştir. 27.060,01 TL tutarlı cari hesap alacağı bakımından davacı tarafından dava dilekçesinin ekinde sunulan -------davalı tarafından devralındığının görüldüğü; davacı tarafından dava dilekçesinin ekinde sunulan e-posta yazışmaları incelendiğinde davacı çalışanının -------tarihinde davalı çalışanına gönderdiği mailde davacının ------alacaklı olduğunun beyan...

      ın cevabi yazısında bildirilen ... 1 HES, ... 2 HES, ... 4.2 HES, ... 4.3 HES, ... 5 HES'lerin 2019 yılında gerçekleşen enerji üretim miktarları ve bilirkişi raporuna göre, davacının 2/3 payı çerçevesinde takip tarihi itibarıyla davalı taraftan 421.450,90 USD değişken hisse satış bedeli alacağ bulunduğu, davacı tarafın asıl alacağına takip tarihinden itibaren Devlet Bankalarının 1 yıllık USD mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranının yürütülmesini talep edilebileceği, davalı tarafın 421.450,90 USD alacak tutarı yönünden takibe itirazında haksız olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davalıların takibe itirazlarının kısmen iptaline, sözleşmeden kaynaklanan alacak likit nitelikte olduğundan İİK 67 madesi uyarıncakabul edilen tutarın değeri üzerinden inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıda yazılı kararı vermek gerekmiştir....

        un davacı idarenin çalışanı olduğunu, davacının somut olay kapsamında davalıdan herhangi bir hak ve alacağ bulunmadığından dava dışı işçiye yapılan ödemelerin davalıdan rücuen tahsilinin kabul edilemeyeceğini, bu sebeple davanın reddi gerektiğini, İş Kanunu 112/1-A bendine göre aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerinde çalışmış olanların bu sürelere ait kıdem tazminatından ilgili kamu kurum veya kuruluşunun sorumlu olduğunu, davacının rücu talebinin iç ilişkide hüküm doğurabilmesi için taraflar arasında rücu ilişkisine yönelik sözleşmenin varlığı gerektiğini, taraflar arasında rücuya dair herhangi bir sözleşme bulunmadığından davacının işçisine yaptığı ödemelerin davalıdan tahsili mümkün olmayacağını, davacının rücu talebinin reddi gerektiği,davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          un davacı idarenin çalışanı olduğunu, davacının somut olay kapsamında davalıdan herhangi bir hak ve alacağ bulunmadığından dava dışı işçiye yapılan ödemelerin davalıdan rücuen tahsilinin kabul edilemeyeceğini, bu sebeple davanın reddi gerektiğini, İş Kanunu 112/1-A bendine göre aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerinde çalışmış olanların bu sürelere ait kıdem tazminatından ilgili kamu kurum veya kuruluşunun sorumlu olduğunu, davacının rücu talebinin iç ilişkide hüküm doğurabilmesi için taraflar arasında rücu ilişkisine yönelik sözleşmenin varlığı gerektiğini, taraflar arasında rücuya dair herhangi bir sözleşme bulunmadığından davacının işçisine yaptığı ödemelerin davalıdan tahsili mümkün olmayacağını, davacının rücu talebinin reddi gerektiği,davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Davacı vekilince sunulan Zeytinburnu Belediyesi Temizlik İşleri Genel Müdürlüğünün 2016 yılı faaliyet raporunda da 06.00- 15.00 saatleri arasında çalışıldığının belirtildiği hususu da dikkate alındığında, fazla çalışma yapıldığı ve ubgt günlerinde çalışıldığı konusunda ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça, davacı tanıklarının anlatımları vasıtasıyla davacının usuli kazanılmış haklar gözetilerek haftalık 5,30 saat fazla çalışma yaptığının ve dini bayramların ilk günü hariç ubgt günlerinde çalıştığının kanıtlandığı, fazla çalışma ücreti ile ubgt ücreti alacağ taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği ve davacı vekilinin aynı yöndeki istinaf başvurusunun yerinde olduğu sonucuna varılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu