Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının evliliği, karar tarihinden sonra 18.03.2015 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile sona ermiştir. Aile konutunun diğer eşin açık rızası alınmadan devrinin geçersizliğini, rızası gereken eş, konutun bu vasfını devam ettiriyor olması koşuluyla evlilik birliğinin devamı süresince ileri sürebilir. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre, davanın esası artık konusuz kalmıştır. O halde, bu yönde hüküm tesis edilmek ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin dava tarihi itibarıyla tarafların haklılık durumu nazara alınarak karara bağlanmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 194. maddesine dayanılarak davacı eşin rızası olmaksızın dava konusu aile konutunun davalı eş tarafından kötüniyetli üçüncü kişiye satıldığı iddiası ile açılan tapu iptali ve eski şekli ile tapuya tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:11.04.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nın 194.maddesine dayanılarak açılan davacı eşin rızası alınmadan yapılan aile konutunun devrine ilişkin satışın iptali ile taşınmaza ait tapu kaydına aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, aile konutunun davacı eşin rızası olmadan muvazaalı şekilde satıldığı iddiası ile TMK'nın 194. maddesine dayanılarak açılan tapu iptali ve eski hali ile davalı eş adına tescil, tapu kaydına aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay ......

          Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirildiğini, bu nedenle tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konutun aile konutu özelliğini taşıdığını, aile konutunun maliki olan eş aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi tek başına bir ayni hakla sınırlandırılamayacağını, bu sınırlandırma ancak diğer eşin rızası alınarak yapılabileceğini, tesis edilen ipotek işlemi ile aile konutu üzerindeki hakların, müvekkilinin açık izni ve rızası olmaksızın sınırlandırıldığını, ipotek tesisi için TMK.nun 194/1. maddesi eşin açık rızası arandığından, yapılan işlemin geçerli olduğunu kabul etmenin imkansız olduğunu, Osmancık İcra Müdürlüğünün 2017/172 sayılı icra takibine istinaden Giresun İcra Dairesinin 2018/3940 talimat sayılı dosyasında dava konusu satışa konu taşınmazın, ailenin bu güne kadar olan tüm birikimleriyle alınmış, davalı eş adına tapuya tescil edilmiş aile konutu olduğunu, bunun dışında da konutlarının...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhinin Terkini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, dava konusu olan aile konutunun kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca fiilen yıkılarak bu niteliğini kaybettiği gerekçesiyle; davanın kabulüne karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların 25.05.2013 tarihinde boşandıkları anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi evliliğin genel hükümleri kapsamında yer almakta olup, evlilik devam ettiği sürece uygulanabilecek bir hükümdür. Tarafların evliliği boşanma ile sona erdiğine göre, davaya konu taşınmaz da aile konutu olma özelliğini kaybetmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası - Aile Konutu Şerhi Konulması ve Konutun Tahsisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; lehine hükmolunan nafakanın miktarı, aile konutu şerhiyle ilgili talep ve konutun tahsisi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının, aile konutunun üçüncü kişiye devrinin iptali yönünde açılmış bir davasının bulunmamasına, sicilde üçüncü kişi adına kayıtlı olan taşınmazın tapu kütüğüne de, malikin tasarruf yetkisini kısıtlayacak şekilde Türk Medeni Kanununun 194/3. maddesi uyarınca konutla ilgili şerh konulamayacağına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan...

              Buna göre, eşlerden biri diğer eşin “açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun satılması ya da aile konutunun ipotek edilmesi gibi “tek başına” bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma “ancak diğer eşin açık rızası alınarak” yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin “açık" olması gerekir (HGK 15.04.2015 tarih E.2013/2-2056 K.2015/1201). Cebri ihaleye dayanan mülkiyet aktarımı, bu madde kapsamına giren bir tasarruf niteliğinde değildir....

                merkezi görevlileri araç plakasından müvekkilinin ikametine girmeye çalışan kişinin Aksu İlçesinde bulunan diğer bir davalı olan Taneler Gayrimenkul'ün çalışanı olduğunu tespit ettiğini, müvekkilinin tahliye konusu aile konutunun 27.05.2022 tarihinde FATMANA PINAR tarafından değerinden çok düşük bir bedelle satıldığını böylelikle Altınova Polis Merkezinde öğrendiğini, Türk Medeni Kanunu 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, "Aile birliğinin korunması" amacıyla sınırlandırıldığını, buna göre, eşlerden biri diğer eşin "Açık rızası bulunmadıkça" aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi "Tek başına" bir ayni bakla sınırlandıramaz....

                Bu durumda, ilk derece mahkemesince, T7 ticaret limited şirketinden ipoteği temlik aldığını beyan eden davalı T4'dan ipoteğin temlikine ilişkin belgeler dosyaya kazandırılarak, dava konusu taşınmazın vasfı da dikkate alınıp, dava konusu aile konutunun bulunduğu yerde gerektiğinde yeniden keşif yapılarak, ipotek tesis tarihinde ve halen tarafların aile konutu olarak kullandıklarını iddia ettikleri bağımsız bölümün belirlenmesi, uzman bilirkişilerden ipotek tesis tarihinde ve halen tarafların aile konutu olarak kullandıkları bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi, ipotek tesis tarihinde ve halen tarafların aile konutu olarak kullandıkları bölümün tespiti halinde davanın bu bölümle sınırlı olacak şekilde kabulü ile ipoteğin bu bölümle sınırlı olacak şekilde kaldırılmasına karar verilmesi gerekir....

                UYAP Entegrasyonu