Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 27.10.2022 tarihli karara karşı, Davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait Konya İli, Karatay İlçesi, Doğuş Mahallesi, Başar Sokak No:3/5 adresinde bulunan taşınmazını davalıya 15.05.2021 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraya verdiğini, 15.05.2019 tarihli 3 yıllık kira sözleşmesi akdedildikten sonra, 28.11.2021 tarihinde bir tahliye taahhütnamesi imzaladıklarının ve bu taahhütname gereğince davalı 15.11.2021 tarihinde tam ve eksiksiz olarak mecuru tahliye ederek müvekkiline teslim edeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalının 15.11.2021 tarihinde, tahliye taahhütnamesine rağmen mecuru tahliye etmediğini ileri sürerek davalının taşında tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2022/4711 Esas sayılı dosyası ile örnek 14 tahliye emri gönderildiğini ve davalının işbu tahliye emrine itiraz ettiğini, borçlunun itirazının kaldırılıp, mecurdan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İlk Derece Mahkemesi tarafından; tapuya, Eskişehir Asliye Hukuk Mahkemesine, Eskişehir Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna müzekkereler yazıldığı, taşınmaz bakımından aile konutu şerhinin bulunmadığı, bu konuda açılmış bir dava olmadığı, Eskişehir Asliye Hukuk Mahkemesince taşınmazın tahliyesine ilişkin verilmiş bir tedbir kararının olmadığı, her ne kadar TMK 194/1 maddesi ile aile konutu özel bir öneme sahip kılınmış ise de somut olayda takibe ve tahliyeye konu taşınmaz bakımından hukuki anlamda verilmiş bir "aile konutu" şerhinin bulunmadığı, tapu kaydına tarafların taşınmazın aile konutu olduğuna dair bir bildirimlerinin olmadığı, tahliyeye ilişkin tedbir kararı mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı 3.kişi vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkilinin aile konutu olan taşınmazda halen oturmakta olduğunu evin, Eskişehir 1. Aile Mahkemesi'nin 2020/49 Esas sayılı boşanma davasında mahkemece müvekkiline tahsis edildiğini, Eskişehir 2....

Anadolu 6.Aile Mahkemesi'nin 20.08.2015 tarihli ara kararı ile taşınmazın kaydına TMK 194.madde gereğince aile konutu şerhi işlendiği, fer'i müdahilin bu tedbir kararından sonra davacıya TMK 194.madde gereğince ihtarname göndererek kira sözleşmesinin tarafı olabileceği, ancak fer'i müdahilin sunduğu ihtarnamenin 03.07.2015 tarihli olduğu, ihtarname tarihinde henüz taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığından fer'i müdahilin yasal olarak davacıya böyle bir ihtar gönderme hakkının bulunmadığı, bu durumda fer'i müdahilin kira sözleşmesinin tarafı haline gelmediği ve davacının fer'i müdahile takibi ve tahliye davasını yöneltme zorunluluğu bulunmadığı, ayrıca davalının yedi gün içinde borca itiraz etmediği gibi otuz gün içerisinde borcunu da ödemediği, İİK’nun 269.maddesindeki tahliye şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, karar feri müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Davalı (kiraya veren) alacaklı davaya cevap dilekçesinde özetle; İİK'nun 272 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı kira sözleşmesi ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi nedeniyle tahliyesi talebiyle başlatılan ilamsız icra takibinin şikayet yolu ile icra mahkemesinden iptalinin talep edilemeyeceğini, kira sözleşmesinin tanzim edildiği tarih ile tahliye taahhütnamesinin alındığı tarihin aynı olmadığını, kira sözleşmesinin 15/02/2021 tarihinde tanzim edildiğini, tahliye taahhütnamesinin ise 01/03/2021 tarihinde imzalandığını, davacı-kiracı, müvekkili ile aralarında kurulan sözlü kira sözleşmesi uyarınca 10 yılı aşkın bir süredir kiralananı kullanmaktayken tarafların karşılıklı iradeleri ile takibe konu 15/02/2021 tarihli 1 yıl süreli yazılı kira sözleşmesinin akdedildiğini, ardından 01/03/2021 tarihinde düzenlenen tahliye taahhütnamesi ile kira sözleşmesini sonu olan 01/03/2022 tarihinde kayıtsız şartsız tahliye edileceği kiracı tarafından kabul ve taahhüt edildiğini, yani tahliye...

    III hükmüne göre aile konutunun mülkiyeti eşlerden birine ait ise aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan diğer eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tarafından tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesinin istenebilmesi için aile konutunun mülkiyetinin eşlerden birine ait olması gereklidir. Üçüncü kişinin tapu kaydına ise aile konutu şerhi konulamaz. (Emsal karar: GENÇCAN-Mal Rejimleri Hukuku, Ankara-2007, s. 228) Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....

      Sayılı, 11.03.2008 tarihli kararında boş taahütnameye atılan imzanın sorumluluğuna, kiracının katlaması gerektiğinin belirlendiğini, tahliye taahhütnamesinin geçersizliğinin ispatının sadece yazılı belge ile mümkün olduğunu belirterek, itirazının kaldırılmasına, davalının, Uncubozköy Mah., 5503 Sok., No:19/3, Yunusemre/Manisa adresindeki kiralanandan tahliyesine karar verilmesi istemiştir....

      Somut dosyamıza gelince; davacı kiraya verenin 10.11.2021 düzenleme tarihli taahhütnameye dayanarak Antalya Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/171306 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalı kiracının takibe ''...Dayanak tahliye taahhütnamesinde taahhüt tarihi 10.11.2021, tahliye tarihi 25.11.2021 olarak gösterilmiştir. Anılı tahliye taahhütnamesi içeriği gerçeği yansıtmamaktadır. Taraflar arasında kira sözleşmesi imzalanırken kiralayan tarafından müvekkile boş tahliye taahhütnamesi imzalatılmıştır. Kiralanana ihtiyacı olan müvekkil iradesi aksine boş tahliye taahhütnamesini imzalamak zorunda kalmıştır. Tahliye taahhütnamesi üzerindeki yazılar müvekkile ait olmadığı gibi, sonradan yazıldığı açıkça anlaşılmaktadır. Bu haliyle dayanak tahliye taahhütnamesinin geçersiz olduğu açıktır. .. .." şeklinde itirazda bulunduğu görülmektedir. Bu nitelikteki itiraz tahliye taahhüdünün "tarihine" itiraz niteliğindedir....

      Ancak eşler arasında hukuki işlem serbestisi sınırsız değildir, bu sınırlamalardan birisi de MK. 194. md. hükmünde yer alan aile konutuna ilişkin işlemlere yönelik sınırlamadır. Aile konutunun TMK 194 madde kapsamında korunması, kural olarak evlilik birliğinin sona ermesine kadar devam edecektir. Tarafların karar tarihinde evliliklerinin devam etmesine göre asli müdahilin taleplerinin dar yetkili icra mahkemesi yerine genel yetkili mahkemede yapılacak yargılama sonucunda değerlendirilmesi yönündeki red kararı yerinde olduğundan kararın ONANMASI gerektiği görüşünde olduğumdan değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

        İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Davalının, kira sözleşmesine itiraz etmediği, kira sözleşmesini ve tahliye taahhüdünü şirketi temsilen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı sıfatı ile Murat Çalışkan isimli bir şahsın imzaladığı, davalı kiracının adı geçen tarafından imzalanan kira sözleşmesi uyarınca taşınmazı kullanmaya başladığı, yazılı tahliye taahhüdünün iptali için açılmış bir dava bulunmadığı, taahhüdün geçerli olduğu ve kiracıyı bağladığı, tahliye taahhüdünde kararlaştırılan tarihte taşınmazın tahliye edilmediği" gerekçesi ile davanın kabulüne, kiralananın tahliyesine kaar verilmiş, davalı tarafça bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        UYAP Entegrasyonu