Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sözleşmesinin imzalandığı tarihte davalıdan hile ile boş olarak almış olduğu davaya konu tahliye taahhütnamesini sonradan doldurarak dava açtığını, kira sözleşmesi ile tahliye taahhütnamesinin boş olarak kiraya veren tarafından aynı tarihte alındığını, tahliye taahhütnamesinin gerçek iradeyi ortaya koymadığından Borçlar Kanunu 19. ve 20. maddeleri uyarınca geçersiz sayılacağının gözönüne alınması gerektiğini, davacının kötü niyetli olduğunu beyan etmiş ve davanın reddini istemiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aile konutu olarak kiralanan taşınmazda eşlerden yalnızca biri tarafından verilen tahliye taahhüdünün geçersizliğinin açıkça ifade edildiğini, bu halde dava konusu taşınmazın aile konutu olması, davaya ve takibe dayanak teşkil eden tahliye taahhütnamesinin geçersizliği sonucunu doğurduğunu, dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olduğuna ilişkin tespit hükmünün temini için taraflarınca Antalya 9. Aile Mahkemesi'nin 2022/661 E. Sayılı dava dosyası kapsamında dava ikame edilmiş olup itirazın iptali davası bakımından bu davanın sonucunun 6100 sayılı HMK'nun 165. maddesi uyarınca bekletici mesele yapılması gerektiği belirtilmiş olsa da, ilk derece mahkemesince bu hususun reddedildiğini ve doğrudan hüküm kurulduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tahliye taahhüdüne dayalı olarak kiralananın tahliyesi için yapılan icra takibine itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kiralayan tarafından takibe dayanak yapılan ... 36. Noterliğinin 26/06/2012 tarih ve 22440 sayılı tahliye taahhütnamesinin hile ve korkutma sonucu verilmesi nedeni ile iptali için davalı kiracı tarafından 02/01/2013 tarihinde ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/4 Esas sırasına kayıtlı iptal davasının açıldığı görülmüştür. 818 sayılı Borçlar Kanununun 31....

    Tahliye taahhütnamesinin verildiği tarihten itibaren 6098 Sayılı TBK'nun 39.maddesi gereğince taahhütnamenin iptali için bir dava da açılmadığından, tahliye taahhüdünün geçerli olduğunun kabulü gerektiğinden yerel mahkemece tahliye taahhüdüne dayalı kiralananın tahliyesine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından, bu nedenlerle davalı kiracı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Uyuşmazlığın; İtirazın kaldırılması ve tahliye talebine ilişkin olduğu görüldü. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/35296 Esas sayılı dosyası ile davacı kiralayan T1 tarafından davalı kiracı T3 hakkında Köşkdağı Mah. Kışla Cad. No:27/24 Melikgazi/Kayseri adresindeki taşınmazın 11/06/2022 tarihinde tahliyesine ilişkin Kayseri 13. Noterliğinin 17/06/2021 tarih 14406 yevmiye numaralı tahliye taahhütnamesine dayalı olarak 05/07/2022 tarihinde örnek 14 takibe geçildiği, tahliye emrinin 20/07/2022 tarihine tebliği üzerine 21/07/2022 tarihinde icra müdürlüğüne itirazda bulunulduğu ve müdürlükçe aynı tarihte takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....

    kira sözleşmesi taraflarca yenilendiği için tahliye taahhütnamesinin hükümsüz kaldığını belirterek, tahliye taahhüdündeki tarihe açıkça itiraz etmiştir....

    Davalı kiracı tarafından adi yazılı biçimde düzenlenmiş olan tahliye taahhüdündeki imza inkar edilmediğine ve TBK’nun 39.maddesi uyarınca 1 yıl içerisinde taahhüdün geçersiz olduğuna ilişkin bir ihbarda bulunulmadığına ve dava açılmadığına göre tahliye taahhüdü geçerlidir. Öte yandan, tahliye taahhüdünün düzenlenme tarihi ve taahhüt edilen tahliye tarihi itibari ile davalı kiracının ya da kiracı olmayan eşin aile konutu kapsamında davacıya karşı bir bildirimi bulunmadığından eldeki dava yönünden aile konutu iddiasının ileri sürülmesi de mümkün değildir. Bu durumda mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunduğundan, bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusu isteminin esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    GEREKÇE: Dava, yazılı tahliye taahhüdüne dayalı olarak kiralananın tahliyesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile icra takibine itirazının iptaline ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; İstinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. İcra takibine ve davaya dayanak oluşturan tahliye taahhütnamesi incelendiğinde, taahhüdün adi yazılı şekilde olduğu, tanzim tarihinin 13/04/2019, taahhüt edilen tahliye tarihinin ise 22/02/2022 olduğu, taahhütnamenin kiracı adına imzalandığı, içeriğinden kiralananda iken verildiğinin açıkça anlaşıldığı görülmüştür....

    çıktığını, davalının haksız itirazının iptali ile dava konusu taşınmazın tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    B-Davalı vekili istinaf dilekçesinde yazılı tahliye taahüdü ile kira sözleşmesinin aynı tarihte yapıldığını ifade etmiş olmakla; Davalı icra takibine itirazında tahliye taahhütnamesinin imzalandığı tarihe itiraz etmiş, tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesinin imzalandığı tarihte baskı sonucunda boş olarak imzalandığını ve tarihin daha sonra doldurulduğunu ifade etmiş ve tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesiyle aynı gün imzalanmış olması sebebiyle geçersiz olduğunu savunmuş, davalı yargılama esnasında da aynı itirazlarını tekrar etmiş olup davalı istinaf dilekçesinde de aynı itirazlarını dile getirmiştir. Senet niteliğindeki tahliye taahhütnamesindeki imzanın davalı kiracının imzası olduğu, bu imzanın sıhhatine ilişkin bir itirazda bulunulmadığı, kısmen boş olarak düzenlenen belgeye imza atan kişinin olabilecek tehlikeleri baştan kabul etmiş sayılacağı ve bu nedenle de hukukun himayesinden yararlanamayacağı şüphesizdir....

    UYAP Entegrasyonu