Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, aile konutu olduğu ve davacı eşin rızası olmaksızın mal kaçırma amacı ile tapuda devredildiği iddiası ile TMK'nun 194. maddesine dayanılarak açılan tapu iptali ve eski hali gibi davalı eş adına tescili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...

    Eş söyleyişle aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde tek başına aile konutunu bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma ancak diğer eşin açık rızası alınarak yapılabilir. TMK'nın 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle sözkonusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin “Açık” olması gerekir. Nitekim benzer ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 15.04.2015 gün ve 2013/2- 2056 ve 2015/1201, 19.06.2015 gün ve 2015/2- 528, 2015/1713 sayılı kararlarında da kabul edilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, aile konutu niteliğindeki taşınmazın muvazaalı satışının iptali ve tescili istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.madde ve Başkanlar Kurulu’nun 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı İşbölümü Kararı uyarınca Yüksek 2.Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21/2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanunun 60/3.maddesi gereğince dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 03.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Asiye Hukuk Mahkemesinin 2005/595 E. ile tapuya tescil etmesinin yok hükmünde olduğunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince gayrimenkul ortaklık sözleşmesinin geçerli olmadığını, bu taşınmazın mülkiyetinin aileye ait olduğunu ileri sürerek, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun kapsamında aile konutu nedeniyle hakimin müdahalesini isteyebilme ve/veya aile konutu kapsamında hukuki koruma talep hakkının sadece diğer eşe verildiği, nüfus kayıtlarının incelenmesinde muris ...'nun 25.01.2001 tarihinde, eşi ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.10.2013 gününde verilen dilekçe ile miras payına mahsuben aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin eşi Mehmet Karaokutan’ın 07.08.2007 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakan ile müvekkilinin dava konusu 86 ada 10 parsel sayılı taşınmazda bulunan evde birlikte ikamet ettiklerini, dava konusu aile konutunun TMK'nun 652. maddesi gereğince sağ kalan eşe özgülenmesi hususunda mülkiyet hakkı tesisini talep ve dava etmiştir....

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02/09/2014 gününde verilen dilekçe ile aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin eşi ...'nın 08/02/2013 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakan ile müvekkilinin dava konusu evde birlikte ikamet ettiklerini, dava konusu aile konutunun TMK'nun 652. maddesi gereğince sağ kalan eşe özgülenmesi hususunda mülkiyet hakkı tesisini, mümkün olmaması halinde ise intifa hakkı tesisini istemiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur....

            Davacı kadın aile konutunun rızası dışında davalı eşi tarafından diğer davalıya devredildiğinden bahisle Türk Medeni Kanununun 194 maddesi uyarınca tapu kaydının iptali ile davalı eşi adına tescilini talep etmiş, mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davacının davasının kabulü ile satışın “ muvazaa” nedeniyle iptaline, ve yeniden davalı ... adına kayıt ve tesciline karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde: Türk Medeni Kanununun 194/2 maddesi gereğince satışın hukuken geçersiz olduğundan bahisle kadının davasının kabul edildiği belirtilerek, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m. 298/2). Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir....

              Buna göre, eşlerden biri diğer eşin “açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi “tek başına“ bir ayni hakla sınırlayamaz. Bu sınırlandırma “ancak diğer eşin açık rızası alınarak” yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak da verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "açık” olması gerekir....

              Türk Medeni Kanunu'nun 193. maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanunu'nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerini diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek, eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “Aile birliğinin korunması” amacıyla sınırlandırılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. İlk derece mahkemesince mahallinde yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporları incelendiğinde, dava konusu taşınmaz üzerinde iki katlı ve iki bağımsız bölümden oluşan bir yapı olduğu, yapının üst katının aile konutu olarak kullanıldığı, ayrıca bu yapıya bitişik nizam şeklinde yapılmış bir tanede tek katlı ev bulunduğu anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, çekişme konusu 2447 parsel sayılı taşınmazı ile 440 nolu iskan konutunun davalılar ... ve ...'e 2510/1306 Sayılı Yasa gereğince tahsis edildiğini, ancak davalı ...'e tahsis edilen payın davalı ... adına tescil edildiğini, yapılan incelemelerde konutun tahsis edildiği aile bireyleri tarafından kullanılmayarak kiraya verildği veya boş bırakıldığının tespiti üzerine 5543 Sayılı Yasanın 21/2 maddesi gereğince hak sahipliğinin iptaline karar verildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile hazine adına tescili isteminde bulunmuştur. Davalılardan ..., davayı kabul etmiş, diğer davalılar ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ... hakkında açılan davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine; diğer davalılar hakkında açılan davanın ise kabulüne karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu