Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 2023/46 Esas, 2023/21 Karar sayılı 11.01.2023 tarihli kararı ile davanın İİK 272.maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunun tescili ile inceleme görevinin 8., 9 veya 40. Hukuk Dairesine gönderilmesi yönünde aidiyet kararı verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2023/162 Esas, 2023/146 Karar sayılı 09.02.2023 tarihli kararı ile " Dava dilekçesinde ki iddianın ileri sürülüş biçimine, istinaf başvuru dilekçesinde davanın açıkça TMK'nın 194.maddesine dayandığının belirtilmiş olmasına göre uyuşmazlık; TMK'nın 194.maddesi kapsamında, dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi işlenmesi ve aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmazın, davacı eşin rızası hilafına muvazaalı olarak gerçekleştirilen satışının iptali ile taşınmazın yeniden davalı eş adına tapuya tescili isteminden kaynaklanmaktadır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, tapu iptali ve tescil, taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi uyarınca "Aile Konutu"; eşlerin varsa çocuklarının bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdikleri, acı ve tatlı günlerin içinde yaşandığı anılarını taşıyan konuttur. Eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçınması, boşanma veya ayrılık davası açılması veya başka bir sebeple ortak hayatın olanaksız hale gelmesi hali dahi konutun aile konutu vasfını ortadan kaldırmaz. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194/1). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş, konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla ileri sürebilir. Davacı ile aile konutunu satış yoluyla devreden eşi Murat'ın evliliği, yargılama devam ederken 30.10.2014 tarihinde boşanma ile sona ermiştir. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir....

    Buna göre, eşlerden biri diğer eşin "açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi “tek başına” bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma “ancak diğer eşin açık rızası alınarak” yapılabilir. TMK m. 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin “açık” olması gerekir (Mustafa Alper GÜMÜŞ, Türk Medeni Kanununun Getirdiği Yeni Şerhler; Vedat Kitapçılık, İstanbul 2007, Birinci Basıdan İkinci Tıpkı Bası, s. 41-42)....

      Buna göre, eşlerden biri diğer eşin "açık rızası bulunmadıkça" aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi "tek başına" bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma "ancak diğer eşin açık rızası alınarak" yapılabilir. Türk Medeni Kanunu 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "açık" olması gerekir (Mustafa Alper GÜMÜŞ, Türk Medeni Kanununun Getirdiği Yeni Şerhlar; Vedat Kitapçılık, İstanbul 2007, Birinci Basıdan İkinci Tıpkı Bası, s. 41-42)....

        Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun devredilmesi gibi "Tek başına" bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma "Ancak diğer eşin açık rızası alınarak" yapılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bıı nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "Açık" olması gerekir. TMK nun 194. Maddesi aile konutuna ilişkin malik olmayan eşe malik ve 3. Kişilere karşı aile birliğinin korunması amacıyla aile konutuna dair yapılan tasarruflara karşı talep ve dava hakkı tanımaktadır. Her hak gibi TMK nun 194. Maddesinde tanımlanan hakkın da iyi niyet kurallarına uygun bir biçimde kullanılması gereklidir....

        Aile Mahkemesi ve Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapu iptali ve tescili ile aile konutu şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi de, Türk Medeni Kanununun aile konutunu ve eşler arasındaki mal rejimini düzenleyen 194, 202, 240, 241 ve devamı maddelerinin tartışılması gereken uyuşmazlığın Aile Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davada, 3. kişiye satılan taşınmazın muvazaalı olarak satıldığı, aile konutu olduğu ve kendisinin de rızası olmadığı, malik olmayan davacı eş tarafından iddia edilmektedir....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2023 NUMARASI : 2022/898 ESAS-2023/170 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutunun Tespiti KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşi ile birlikte Güzeloba Mah, 2191 Sk, No:25, B blok, 7 numaralı daireyi aile konutu olarak kiraladıklarını, diğer kiracı eşine tahliye taahhütnamesi imzalatıldığını açıklayarak kiralanan taşınmazın aile konutunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının malik olmadığını, davada hukuki yararının olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Davacının aile konutu olduğunun tespitini talep ettiği taşınmaz malikinin davalı olduğu anlaşılmaktadır. Taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti talebi TMK'nın 194. maddesine dayanmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil KARAR Taraflar aralarındaki uyuşmazlık, aile konutunun muvazalı olarak satılması nedeniyle tapu kaydının iptaliyle tescili isteğine ilişkin olup, mal rejiminin tasfiyesi istenilmediğine, mahkemece de bu şekilde nitelendirilerek hüküm kurulduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            AİLE KONUTUNUN ÖZGÜLENMESİTAPU KAYDINA ŞERH KONULMASI 4721 S....

              UYAP Entegrasyonu