Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 06.04.2010 (Salı) KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi, aile konutunun devrini diğer eşin açık rızasına bağlamıştır. Rızası gereken eş, bu rızasını devir işleminden önce, işlem sırasında veya işlemden sonra verebilir. Kanun, rıza beyanı için herhangi bir şekil öngörmemiştir....

    Buna göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça" aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi tek başına" bir hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma "ancak diğer eşin açık rızası alınarak" yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifedesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "açık" olması gerekir. Her ne kadar ipotek doğrudan doğruya aile konutundan faydalanma ve oturma hakkını engellemiyorsa da, hak sahibi eşin könüniyetli ve muvazaalı işlemleri ile aile konutunun elden çıkarılma tehlikesi nedeniyle ipotek işlemine diğer eşin "açık rızası" şarttır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptal ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Konulması KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davalılar Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 18.09.2018 gün ve 2016/21582 - 2018/9346 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Davacı erkek dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı eşi tarafından satıldığını iddia ederek, taşınmazın 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescilini ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 18.09.2018 tarih ve 2016/21582 esas 2018/9346 karar sayılı ilamı ile onanmış, bu karara karşı davalılar tarafından karar düzeltme talebinde bulunmuştur....

      Cemiyetine davalı eşi tarafından bağışlandığını iddia ederek, taşınmazın davalı cemiyet adına olan tapu kaydının iptali ile davalı eşi adına yeniden tescilini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 19.03.2019 gün, 2018/7198 esas ve 2019/2978 sayılı ilamı ile onanmış, bu karara karşı davalılar karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, ölümle veya boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....

        Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir. Türk Medeni Kanununun 193. maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “aile birliğinin korunması” amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin “açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz....

          Aynı Kanun'un 194. maddesinin 1. fıkrasında ise “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” hükmü düzenleme altına alınmıştır. Anılan maddenin gerekçesine göre aile konutu; eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği, acı ve tatlı günleri içinde yaşadığı anılarla dolu bir alan olarak tanımlanmıştır. 19. Türk Medeni Kanunu’nun 193. maddesi dikkate alındığında kural olarak eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle her türlü hukukî işlem yapma serbestîsi kabul edilmişken, aynı Kanun’un 194. maddesi ile bu kurala istisna getirilmiş ve aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması esası kabul edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, aile konutunun devri istemine karşı açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 2.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 19.9.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, aile konutunun devri istemine karşı açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 2.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 19.9.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması (Fekki) DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 26.04.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden ve uyulan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamından da anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 194. maddesine göre açılan aile konutunun davacı eşin rızası alınmaksızın devredildiği ve tapu kaydı üzerine ipotek konulduğu iddiası ile açılan satışın iptali ve ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK.nun 194.maddesi gereğince aile konutu olduğu iddia edilen dava konusu taşınmazın davacı eşin rızası alınmadan yapılan satışın ve tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescili, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi verilmesi isteğine ilişkin olup taraflar halen evli bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu