Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ...vekili, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan binanın birinci katının aile konutu olduğuna ilişkin karar verildiğini, mülkiyetin miras hakkına mahsuben müvekkiline aidiyeti için dava açtıklarını, davanın sonucunun beklenilmesini, taşınmazın satılmasını istemediklerini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ...vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 652. maddesi; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir....

    DAVA TÜRÜ : Özgüleme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm eşlerin birlikte yaşadıkları konutta sağ eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması, olmadığında intifa veya oturma hakkı tanınması istemine (TMK m. 652) ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince inceleme görevinin Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki dava dosyası Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 21.09.2016 tarihli gönderme kararı üzerine geldiğinden, Yargıtay Kanununda 6723 sayılı kanunla yapılan ve 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın Yargıtay 14....

      Dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazın muris Ali Keskin adına tescil edilmiş iken, murisin veraset ilamına göre 28/07/2010 tarihinde öldüğü, geride davacı eş ve davalıların mirasçı olarak kaldığı, taşınmazın 16/05/2013 tarihinde mirasçılar arasında veraset ilamına göre miras payları oranında intikalinin yapıldığı, tarafların taşınmaza el birliği ile malik oldukları, taşınmaz ile ilgili olarak ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, davanın henüz derdest olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesinde; eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa sağ kalan eşin bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben, mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Davacının TMK'nın 652. Maddesi uyarınca aile konutunun kendisine özgülenmesine dair yasal hakkını kullanabilmesi için taşınmazın aile konutu olduğunun tespitini istemekte hukuki yararının olduğu açıktır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi," Davanın, Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesine dayanan “aile konutu ve ev eşyalarının sağ kalan eşe özgülenmesine”ve evlilik birliğinde edinildiği iddia olunan mal varlığına ilişkin olarak mal rejimin tasfiyesi ile kalan terekenin tespiti ve paylaştırılmasına ilişkin olduğu anlaşılmakla davacının eşi olan murisinin 05/08/2018 tarihinde vefat ettiği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 652 maddesi uyarınca “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceği, Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesinde yer alan tereke mallarından birinin mirasçılardan birine miras hakkına mahsuben özgülenmesi, paylaştırma niteliğinde...

      TMK'nun 240. maddesinde; “Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle mülkiyet, intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir...” hükmüne yer verilmiştir. Anılan hüküm gereğince intifa hakkı hükmen kurulmuştur. İntifa hakkı, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilir. Aksine düzenleme olmadıkça bu hak, sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlar (TMK. m. 794). Davacı eş yararına aile konutu üzerinde intifa hakkının tanınabilmesi için maddede yazılı diğer koşulların yanında sağ kalan eşin katılma alacağının bulunması gerekmektedir. Zira intifa hakkı ancak katılma alacağı hakkına mahsuben talep edilebilir....

        Somut olayda davacı tarafından dava konusu Hatay ili Antakya ilçesi Saraycık Mahallesi 1123 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kurulu bulunan zemin 2 nolu bağımsız bölümde tarafların paylı mülkiyet hükümlerine göre paydaş oldukları belirtilerek taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesinin talep edildiği, yargılama aşamısanda davalı HAVVA BAĞ tarafından aynı mahkemenin 2020/1212 E. sayılı dosyasında TMK'nın 652. maddesi gereğince dava konusu taşınmazın miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesine ilişkin dava açıldığının ön inceleme aşamasında bildirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. 18....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : ..., ..., ... Taraflar arasındaki tereke hukukuna ilişkin davada İstanbul 2. Aile Mahkemesi ile İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, sağ kalan eş tarafından miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanınması istemine ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya resen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır." Talep TMK 652. Maddeye göre olduğundan bu tür işlerde görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. (Yargıtay 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İntifa Hakkı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm edinilmiş mallara katılma rejiminde aile konutu üzerinde sağ kalan eşe katılma alacağına mahsuben intifa hakkının tanınması isteğine (TMK.m.240) ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 3. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.19.04.2010 (Pzt.)...

            Sağ kalan eşin, bu düzenlemelerde yer alan haklarını diğer mirasçılara karşı kullanabilmesi için ayrıca bir dava açması zorunlu olmayabilir. Çünkü, sağ kalan eş ve diğer mirasçılar, dava açılmadan, yasal düzenlemeye uygun şekilde mirası taksim edebilirler.... dayalı miras taksimi olmaz ise sağ kalan eş, haklarını kullanmak için her zaman diğer mirasçılara karşı ayrı bir dava da açabilir. Bu yüzden, dava konusu taşınmazın aile konutu niteliği, sağ kalan eş açısından, eşinin ölümünden sonra da devam etmektedir. Yasanın amacı sağ kalan eşin eski yaşantısını devam ettirmesini sağlamaktır. Dolayısıyla Türk Medeni Kanunu'nun 194, 240 ve 652. maddelerindeki açık düzenlemelere göre, aile konutuna sağlanan koruma da sona ermemiştir. Eldeki davada, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu yapılan yargılama ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutunun Eşe Özgülenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kararın Tebligat Kanunu 17. maddesi ve Tüzüğün 23. maddesi uyarınca davacı vekilinin yanında daimi sekreter olarak çalışan...' a usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Temyiz edilen karar temyiz eden tarafa *08.12.2005 günü tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.432) l5 günlük süre geçtikten sonra *18.05.2006 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir. # Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432.maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir....

                UYAP Entegrasyonu