“Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” (TMK.m.194/1). “Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklemek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır” (TMK.m.240/1). “Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir” (TMK.m.240/3). “Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir (TMK.m.652/1)....
Ancak, dosya içeriğinden... 3 Aile Mahkemesinin 2007/519-628 sayılı kararı ile davalı ... tarafından ... ve ... aleyhine açılan aile konutunun olduğu tespiti davasının 06/12/2007 tarihinde kabul edildiği, kararında derecattan geçerek kesinleştiği görülmüştür.Yine ... tarafından ... ve ... aleyhine açılan mülkiyet hakkının tanınması davasının ... 4 Asliye hukuk mah.nin 2007/31-24 sayılı kararı ile yetki yönünden görevsizlik kararı verildiği, en sonunda taşınmazın bulunduğu yer itibari ile ... 2 Sulh hukuk mah.2010/1184 sayılı esasını aldığı görülmüştür.Davalı taraf aile konutunun miras hakkına mahsuben kendisine özgülenmesi davasının sonucunun beklenmesini savunmuştur. Mahkemece, her iki davanın konusunun farklı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir....
Noterliğinin 18/04/1988 tarih ve 13688 yevmiye numaralı "karı koca arasında düzenleme şeklinde umumi mal ortaklığı mukavelesi" başlıklı sözleşmeyi yaptıklarını, bu sözleşmede tarafların sahibi oldukları ve olacakları gayrimenkul ve menkul mallarını para ve alacaklarını umumi mal ortaklığına dahil ettiklerini, evlilik devam ederken herhangi birinin diğerinden önce vefat etmesi halinde ortaklığa dahil malların sağ kalan eşe ait olacağının düzenlendiği, murisin bir taşınmazının ve tabancasının olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşme içeriğine göre, gayrimenkul ile tabancanın müvekkiline aidiyetine ve bu suretle mirasın taksimine karar verilmesini istemiştir. TMK'nın 652/1. maddesi "Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadığı konut varsa; sağ kalan eş bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerinde Sağ Eşe İntifa Hakkı Tesisi ... ile ... aralarındaki aile konutu üzerinde sağ eşe intifa hakkı tesisi davasının reddine dair ... 5. Aile Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; duruşma isteminin pul yokluğundan reddine karar verilip, dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, ... ada ... parselde bulunan 2 nolu meskenin davacı ile ölen eşinin aile konutu olduğunun tespiti ile davacının TMK'nun 240.maddeden kaynaklanan haklarının verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
Tüm davalılar vekili, aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi için miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, '' Davanın kabulü ile dava konusu İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, Şevketiye Mahallesi, 631 ada, 2 parsel zemin kat bağımsız bölüm no:2 sayılı taşınmazın umuma açık genel açık arttırma suretiyle satılarak taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesine'' şeklinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, elbirliği mülkiyetine konu taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Bakırköy tapu müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, müzekkerede; Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının dosya arasına alındığı, görülmüştür. Bakırköy belediye başkanlığına yazılan müzekkereye cevap verildiği, müzekkerede; dava konusu taşınmaza ait tasdikli proje örneğinin dosya arasına alındığı, görülmüştür. Mahkeme, dava konusu taşınmazların tapu kaydını, imar durumunu, çaplı krokisini dosya içerisine almıştır....
Daire bozmasında sağ kalan davacı eşin katılma alacağının, TMK.nun 240. maddesi uyarınca aile konutu olan 103 ada 97 parselin ve ev eşyalarının mülkiyetini devralmaya yettiğini, bu nedenle anılan malların, davacı eşe katılma alacağına mahsuben mülkiyet hakkının tanınmasının gerektiği, bundan ayrı 13 ada 47 parselde de davacının üstün hakkının bulunduğu, bu nedenle TMK.nun 226/2. maddesi uyarınca isteğin kabulüne karar verilmesi gerektiği açıklanmış, mahkemece kurulan hükümde, 103 ada 97 parselde kayıtlı aile konutu ile eklentisinin ve 13 ada 47 parselde yer alan yazlık evin davalılar adına olan paylarının iptali ile davacı adına tesciline, aile konutu içindeki ev eşyalarının da mülkiyetinin davacıya verilmesine karar verilmiş, ne var ki katılma alacağından mahsup edilecek miktarları hükümde belirtilmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/03/2013 ESAS-KARAR NO : 2011/144-2013/90 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkeme kararında, dava, Türk Medeni Kanununun 240'ncı maddesine dayanan aile konutu ve ev eşyasının sağ eşe katılma alacağına mahsuben özgülenmesi isteği olarak vasıflandırılmıştır. Bu vasıflandırmaya göre inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 17.07.2014 tarihli ve 2014/2 sayılı işbölümü kararı uyarınca Yargıtay 8.Hukuk Dairesine aittir. Hal böyle olmakla birlikte daha önce 1. Hukuk Dairesi ve 14. Hukuk Dairesi tarafından aidiyet kararı verildiği görülmekle , görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir....
Hakan Albaş, Türk Medeni Hukuku Miras Hukuku, 6.Bası, sayfa 564). Sağ kalan eşin, bu düzenlemelerde yer alan haklarını kullanması için, varsa diğer mirasçılara karşı dava açması zorunlu değildir. Çünkü, sağ kalan eş ve varsa diğer mirasçılar, dava açılmadan, yasal düzenlemeye uygun şekilde mirası taksim edebilirler. Rızaya dayalı miras taksimi olmaz ise sağ kalan eş, haklarını (TMK m.240,652) kullanmak için her zaman diğer mirasçılara karşı da ayrı bir dava açabilir. Açıkça görülüyor ki kanun koyucu, aile konutunun maliki olmayan eş yararına, aile konutu ile ilgili, aile konutunun maliki olan eşin sağlığında başlayıp(TMK m.194) ve ölümünden sonra da devam eden(TMK m.240,652) adeta bir koruma zinciri oluşturmuştur. Bu sebeple, aile konutunun maliki olan eşin ölümünden sonra da sağ kalan eş açısından, ortak konutun aile konutu niteliği sürmektedir....
TMK 240. maddesi uyarınca sağ kalan eş; eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup, birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise, bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkının tanınmasını isteyebilir. Davacı eş yararına aile konutu üzerinde intifa hakkının tanınabilmesi için maddede yazılı diğer koşulların yanında sağ kalan eşin katılma alacağının bulunması ve aile konutunun 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra edinilmiş olması gerekmektedir. Zira intifa hakkı ancak katılma alacağı hakkına mahsuben talep edilebilir. Ne var ki; uyuşmazlık konusu taşınmaz 06.05.1980 tarihinde eşler arasında 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu tarihte edinilmiştir. Davacı eşin, bu dönem bakımından katılma alacağından söz etmek mümkün değildir....
DAVA TÜRÜ : Ev Eşyalarının Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:30.11.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık miras hukukundan kaynaklanan tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....