Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 18.11.2014 gününde verilen dilekçe ile TMK'nin 240. maddesine dayalı aile konutu üzerinde mülkiyet veya intifa hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin karşı görevsizliğine dair verilen 04.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dosyanın incelenmesinde, 04.05.2015 tarihli gerekçeli kararın davacı ve davalılara tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır....

    İlk derece mahkemesince mahallinde yapılan keşiften dava konusu taşınmaz üzerinde birden fazla bağımsız bölüm bulunduğu anlaşıldığına ve davalılardan banka, ipotek tesis tarihinde dava konusu taşınmaz üzerinde konut bulunmadığını iddia ettiğine göre, öncelikle taraflarca aile konutu olarak kullanılan bölümün ve yapım tarihinin belirlenmesi gerekir....

    Somut olayda, 3. kişiye satılan taşınmazın muvazaalı olarak satıldığı, aile konutu olduğu ve kendisinin de rızası olmadığı, malik olmayan davacı eş tarafından iddia edilmektedir. İstek aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhinin konulması, malik olan eş tarafından muvazaalı olarak gerçekleştirildiği söylenen satışın iptali ile eski malik adına tapuya tesciline ilişkindir.Davanın çözümünde öncelikle evlilik birliği devam ettiğinden Türk Medeni Kanununun 194. maddesi hükmü tartışılacağından uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekirken Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılması isabetli görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 5.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir (TMK m.795). İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK.m.796)....

        Şirketinin borçlarını teminat altına almak üzere tesis ettiği 13.01.2014 tarih ve 324 yevmiye nolu ipoteğin fek'ine, yine davalı Yunus Emre'nin, aile konutu olan bu taşınmazı yine müvekkilinin bilgisi ve muvafakatı olmadan 07.10.2015 tarih ve 6914 yevmiye numarası ile davalı T3 temlikinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu satış işleminin iptali ile tapu kaydının yeniden davalı Yunus Emre Küpeli adına kaydına ve aile konutu olarak kullanılan bu taşınmaz üzerine Aile Konutu Şerhi konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2022 NUMARASI : 2021/718 ESAS-2022/620 KARAR DAVA KONUSU : Katılma Alacağı, Aile Konutu Şerhi Konulması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa T1 12/10/2017 tarihinde vefat ettiğini, evlilik birliğinde Antalya ili Kepez ilçesi Duraliler Mahallesi 10785 ada 4 parseldeki taşınmazın davalı adına kayıtlı olup aile konutu olduğunu, murisin ölümü ile geride bankada parası kaldığını, ayrıca aile konutu olan Kepez'deki taşınmazın edinilmiş mal olduğunu belirterek davacının muristen kalan taşınmaz ve bankadaki para üzerinde katılma alacağı ve değer artış payı alacak oranının tespiti ile, Kepez ilçesi Duraliler Mahallesi 10785 ada 4 parseldeki taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesi isteminde bulunmuştur....

        Bu düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü "Aile birliğinin" korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. Öte yandan; TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu kütüğündeki "aile konutu" şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Mahmemece; "dava konusu taşınmazın kentsel dönüşüm alanında kaldığı, bu sebeple adresten taşınıldığı, artık aile konutu vasfının kalmadığı" gerekçesiyle şerhin terkinine karar verilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir. Taşınmazın kentsel dönüşüm alanında kalması, başka sebepler bulunmadıkça tek başına aile konutu şerhinin kaldırılmasını gerektirmez....

            Davacı vekili müvekkilinin rızası dışında aile konutu üzerine ipotek konulduğunu, bu durumun Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesine aykırı olduğunu iddia ederek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yerel mahkemece davaya konu taşınmazın davacı ile davalı eş ...’ın aile konutu olduğu ancak davacı ile davalı eş ... arasındaki evliliğin, davalı ...’ın davanın devamı sırasında 05/01/2018 tarihinde ölümüyle sona erdiği, ölümle sona eren evlilik nedeniyle de davaya konu taşınmazın aile konutu özelliğini kaybettiği, ipoteğin kaldırılması davasının konusuz kaldığı, ancak davaya konu taşınmaz üzerine ipotek tesis edilirken davacının haberinin olmadığı ve açık rızasının alınmadığı, davacı kadının dava açmakta haklı olduğuna karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile) Taraflar arasındaki velayetin kaldırılması ve vasi tayini istemine ilişkin davada İnegöl Asliye Hukuk (Aile) ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dilekçesinde oğlunun öldüğünü, gelininin başka birisiyle evlendiğini belirtip, torunu ... ...'e vasi tayin edilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamından, 1998 doğumlu ... ...'in babasının 2000 yılında öldüğü, velayetin anne Hamiye ...'de bulunduğu anlaşılmaktadır. T.M.Y.'nın 336/son maddesine göre, vesayet anne babadan birinin ölümü halinde sağ kalan eşe aittir hükmü yeralmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu