Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İli, Kocasinan ilçesi, Muammerbey Mah. 47 Ada, 35 Parselde kain, 14 numaralı bağımsız bölümde bulunan taşınmazın, sağ kalan eş Hidayet ERASLAN'a oturma veya intifa hakkı tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Dava aile konutuna dayalı tapu iptali ve tescil ile taşınmaza aile konutu şerhi konulması davası (TMK m.194) olduğuna göre öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir. Bu hususlara yönelik mahkemece bilirkişiden ek rapor alınması veya gerekiyorsa yeniden keşif yapılması, uzman bilirkişiden "Aile konutu" olarak kullanılan bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi ve aile konutu olan bölümle sınırlı olacak şekilde "Aile konutu şerhi konulması " ve bu bölüm yönünden tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “aile konutu olduğunun tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4. Aile Mahkemesince davanın reddine dair verilen 23.11.2011 gün ve 2010/1780 E. 2011/1589 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 11.03.2013 gün ve 2012/6295 E. 2013/6453 K. sayılı ilamı ile; “...Davacı eşi ve mirasbırakanı olan Avni Cihangir’in 11.02.2004 tarihindeki ölümüne kadar birlikte aile konutu olarak kullandıkları İstanbul, Kadıköy, Fener yolu, ....nda bulunan dairenin, aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Türk Medeni Kanununun 652/1. maddesi, eşlerden birinin ölümü halinde, tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa, sağ kalan eşin bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceğini öngörmektedir....

      aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini fesh edemez aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerinde hakları sınırlayamaz" şeklinde olduğunu, ipotek tesisi ile müvekkilinin fiili haklarının sınırlandırıldığını, sınırlandırmanın aile konutu şerhi konulduğu için değil konutun aile konutu vasfı bulunduğu için getirildiğini, dava konusu taşınmazda tapu kaydında ipotek tesis edildiği tarihte aile konutu şerhi bulunmadığını, TMK'nın 194/1 maddesi gereği eşin açık rızası alınmadığından yapılan işlemin geçersiz olduğunu, bu nedenle Isparta İli, Merkez İlçesi, Emre Mahallesi, 152 ada, 62 parselde kayıtlı 29/11/2017 tarih ve 17969 yevmiye numaralı ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini, ayrıca vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiş delillerini bildirmiştir....

      Taraflar arasındaki sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben aile konutunda mülkiyet hakkı tanınmasına ilişkin davada ... ... 18. Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... ... 1. Sulh Mahkemelerince (Ahkamı Şahsiye ile görevli) ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben aile konutunda mülkiyet hakkı tanınması istemine ilişkindir. TMK'nin 658. maddesine göre bu davalarda görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. ... ... 18. Sulh Hukuk Mahkemesince, talebin Ahkamı Şahsiye mahkemelerinde görüleceği belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... ... 1. Sulh Hukuk (Ahkam-ı Şahsiye) Mahkemesi ise, davanın ahkamı şahsiye işlerinden olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... ilinde Hakimler ve Savcılar ......

        Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca asıl borçlu şirketin kullandığı veya kullanacağı kredilerin teminatı olarak davacı ... adına kayıtlı taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği, TMK'nun 194.maddesi uyarınca ipotek edilen taşınmazın aile konutu olması halinde taşınmaz malikinin eşinin rızasının alınması gerektiği, dava konusu ipoteğe konu taşınmaz üzerinde ise aile konutu şerhi bulunmadığı, TMK'nun 1023.maddesi uyarınca tapuya güven ilkesinin esas olduğu, davalı bankanın üzerinde aile konutu şerhi kaydı bulunmayan dava konusu taşınmaz nedeniyle taşınmaz malikinin eşinin muvafakatini alması zorunluluğunun bulunmadığı, dolayısıyla ipoteğin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          konutu olduğunu belirterek, haczin kaldırılmasını istemiştir....

          DAVA TÜRÜ : Özgüleme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm eşlerin birlikte yaşadıkları konutta sağ eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması, olmadığında intifa veya oturma hakkı tanınması istemine (TMK m. 652) ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince inceleme görevinin Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki dava dosyası Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 21.09.2016 tarihli gönderme kararı üzerine geldiğinden, Yargıtay Kanununda 6723 sayılı kanunla yapılan ve 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın Yargıtay 14....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhinin Kaldırılması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 03.12.2013 gün ve 10117-28312 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. Davacı koca, aile konutu şerhinin terkinini istemiş, mahkemece dava reddedilmiş ve davacının temyizi üzerine karar Dairemiz tarafından onanmıştır....

              İntifa hakkı, başkasına ait bir eşya, hak veya mal varlığı üzerinde belirli bir kişiye tam yararlanma imkanı sağlayan bir irtifak türüdür. İrtifak hakları taşınmaz mülkiyetini sınırlayan haklardır. Başka bir anlatımla ayni hak sahibinin taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını kısıtlamaktadır. Nitekim, TMK’nın 794. maddesinde “İntifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilir. Aksine düzenleme olmadıkça bu hak, sahibine, konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlar” hükmü mevcuttur. Aynı Kanunun 803/1 maddesinde de; “İntifa hakkı sahibi, hakkın konusu olan malı zilyetliğinde bulundurma, yönetme, kullanma ve ondan yararlanma yetkilerine sahiptir” hükmüne yer verilmiştir. Yine TMK’nın 807. maddesi “Malik, hakkın konusu olan malın hukuka aykırı ya da niteliğine uygun düşmeyen kullanılış biçimine itiraz edebilir” hükmünü içermektedir....

                UYAP Entegrasyonu