Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararı ve aile konutu şerhinin davalı eşin taşınmazı rızaen 3. kişilere devrinin önlenmesi için olduğu, icrai satışa engel oluşturmayacağı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, Dairemizce kararın HMK'nın 353- (1) a) 6) maddesi gereğince kaldırılması üzerine mahkemece meskeniyet şikayetinin kabulüne, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında 06/05/2016 tarihinde konulmuş aile konutu şerhi bulunmaktadır. İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti gibi taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğu iddiasına dayalı haczin kaldırılması şikayeti de, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, kıymet takdir raporu davacı eşe 10/02/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, 17/03/2021 tarihinde açılan dava ile meskeniyet şikayeti bildirilmiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı T1 yönünden davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğunu, davacı Selvi'nin şikayetinde taşınmazın aile konutu olduğunu belirttiğini ancak haline münasip ev olduğunu ileri sürmediğini, Yargıtay kararlarında hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe haczedilmezlik şikayeti hususunda bir hak tanınmadığını, taşınmazın kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını, bu nedenle davacı Selvi'nin talep hakkının bulunmadığını, ayrıca bu davacının haczi ilk haciz bildiriminde öğrenmiş olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, borcunu ödemeyen davacının yanında davalıların haklarının korunması gerektiğini, davalıların dava açılmasına sebep olmadıklarını, taşınmaz üzerinde ipotek mevcut olduğunu, ipotek verilmesinin haczedilmezlik şikayetinden vazgeçildiği anlamına geldiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, mülkiyeti davalı eşine ait “aile konutu” olarak kullandıkları taşınmaz üzerine, açık rızası alınmadan diğer davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını istemiş, davanın devamı sırasında 10.04.2014 tarihinde ölmüştür. Aile konutuyla ilgili tasarruf işlemine rızası gereken eş, öldüğüne göre, dava konusuz kalmıştır. Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin rızası gereken eşe sağladığı hak, şahsa bağlı olup, bu eşin ölümü halinde mirasçılarına intikali mümkün değildir. Böyle bir durumda, aile konutuyla ilgili işleme rızası gereken eşin ölümüyle davanın esası konusuz kalır ve işlem yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 20.04.2015 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın; eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine, diğer davalı ... lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını istemiş; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

      TMK. 240. maddesi "Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir ........... Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir......" TMK 652/1. maddesi "Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir....."...

      na imzalattığını, anne İsmet ... aile konutu hakkında hukuksal olarak icazetini alması gerekirken bu sözleşmeye dayalı olarak aile konutuna el koyduğunu, davalı Avukat ... vekil müvekkil ilişkisi içinde el koyduğu taşınmazın tapusunu almak içi Küçükçekemce 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/595 E sayılı dosyasında kayıtlı tapu iptali ve tescil davası ve 26.04.2001 tarihli gayrimenkul ortaklık sözleşmesi ile hem arsanın yarısına hem de 2 katlı binanın yarısına hem de 2 katlı binayı restöre edeceğini iddia ederek, aile konutuna el koyduklarını, bu konutun 2001 yılından beri aile konutu olarak kullanıldığını, taşınmazın mülkiyetinin her ne kadar ... ... üzerinde görünse bile taşınmazın mülkiyeti aileye ait olduğunu, yani aile konutunun devam ettiğini, Küçükçekmece 3....

        Evlilik birliği davacı kocanın ölümüyle sona erdiğine göre, Türk Medeni Kanunun 194. maddesinin aile konutuna sağladığı koruma da bitmiştir. Konutla ilgili tapu kütüğüne konulmuş bulunan şerhin işlevi ve dayanağı kalmamıştır. Sağ eşin (davalı), aile konutu üzerindeki; üçüncü kişilere karşı bildirici etkiye sahip (TMK. m.1009/2) şerhin devamını istemekte artık hukuki yararı kalmamıştır. Sağ eşin, Türk Medeni Kanununun 240. ve aynı yasanın 652. maddesine dayanan bir talepte bulunma hakkının var olması nedeniyle, şerhin devamını istemekte hukuki yararının bulunduğu düşünülebilir ise de, bu husus tapu kütüğüne konulmuş bulunan şerhle ilgili değildir. Sağ eş, belirtilen maddelere dayanan, birlikte yaşanılan konut üzerindeki, ölenin diğer mirasçılarına karşı ileri sürebileceği hakkının varlığı, şerh olmasa da kanıtlama olanağına sahiptir. Bu bakımdan, yerel mahkemece verilen şerhin kaldırılmasına dair karar, evlilik birliği ölümle sona erdiğinden sonucu itibarıyla doğrudur....

          Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “Kurucu” değil “Açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “Emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “Belirli olan” bir işlem için verilebilir....

            Balanbaka mevkii-6 pafta-2082 parsel sayısına kayıtlı olan,sonradan Çeşme-Hacımemiş mah-248 ada-29 parsel sayısını alan davalılardan Ceylan adına olan taşınmazda 1/2 kuru mülkiyetin müvekkili adına tesciline,parselin tümü üzerinde müvekkili lehine intifa hakkı tesisine dair karar verildiğini,yabancı mahkeme ilamının kesinleştiğini ve İstanbul 6.Aile Mah.nin 2013/775 E-2014/326 K.sayılı ilamı ile de tanıma-tenfiz kararı verilerek bu kararında temyiz edilmeksizin 10.06.2014 tarihinde kesinleştiğini,aile konutu olarak kullanılan bu taşınmazın kesinleşen mahkeme kararlarına rağmen davalılardan Ceylan tarafından diğer davalı babası Kamil'e 14.06.2017 tarihinde satıldığını,satışın müvekkilinden mal kaçırmak amacı ile yapıldığını,tasarrufun -tapunun iptali ile 1/2 kuru mülkiyetin müvekkili adına tesciline,diğer 1/2 hissenin kuru mülkiyetinin önceki malik davalı Ceylan adına tapuya tesciline,taşınmazın tapu kaydına tamamı üzerinden müvekkili lehine intifa hakkı tesisine karar verilmesini"talep...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, dava aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkin olup, işleme rızası gereken eş tarafından 1.11.2012 tarihinde açılmış olmasına, konut üzerinde hak sahibi olan kocanın, davadan önce 8.3.2011 tarihinde ölümüyle evlilik birliği sona ermiş olup, dava tarihi itibariyle ortada Türk Medeni Kanununun 194. maddesi çerçevesinde korunması gereken bir aile konutunun kalmamış bulunmasına, sağ eşin birlikte yaşanılan konutla ilgili miras hukukundan ve mal rejiminden kaynaklanan haklarının, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin koruma kapsamında bulunmamasına...

              UYAP Entegrasyonu