Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu Kütüğünden Aile Konutu Şerhinin Terkini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... sicil müdürüğü tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu kütüğüne davalının başvurusu üzerine tapu müdürlüğünce konulan “aile konutu” şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Tapu kütüğüne konulan "aile konutu" şerhi, taşınmaz üzerinde hak sahibinin tasarruf yetkisini kısıtlayıcı ve temlik hakkını yasaklayıcı (Tapu Sicili Tüzüğü m. 49/1-c) işlevinin yanında, o taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerinin “iyiniyetini” dışlayıcı işleve de sahiptir (TMK. m. 1009 ve 1010). Dolayısıyla, eşlerden birinin başvurusu üzerine tapu memurluğunca konulmuş bile olsa, şerhin terkinine ilişkin davalarda tapu sicil müdürlüğünün pasif taraf (husumet) ehliyeti bulunmamaktadır....

    Bu durumda; TMK’nın 194. maddesi uyarınca malik olan eş tarafından diğer eşin açık rızası alınmadan aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması durumunda yapılan bu işlemin “geçerli” kabul edilemeyeceği emredici hüküm gereğidir. Diğer eşin, geçerli olmayan işlemin iptali için dava açabileceği kuşkusuzdur. 22. Diğer yandan yukarıda ayrıntılarıyla açıklandığı üzere; TMK’nın 194. maddesinde öngörülen aile konutu ile ilgili sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu olma özelliği nedeniyle getirildiğinden, taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Bu nedenle işlem tarafı üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının önemi bulunmamaktadır....

      TMK'nun 240. maddesine dayalı aile konutu üzerinde sağ kalan eşe katılma alacağına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması talebine ilişkin görevli olduğu, TMK'nun 652. maddesine dayalı aile konutu üzerinde sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması talebine ilişkin görevli olmadığı, bu davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşıldığından, aile konutu üzerinde sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması olarak nitelendirilerek görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının talepleri açık olmadığı halde açıklatma yapılmamıştır....

      Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir (TMK m. 652). Medeni Kanunumuz bu düzenleme ile eşlerin birlikte yaşadıkları konut ve kullandıkları bu eşyalar ile ilgili olarak sağ kalan eşe mal rejimi hükümleri dışında mirastan ayrı bir takım haklar tanımıştır. Mal rejimi ne olursa olsun, sağ kalan eşe tereke malları arasında bulunan aile konutu ve ev eşyaları üzerinde yasal miras payına mahsuben mülkiyet hakkı, eğer haklı nedenler varsa mülkiyet yerine oturma veya intifa hakkını isteme olanağı getirmiştir. Ancak bu özgüleme ve alım hakkı bedelsiz değildir. Eğer eşin mirastan payına düşen miktar aile konutunun değerini karşılamıyorsa, eş miras payı dışında kalan aile konutunun değerini ödeyerek onun mülkiyet hakkını talep edebilecek, eğer bakiye değeri ödeyecek gücü yoksa aile konutu üzerinde intifa veya oturma hakkı talep edebilecektir....

        Açıklanan nedenlerle Dairemizin 18.12.2006 tarihli onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının davacı mirasçılarına tebliği ile temyiz süresi beklendikten sonra, davalının temyizi ile ilgili inceleme yapılarak iade edilmek üzere dosyasının mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE oyçokluğuyla karar verildi. 24.10.2007 KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 194/3. maddesi gereğince, aile konutu olan taşınmazın tapu kütüğüne konulan konutla ilgili şerh, üçüncü kişilere karşı bildirici etkiye sahiptir. (TMK. m.1009/2) Şerhin varlığı, aile konutunu devralan üçüncü kişinin, iktisaba elverişli iyi niyet (TMK. md.1023) iddiasında bulunmasını engeller....

          KARŞI OY YAZISI Mahkemece davacı kadının rızası alınmadan, davalı koca adına tapuda kayıtlı olan ve aile konutu niteliğindeki taşınmaza davalı banka tarafından ipotek konulduğu belirtilerek davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6). İpotek tesisine ilişkin işlemden önce taşınmazın tapu kütüğünde "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmamaktadır. Bu durumda davalı bankanın ipoteğe ilişkin kazanımı iyi niyetli ise korunur (TMK md. 1023). Toplanan delillerden davacı, davalı bankanın kötü niyetli olduğunu kanıtlayamamıştır. Bu durum nazara alınmadan, davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından onama kararına karşıyım....

            Medeni Kanunu'nun (TMK) "Aile konutu" başlıklı 194. maddesi şöyledir: "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur. " 3. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesi şöyledir: "Aile mahkemeleri, aşağıdaki dava ve işleri görürler: 1. 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı ......

              TMK 194. maddesi ile aile konutu adı altında yeni bir hukuki kavramı hukukumuza getirilmiş olup TMK 683 maddesinde yazılı mülkiyet hakkının kullanılmasını sınırlayan bir madde niteliğindedir. TMK 139.maddesine göre eşler birbiri ve üçüncü kişiler ile kanunda aksine hüküm bulunmadıkça her türlü hukuki işlemi yapabilirler. Bu kuralın istisnası TMK 194. maddede aile konutu başlığı altında düzenlenmiştir. Aile konutu TMK 194.maddesinin gerekçesinde “Eşlerin bütün yaşama faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği, acı ve tatlı günleri içinde yaşadığı, anılarla dolu bir alandır.” şeklinde tanımlanmaktadır. TMK’nın 189/son maddesine göre aile konutu olması için hak sahibi olan eşinin o konutta eşini ve ailesini oturtma ve barındırmasının hukuka uygun bir nedene dayanması gerekir. TMK 194. maddesi evliliğin genel hükümlerine ilişkin bir düzenleme olduğundan, eşler arasındaki mal rejiminden bağımsız olarak evlilik sona erinceye kadar uygulanır. Yargıtay 1....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın, davacı eşin "açık rızası" alınmadan davalı eş tarafından "ölünceye kadar bakıp gözetme" aktiyle ortak çocukları olan diğer davalılara 24.08.2012 tarihinde tapuda yapılan işlemle devredildiği doğru ise de, davacının devir tarihinden yaklaşık iki yıl önce, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla konutu terk ettiği, bir başka evde yaşadığı ve güven sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunduğu yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır....

                  Esas sayılı dosyasından 02/07/2018 tarihinde yapılan icra satışı ile alacağa mahsuben müvekkili tarafından alındığını, ihalenin feshi sürecinin de kesinleştiğini, davanın konusuz kaldığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 13/12/2017 tarihli 2017/2-2935 Esas-2017/1722 Karar sayılı kararında "..dava tarihi itibarıyla aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz iradi olmayan tasarruf sonucu aile konutu niteliğini yitirmiş duruma gelmektedir. Bu durumda işlem diğer eşin rızasına bağlı olmaktan çıkmış ve davacının aile konutu korumasından yararlanma olanağı kalmamıştır." denildiğini,-taşınmaz maliki ... da davalı sıfatıyla husumet yöneltilmesi gerektiğini, davacının kötüniyetli olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. G E R E K Ç E : Dava, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğundan bahisle ipoteğin terkini talebi ile açılmıştır. Mahkemece TMK 194....

                    UYAP Entegrasyonu