Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile konutu, resmi evli eşlerin birlikte seçtikleri ve ortak aile yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantılarını buna göre düzenlemeyi amaçladıkları konuttur(TMK'nun 186 m, HGK 28.09.2011 tr 2011/556 K.). Katılma alacağı, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren TMK uyarınca; eklenecek değerlerden(TMK'nun 229.m) ve denkleştirmeden(TMK'nun 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının(TMK'nun 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin(TMK'nun 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır(TMK'nun 236/1.m). 01.01.2002 tarihinden önce yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170. maddesi uyarınca geçerli olan mal ayrılığı rejiminde katılma alacağına yer verilmemiştir. Dairemiz uygulamalarına göre, aile konutu ölen eşin kişisel malı ise sağ eş lehine mülkiyet hakkı tanınmamaktadır....

    Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürülebilir. Evlilik, boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer, diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Toplanan delillerden, tarafların ... 2. Aile Mahkemesinin 2016/110 esas, 2016/1213 karar sayılı ilamıyla boşanmalarına hükmedildiği ve boşanma kararının 20.03.2019 tarihi itibarıyla kesinleştiği anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : 1- 2-......

        Sağ kalan eş mirasçı ise; miras paylaşımında, aralarındaki mal rejimi ister edinilmiş mallara katılma rejimi, ister mal ayrılığı, ister paylaşımlı mal ayrılığı, ister mal ortaklığı olsun, katılma olanağı bulunsun veya bulunmasın mal rejimindeki hakları dışında, mirasın paylaşımında aile konutu ve ev eşyalarının kendisine özgülenmesini isteyebilecektir. Ancak bu özgüleme ve alım hakkı bedelsiz değildir. Somut olayda; eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında sayılan aile konutu hakkında; sağ kalan eş kendisine miras hakkına mahsuben aile konutunda mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Davacının, TMK'nın 652/1 maddesi uyarınca muris ile birlikte yaşadığı, başka bir deyişle hükmen aile konutu olarak tespit edilen taşınmazda miras payına mahsuben mülkiyet hakkı bulunmaktadır....

          Bu düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü “aile birliğinin’’ korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. Öte yandan; TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir....

            Davacı kadın dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı erkek eş tarafından satıldığını iddia ederek, taşınmazın 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile davalı erkek eş adına tescilini ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 23.10.2018 tarih 2017/767 esas, 2018/11790 karar sayılı ilamı ile onanmış, bu karara karşı davalılar karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfın devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir....

              KARŞI OY YAZISı Dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve davacı eşin açık rızası alınmadan, hak sahibi olan davalı eş (koca) tarafından, üçüncü kişi durumundaki diğer davalı Ömer Gökhan’a 8.1.2002 tarihinde satış suretiyle devredildiği, bu devrin Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi uyarınca geçersiz olduğu tartışmasızdır. Esasen bu hususta sayın çoğunlukla aramda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Sorun, aile konutunu devralan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Aile konutu olan taşınmazın tapu kütüğünde konutla ilgili bir şerh bulunmamaktadır. Bu durumda; kural olarak, taşınmazı devralan üçüncü kişi iyi niyetli ise, Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi gereğince kazanımını korunacaktır. Ancak, devralan üçüncü kişi kötü niyetli ise, 1023 . maddenin sağladığı korumadan yararlanamaz. Asıl olan iyi niyetin varlığıdır. Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyi niyet iddiasında bulunamaz....

                Davacı kadın dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı erkek eş Yüksel tarafından satıldığını iddia ederek, taşınmazın 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile davalı erkek eş adına tescilini ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 01.03.2016 tarih E. 2015/ 19204-K.2016/3802 sayılı ilamı ile onanmış, bu karara karşı davalılardan Songül ve İsmail karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m.194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir....

                  Yapılan yargılama ve toplanan delillerden dava konusu taşınmaz üzerinde alt kat, orta kat ve çatı katından oluşan binanın bulunduğu, üç katlı binanın 3. katındaki meskenin aile konutu olarak kullanıldığı ve bölge adliye mahkemesince de bu bölüm yönünden tapu kaydının iptali ile aile konutu şerhi konulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeplerle bilirkişilerden ek rapor alınmak suretiyle aile konutu olarak kullanılan ve tapu iptali ile eski malik adına kayıt edilmesine karar verilen katın değerinin belirlenerek, bu değer üzerinden (oranlama yapılarak) nispi karar ilam harcı, yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

                    gerektiği, yine davalı kiralanın taşınmazın aile konutu olduğunu ve tahliye taahhüdünün eş rızası olmaması nedeniyle geçersiz olduğunu beyan etmiş ise de; taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde kiralanan taşınmazın aile konutu olduğuna dair şerhin bulunmadığı ve davalı tarafında da taşınmazın "Aile Konutu" olarak özgülendiğine dair mahkeme kararı sunulmadığı, ayrıca davalının cevap dilekçesini süresinde vermediğinden 6100 sayılı HMK' nın 128....

                    UYAP Entegrasyonu