Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.04.2005 gününde verilen dilekçe ile aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, muris .......'un eşi olduğunu, 126 ada 46 parsel sayılı taşınmazda oturduklarını, aile konutu olduğunu, bu taşınmazın mülkiyet hakkının TMK'nın 652. maddesi uyarınca müvekkiline özgülenmesine, muris adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkili tarafından ..........

    Giriş 5.kat, 12 noda bulunan taşınmazın tapu iptal ve tescili ve aile konutu şerhi konulması talebine ilişkin olduğu, aile konutu şerhi konulması talebinin aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden olduğu, Aile Hukukundan doğan dava ve işlerin Aile Mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Konya 5. Aile Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; muvazaa hukuksal nedenine dayanan tapu iptali ve tescil davalarının Borçlar Kanunu 18. ve 19. maddesine dayanması nedeni ile davayı bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, bu hususun Yargıtay 2....

    Öte yandan, şikayetçi 3. kişinin, 11.03.2015 tarihinde ihalesi gerçekleştirilen 2939 ada 7 sayılı parseldeki 40 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydına aile konutu şerhi konulması için yaptığı başvuru üzerine, İstanbul Anadolu 13. Aile Mahkemesi'nin 11.02.2014 tarih ve 2012/1038 E., 2014/70 K. sayılı kararıyla talebin kabul edilerek, şikayete konu bağımsız bölümün kaydına TMK'nun 194. maddesi gereğince aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiş olup, anılan kararın 17.12.2014 tarihinde kesinleştiği, ancak, şerhin, şikayetçi 3. kişi adına tapu siciline henüz işlenmediği görülmektedir. Bu durumda, şikayet tarihi olan 20.05.2015 tarihi itibariyle, taşınmazın tapu kaydına şikayetçi 3. kişi lehine henüz aile konutu şerhi konulmadığından, şikayetçinin şikayet hakkı bulunmamaktadır. Zira, şikayetçinin tasarruf işlemlerini yapabilmesi, aile konutu şerhinin tapu siciline şerh verilmesi şartına bağlı bulunmaktadır....

      Mahkemece yapılan yargılama sonucu, bir taşınmazın aile konutu olması için eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini birlikte gerçekleştirmeleri, kendilerine aile konutu olarak özgülemeleri gerekmekte ve işbu dava bazında tapu iptal ve tescile konu olması için eşlerden birinin adına kayıtlı olması gerektiği, taşınmazın hisseli taşınmaz olması aile konutu vasfını ortadan kaldırdığını, davanın temel dayanağı aile konutu olduğu bilinen taşınmazın muvazaalı bir şekilde devredilmesi olduğunu ve aile konutu vasfı olmayan bir taşınmazın bu vasfı bildiği iddia edilerek muvazaa yaratılması mümkün olmadığı, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağından doğan alacak yönünden bir iddia olmadığı için davalıların kişisel mal iddiası irdelenmediği, dolayısı ile aile konutu olduğunu bilerek muvazaalı bir şekilde devralındığı nedeniyle açılan davanın ile konutu niteliği olmadığı bildirilerek reddine, birleşen dava yönünden ise davanın reddine karar verildiğinden karar verilmesine...

      Davacı kadın dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı erkek eş tarafından satıldığını iddia ederek, taşınmazın 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile davalı erkek eş adına tescilini ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 23.10.2018 tarih 2017/767 esas, 2018/11790 karar sayılı ilamı ile onanmış, bu karara karşı davalılar karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfın devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir....

        Davacı kadın dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı erkek eş Yüksel tarafından satıldığını iddia ederek, taşınmazın 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile davalı erkek eş adına tescilini ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 01.03.2016 tarih E. 2015/ 19204-K.2016/3802 sayılı ilamı ile onanmış, bu karara karşı davalılardan Songül ve İsmail karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m.194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir....

          taşınmazın aile konutu olduğunun iddia edilmesi ve TMK'nun 194/1. maddesi göz önüne alındığında, Trabzon 1....

          ,yaklaşık 5 ay sonra mal kaçırma gayesiyle davalı Abdullah Yiğiter'e devredildiğini, bilahare davaya konu taşınmazı 30.04.2015 tarihinde T3 devredildiğini, taraflar arasındaki muvazaayı bilen ve tapu iptali durumunu engellemek amacıyla T3 devir aldığını, söz konusu satış işlemlerine müvekkillerinin rızası bulunmadığını beyanla öncelikle davaya konu taşınmazın davalılardan T3 adına olan tapusunun iptali ile diğer eski malik ve müvekkillerinin eşi olan T5 adına tesciline ve tapu kaydına T.M.K.nun 194 maddesine dayalı aile konutu şerhinin verilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir....

            Bunun üzerine davacı davasını ıslah ederek, taşınmazın tapusunun iptali ile tekrar davalı eşi adına tapuya tesciline, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına, tapu iptal ve tescil istemi kabul edilmediği taktirde, icra dosyasında yapılmış kıymet taktiri esas alınarak 125.000 TL' nin davalı bankadan alınıp kendisine ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davada, davalı eşin tek taraflı iradesi ile Türk Medeni Kanununun 194/1 maddesine aykırı olarak aile konutu üzerinde ipotek tesis edildiği, hukuken geçersiz bir ipotek ve bu ipotek nedeniyle başlatılan icra takibi sonucu davalı bankanın taşınmazı devraldığı ileri sürülmektedir....

              , Gebze 1.Aile Mahkemesi'nin 2011/1547 E. sayılı dosyasında ıslah yapılamadığından ek dava olarak bu davayı açtıklarını, TMK 194/1 maddesi uyarınca davanın kabulü ile aile konutu olan taşınmazın Recep adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın davalı İbrahim Altunarığ adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu