Dava, ipotek kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde aile konutu şerhi konulmasına yönelik davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına ve ipoteğin kaldırılması talebinin ise kabulüne karar verilmiş, davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. "...Aile konutu şerhi konulması talebi maktu harca, ipoteğin kaldırılmasına ilişkin istek ise, nispi harca tabidir..." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2012/13413 Esas, 2013/5916 Karar sayılı 06/03/2013 tarihli kararı) Yukarıdaki yargıtay kararında da açıklandığı üzere aile konutu şerhi konulması talebi maktu harca, ipoteğin kaldırılmasına ilişkin istek ise, nispi harca tabidir. Dava konusu ipotek bedeli 150.000,00.-TL olup, ipoteğin kaldırılması talebi yönünden alınması gerekli harç miktarı 150.000,00.-TL x 68,31/4000 = 2.561,62.-TL'dir. Aile konutu şerhi konulması talebi ise maktu harca tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : ... vs. DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:26.10.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, aile konutu iddiasına dayalı ipoteğin kaldırılması, aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : ... vs. DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:25.10.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, aile konutu iddiasına dayalı ipoteğin kaldırılması, aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı bankanın aile konutu şerhi konulmasına dair verilen kararı temyizinde hukuki yararının bulunmadığından aile konutu şerhi konulmasına ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir, 2-Davalı bankanın ipoteğin kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir (TMK m. 194). Dava konusu taşınmazın tapuda "Arsa" vasliyla kayıtlı olduğu, yapılan keşif ile taşınmaz üzerinde dört katlı betonarme binanın bulunduğu anlaşılmaktadır....
İpoteğe konu davacı adına kayıtlı taşınmazın aile konutu olduğundan eşin rızası alınmadan tesis edildiğinden ipoteğin geçersiz olduğu gibi yine ipotek akdi kapsamında yer alan kefaletin usulüne uygun alınmadığından geçersiz olduğu iddia olunmuştur. Dosya kapsamına celp edilen ve kesinleşen.... Aile Mahkemesinin 2013/422 Esas, 2014/256 Karar, 08.04.2014 karar tarihli dava dosyasında; davacının ...(eldeki dosya davacısı ...'in eşi) davalılarının eldeki dosya tarafları olduğu, davanın davacı kadının rızası alınmadan davalı koca adına tapuda kayıtlı olan ve aile konutu niteliğindeki taşınmaz kaydına davalı banka tarafından ipotek konulduğundan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulü ile davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına ve taşımazın tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece......
Dava konusu taşınmazın tapuda "kargir ev" vasfıyla kayıtlı olduğu, icra dosyasında bulunan keşif raporuna göre taşınmaz üzerinde iki katlı bir bina olduğu, her katında birer daire olmak üzere 2 daire bulunduğu ve bu taşınmazda aile konutu olarak kullanılan bağımsız bölüm bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna göre, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, ipoteğin kaldırılması davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "açık rızası bulunmadan" ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutı üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE : Dava, TMK nun 194. maddesine dayalı ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi kararı davalılardan banka vekili tarafından tamamı yönünden istinaf edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 193. maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanunu'nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerini diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek, eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “Aile birliğinin korunması” amacıyla sınırlandırılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ipoteğin fekki ve aile konutu şerhi istemli davada aile konutu hususunun ipotek tesisinde ve dava tarihinde davalı taşınmazda ki bağımsız bölümün aile konutu olarak kullanılması gerektiği, dosyadaki deliller ve davacı beyanı ile aile konutu olduğu belirlenen 2. kattaki bağımsız bölümün ipotek tarihinde inşaat halinde olduğu, aile konutunun giriş zemin dairesi olduğu, bu dairenin de dava tarihinde aile konutu olarak kullanılmadığı anlaşılmakta olup davanın reddi gerekli ise de buna yönelik aleyhe istinaf olmadığından kaldırma nedeni yapılmadığı,hataya işaret edilerek eleştirilmekle yetinildiği gerekçesi ile davacı vekilinin tüm, davalı banka vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine; davacı tarafından dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu iddiasıyla...
Dava aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna göre, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir. Mahkemece yapılacak iş; taşınmazın vasfının tapu kaydında arsa olarak gözüktüğü husus da nazara alınarak, dava konusu taşınmazda usulünce keşif yapılıp, ipotek tesis tarihlerinde ve halen tarafların aile konutu olarak kullandıkları bağımsız bölümünün belirlenerek, toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilip, hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Açıklanan hususlar üzerinde durulmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....