Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü "aile birliğinin" korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. Öte yandan; TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir....

Bilakis mahkeme tarafından 04/02/2017 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı, uyuşmazlığın aile konutu olan taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğu belirlenmiş ve HMK'nın 140/3 maddesi uyarınca tahkikat ön inceleme tutanağında belirlenen uyuşmazlık üzerinden yürütülmesi gerektiğinden taraflar arasındaki uyuşmazlık ipoteğin kaldırılması istemine ilişki olup, tapu kaydı üzerine 01/07/2016 tarihinde de aile konutu şerhi konulmuştur. TMK 194 maddesine göre "Eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rıza sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş hakimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir....

düzenlenen raporda taşınmaz üzerinde ruhsatı olmayan kagir tek katlı evin olduğunun belirtildiği,dava aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna göre, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerektiği, bu durumda, mahkemece taşınmazın vasfının tapu kaydına arsa olarak gözüktüğü hususu da nazara alınarak, dava konusu taşınmazda usulünce keşif yapılıp, ipotek tesis tarihinde ve halen tarafların aile konutu olarak kullandıkları bağımsız bölümün belirlenmesi, uzman bilirkişilerden "Aile konutu" olarak kullanılan bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi, aile konutu olarak kullanılan bu bölümün değerinin belirlenip, bu bölümle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğinden” bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; aile konutu üzerine ipotek tesisi için diğer eşin verdiği iddia olunan muvafakatnamedeki imzanın, rızası gereken eşe ait olup olmadığını davalı bankanın araştırma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı, varılacak sonuca göre ipoteğin kaldırılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Aile konutu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) düzenlemesi içinde değişik maddelerde (m. 240, 254, 279, 652) zikredilmiş, ancak konuyla ilgili temel düzenleme m. 194’de yer almıştır. Düzenlemeye göre; eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır....

      Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosyasının bilirkişi heyetine tevdii edildiği ve ek kararının alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, aile konutu olarak kullanılan bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu şerhi konulmasına ve oranlama yapılarak nispi karar ilam harcı ve yargılama giderine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

        GEREKÇE: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve tapuya aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da'’ eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı; davalı eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını istemiş; mahkemece davanın kabulü ile davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Davalı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

          Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....

            Hükmün davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının davasını ispatladığı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin ... olmadığı gerekçesi ile bu haliyle davacının ipoteğin kaldırılması davasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, davacının ipoteğin kaldırılması davasının kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Kanunu'nun 194 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır....

              Hükmün davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının davasını ispatladığı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin ... olmadığı gerekçesi ile bu haliyle davacının ipoteğin kaldırılması davasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, davacının ipoteğin kaldırılması davasının kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Kanunu'nun 194 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu