"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu olduğunu ileri sürdüğü taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece, tapuya güven ilkesi gereğince davalı şirketin iyiniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı ... A.Ş. Tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece dava konusu taşınmazın alie konutu olduğu kabul edilerek üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmişse de; ipotek tesis edilin taşınmazın, dava tarihinden önce "ipoteğin paraya çevrilmesi" yolu ile yapılan takip sonucu 14.09.2012 tarihinde cebri ihale ile satıldığı, ihalenin feshi için açılan davanın reddedilerek 19.02.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın mülkiyeti cebri icra ile satılmakla, tapu kütüğüne tescil edilmemiş bile olsa mülkiyet ihalenin yapıldığı andan itibaren alıcıya geçmiştir (TMK. md. 705/2)....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemlerine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan" davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir. Alacağı bankadan temlik alan şirket, ,dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığını, bankanın iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
konu olan taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmazın aile konutu olduğuna dair tapuya şerh verilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir....
konu olan taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmazın aile konutu olduğuna dair tapuya şerh verilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVALILAR : 1- DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan...A.Ş tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan” davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir....
Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunduğunu iddia ettiği taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "Açık rızası alınmadan” davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiş, mahkemece; davaya konu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığının davacı tarafça ispatlanamadığı ve taşınmazın tapu kaydına 29.08.2013 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davada davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; dava konusu taşınmazın, eşlerin ve çocuklarının bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdikleri, acı ve tatlı günlerin içinde yaşandığı, anılarını taşıyan aile konutu niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır....
Katında (zemin üstü 1. kat) daire olan bağımsız bölümün tarafların aile konutu olduğu, uyuşmazlık konusunun, aile konutu olarak kullanılan bağımsız bölüm üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ile sınırlı olduğu ve bu bölüm ile sınırlı olmak üzere ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği, davanın kısmen kabulü niteliğinde karar verilmediği, arsa vasıflı olan taşınmazın diğer bölümleri yönünden ipoteğin geçerliliğini koruduğu anlaşılmaktadır. Hal böyleyken, mahkemece davanın kısmen kabul edildiği gerekçesiyle davalı banka yararına nispi vekalet ücreti takdiri usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden dava konusu taşınmaz üzerine zemin, 1. kat ve 2. kattan oluşan binanın bulunduğu, bu binada 2 adet mesken ve 2 adet dükkan bulunduğu, 2. katında bulunan... nolu dairenin aile konutu olarak kullanıldığı ve bölge adliye mahkemesince de bu bölüm yönünden ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davanın aile konutu olan bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması suretiyle kabulüne karar verildiğine göre dosyada bulunan bilirkişi raporları da dikkate alınarak aile konutu olarak kullanılan ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilen katın değeri üzerinden nispi karar ilam harcı, nispi vekalet ücreti ve yargılama giderine (oranlama yapılarak) hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
fekkini istemiş; mahkemece, "aile konutu üzerindeki ipoteğin ancak rızası alınmayan eş tarafından fekkinin istenebileceği, davacının bunu talep edemeyeceği" gerekçesiyle ipoteğin fekkine ilişkin talep bakımından davanın husumet sebebiyle reddine karar verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir....