a 13.623,03 TL pay edilmek suretiyle paylaşıldığı, söz konusu bedelden davacının hissesi oranında alacağı bedelin hesap edilmediği, bu nedenle 2006 tarihli sermaye artırımı kararının batıl olduğu, davalı şirketteki 21/08/2006 tarihli sermaye artırımı kararının bu karardan sonraki sermaye artırımına ilişkin kararları kendiliğinden batıl hale getirmeyeceği, fakat sonraki yıllarda anılan sermaye artırımı kararındaki pay sahiplerinin ellerindeki paylar ile kendilerine artırım kararı ile dağıtılan payların miktarları açısından farklılık meydana getireceğinden 2006 yılına ilişkin kararın butlanının tespiti neticesinde varılacak hükümde bu sonucun da dikkate alınması gerektiği, 21/08/2006 tarih ve 2006/7 no'lu kararda eski sermayenin 500.000,00 TL, yeni sermayenin 2.000.000,00 TL'ye yükseltilerek tescil edilmiş olduğu, şirketin 2.000.000,00 TL sermayesinin her biri eşit kıymette 400 hisseye ayrıldığı, sermayenin ortaklar tarafından muvazadan ari olarak ve tamamen taahhüt edildiği, sermaye arttırımı...
Maddesinde iç kaynaklardan sermaye artırımı halinde çıkarılan ödemesiz payların, mevcut paylarının esas sermayeye oranına göre mevcut pay sahiplerine ait olacağı, bu hakkın ana sözleşme hükmü ve genel kurul kararıyla sınırlandırılamayacağı, kaldırılamayacağı ve bu haktan vazgeçilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Pay sahipleri ödemesiz pay alma haklarından iptidaen vazgeçemezler. Sürekli vazgeçmeyi öngören ana sözleşme hükmü ile iptidaen veya sürekli vazgeçmeye ilişkin genel kurul kararı batıl olur, buna karşılık ödemesiz pay alma hakkını bir defalık ihlal eden genel kurul kararı ise iptal edilebilir bir karardır (Moroğlu E., Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, İstanbul 2017, s:163). Somut olayda davacının iç kaynaklardan sermaye artırımı yapıldığı 21/06/2006 tarihli genel kurul kararındaki sermaye artışı ile ödemesiz pay alma hakkı bir defalık ihlal edilmiştir....
Ancak; 1)Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK nın 116/1. maddesine göre belirlenen 6 ay hapis cezasının aynı Kanun'un 119/1-c maddesi ile bir kat artırımı sonucu cezanın 12 ay yerine 1 yıl olarak belirlenmesi nedeni ile sanıklar hakkında fazla ceza tayin edilmesi, 2)T.C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SUÇLAR : İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma, görevi yaptırmamak için direnme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler, temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın temyiz dilekçesinde, görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden kararın haksız ve adaletsiz olduğunu, lehine olan tüm ayrıntıların gözden kaçırılmayarak hakkında beraat kararı verilmesini gerektiğini talep etmiş olduğu nazara alındığında temyiz sebebi bulunduğu nedeni ile infaz kurumuna yasak eşya sokmak suçu yönünden ise istinaf mahkemesi kararında sanık aleyhine ceza artırımı yapıldığı, sanığın kazanılmış hak nedeniyle cezasının 10 ay hapis cezası olarak belirtilmiş olması, aleyhe ceza artırımı yapıldığı sonucunu değiştirmeyeceğinden tebliğnamedeki verilen sonuç ceza artmadığından kararın temyize tabi olmadığı düşüncelerine iştirak edilmemiştir. 1) Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve belgeler ile gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanıklar ... ve ... hakkında tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde; Sanıklara yükletilen tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Sanıkların, silahlı tehdit eylemlerini birden fazla kişiye yönelik gerçekleştirdiklerinin anlaşılmasına rağmen, haklarında TCK’nın 43/2-1. maddesi uyarınca ceza artırımı yapılmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Anlaşıldığından, sanıklar...
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı kısmi eda külli tespit istemli belirsiz alacak davası açmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esasları aynı olup kıdem tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi ve ıslah ile artırılan miktarlar bakımından yasal faiz talep edildiğinden bankalara uygulanan en yüksek mevduat faizini geçmemek kaydıyla yasal faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup...
, sermaye artırımının salt davacının açtığı pay sahipliğinin tespiti davasını sonuçsuz bırakmaya yönelik olduğunu, artırımda kısa yoldan sermaye artırımı yolu seçildiği halde artırılan kısma ilişkin sermaye taahhütlerinin genel kurul toplantısından önce tamamlanmadığını, öte yandan müvekkili tarafından açılan davalar sonuçlanmadan sermaye artırımına karar alınmasının mümkün olmadığını ileri sürerek davalı şirketin 06...2007 tarihli genel kurul toplantısında alınan sermaye artırım kararının geçersizliğinin tespitini talep ve dava etmiştir....
Bu itibarla hüküm altına alınan fazla mesai alacağının dava dilekçesi ile istenen kısmına dava, ıslah (talep artırımı) ile artırılan kısmına ise ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi ve infazda tereddüde yol açabilecek şekilde alacağın net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafaka artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı kendisi için 200 TL yoksulluk nafakasının 400 TL'ye, çocuk için 150 TL iştirak nafakasının 300 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, "daha önce takdir edilen nafakanın artırılmasını gerektirecek ölçüde mağdur olduğunu gösteren bir delil olmadığı için küçük ...'nın ve sigortalı olarak muhasebecilik işinde çalıştığı için davacı ...'...
. … İSTEMİN ÖZETİ : Van İli, Erciş İlçesi, …Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan …Apartmanının 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerde yıkılması nedeniyle vefat eden yakınlarından dolayı davacılardan anne … için destekten yoksun kalma tazminatı olarak 100,00-TL (miktar artırımı sonrası 19.921,00-TL) maddi, 100.000,00-TL manevi, baba … için destekten yoksun kalma tazminatı olarak 100,00-TL (miktar artırımı sonrası 14.549,00-TL) maddi, 100.000,00-TL manevi, diğer davacılar olan iki kardeş için olay nedeniyle duyulan üzüntüye karşılık her birine ayrı ayrı 20.000,00-TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararına karşı davalı idarelerin istinaf yoluna başvurmaları üzerine istemlerinin reddi yolunda … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması...