WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Madencilik A.Ş ile imzaladıkları 23.11.2002 tarihli vekalet ücret sözleşmesi ile davalı şirket ile temsilcisi bulunduğu diğer davalılara ait dava ve icra takiplerinde kendilerini temsil etmek ve karşılığında aylık 961 dolar artı kdv ödenmek üzere anlaştıklarını, sözleşmede ayrıca karşı tarafa tahmil edecek yasal vekalet ücretinin de kendisine ait olacağının kararlaştırıldığını, davalılara ait muhtelif dava vve icra takiplerini gereği gibi takip ettiği halde 11.12.2003 tarihinde kendisini azlettiklerini, azlin haksız olduğunu, ileri sürerek takip ettiği dava ve takiplerin sürmesi muhtemel 6 aylık bir süre için aylık ücretleri toplamı ile henüz sonuçlanmadan azledildiği dosyalar nedeniyle karşı taraftan alınacak yasal vekalet ücretlerinin toplamı olan 63.334.988.873 TL’nin tahsilini istemiştir....

    . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı asıl borçlu arasında 22/07/2007 tarihli 125.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalının bu kredinin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğunu, 26/09/2008 tarihinde limit artırımı yapıldığını, ayrıca borçlu adına ticari artı para, bizcard, çek bedeli kredilerinin de mevcut olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, ihtarname gönderildiğini, davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma Sanığa yüklenen ve TCK'nin 155/1. maddesinde düzenlenen “güveni kötüye kullanma” suçunun takibinin şikayete bağlı bulunduğu, TCK'nin 73. maddesinde de şikayet süresinin “fiil ve failin öğrenildiği günden itibaren 6 ay” olduğunun belirtildiği ve şikayetin süresi içerisinde yapılıp yapılmadığının yargılama şartı olarak kabul edildiği nazara alındığında; somut olayda suç tarihinin, ihtarnamelerin sanığa tebliğ edildiği 16.11.2012 tarihinden itibaren kendisine verilen 60 artı 3 günlük sürenin sona erdiği 19.01.2013 tarihi olup, katılan şirket vekilinin suç tarihinden itibaren 6 aylık yasal şikayet süresi geçtikten sonra 04.08.2014 tarihinde şikayet hakkını kullanmış olduğundan süresinde yapılmış bir şikâyetin bulunmaması nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği Mahkemece gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olmakla; katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 15.02.2011 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı ile kullanıcının sayaç olmadan kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği,sanığın savunmasında tutanak tarihinde tutanağın düzenlendiği binanın birinci katında bulunan dairede kendisinin ikamet ettiğini beyan etmesi, 13.06.2013 tarihli keşif zaptında dinlenen tutanak düzenleyicisi tanık . . 4 katlı binanın zemin katında bulunan daire için sayaç olmaksızın direk hat çekmek suretiyle kaçak elektik kullanıldığından tutanak düzenlendiğinin beyan etmesi,bilirkişi raporuna göre tutanak konusu yerin zemin artı üç katlı binanın zemin katı olduğunun belirtilmesi karşısında sanığın karşılıksız yararlanma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken tutanak tarihinde sanığın konutta oturmadığı şeklinde yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan...

          Davacıların müşterek murisi Bayram ile davalı Akbank Dinar Şubesi arasında 02/12/2013 tarihinde, 22.000,00 TL miktarlı, 48 ay vadeli ve 14/10/2014 tarihli 36 ay vadeli 15.500,00 TL tutarlı ihtiyaç kredisi sözleşmesi imzalandığı, ayırca kredi verilirken 1.000,00 TL bedelli tasarruf artı para hesabı tanımlandığı, kullanılan krediler ve artı para hesabının birleşen dosya davalısı T3 tarafından sigorta kapsamına alındığı, dosyaya celp edilen evraklarda, ihtiyaç kredisi sözleşmesiyle eklerinde, sözleşme öncesi bilgi formu ve sağlık beyan formu bulunduğu, bu formların müteveffa tarafından imzalandığı, sağlık beyan formunda halen tedavi, tetkik, doktor takibi veya ilaç kullanımı gerektiren bir sağlık sorununuz var mı veya herhangi bir maluliyet, yaralanma veya kronik hastalıktan müzdarip misiniz?...

          Davacıların müşterek murisi Bayram ile davalı Akbank Dinar Şubesi arasında 02/12/2013 tarihinde, 22.000,00 TL miktarlı, 48 ay vadeli ve 14/10/2014 tarihli 36 ay vadeli 15.500,00 TL tutarlı ihtiyaç kredisi sözleşmesi imzalandığı, ayırca kredi verilirken 1.000,00 TL bedelli tasarruf artı para hesabı tanımlandığı, kullanılan krediler ve artı para hesabının birleşen dosya davalısı T3 tarafından sigorta kapsamına alındığı, dosyaya celp edilen evraklarda, ihtiyaç kredisi sözleşmesiyle eklerinde, sözleşme öncesi bilgi formu ve sağlık beyan formu bulunduğu, bu formların müteveffa tarafından imzalandığı, sağlık beyan formunda halen tedavi, tetkik, doktor takibi veya ilaç kullanımı gerektiren bir sağlık sorununuz var mı veya herhangi bir maluliyet, yaralanma veya kronik hastalıktan müzdarip misiniz?...

          Ancak; Sanık hakkında ruhsatlı olarak yapılan zemin artı 2 katın üzerine ruhsatsız olarak çatı katı yapması nedeniyle tutulan tutanağa dayalı olarak iddianameyle dava açıldıktan sonra, kovuşturma sırasında katılan ...'nın 31.10.2007 tarihli yazısında ruhsata aykırı olarak yapılan çatının söküldüğünün bildirilmesi karşısında, sanık hakkında TCK'nun 184/5 maddesinin uygulanma olanağının olup olmadığı tartışılmadan, dava konusu edilmeyen aykırılıkların giderilmediğinden bahisle yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş sanık ... müdafıinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşüncenin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 491 ] "İçtihat Metni" Hırsızlık suçundan sanık Sedat hakkında yapılan duruşma sonunda: TCK.nun 491/2, 522/1, 55/3,647/4, 95. maddeleri gereğince makumiyetine ilişkin (İmamoğlu Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 21.6.2001 artı hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık savunmanı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından onama isteyen 12.11.2002 tarihli tebliğname ile 10.12.2002 tarihinde daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü: Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Belediye binasının önündeki cadde üzerine bırakılan mobiletin kolaylıkla başka bir yere kaldırılarak korunması olanaklı taşıtlardan olduğu ve bu nedenle kamunun güvencesine terkedilen eşya sayılmayacağı gözetilmeden TCK.nun 491. maddesinin ilk (1) fıkrası yerine 2. fıkrasının 2. bendiyle hüküm kurulması....

              Taleplerin yanısıra olanaklı olması halinde adlarına tescilini, tescilin mümkün olmaması halinde de binada oluşturdukları artı değerin parasal değerinin saptanarak bunun ödenmesine karar verilmesini istemişlerdir. Davacılar istemlerinin hukuki temelini taşınmazda var olan mülkiyet hakkı oluşturmaktadır. İstemler mülkiyet hakkına dayandırıldığına ve Asliye Hukuk Mahkmesince hüküm kurulduğuna göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi görevi Yüksek 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Açıklanan nedenle dosyanın adı geçen Daire Başkanlığına gönderilmesine, 15.05.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                - K A R A R - Dava, Ticari Artı Para Kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, bankaya borcu bulunmadığını, borcunu tamamen ödediğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; itirazın 3.681.86 TL Asıl Alacak, 214.35 TL işlemiş faiz, 10.72 TL. BSMV, 48.06 TL ihtarname masrafına yönelik itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına,13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu