Y A R G I T A Y K A R A R I 1- Dava konusu edilen Dedebaba mahallesi 226 ada 58 (eski 226/1) parsel nolu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle adli ve idari yargı mercilerinde bu davadan önce veya sonra açılmış dava (kamulaştırmanın iptali, bedel arttırımı ya da indirimine ilişkin) bulunup bulunmadığı, varsa sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususunun davacı idareden ve ilgili mahkemesinden sorulup belgelerinin ve cevap yazılarının temin edilmesinden, 2-Dava konusu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle davacı idarece bankaya yatırılan çekişmesiz kamulaştırma bedelinin kim adına yatırıldığının, davalılar ya da önceki malikler adına yatırılmış ise, önceki malikler veya davalıların kendisi veya yetkili temsilcisine ödenip ödenmediğinin, ödenmişse hangi tarihte ödendiğinin davacı idareden ve ilgili bankadan sorularak alınacak cevap yazılarının dosya içerisine konulmasından, 3-Tapuda malik görünen ...'...
Y A R G I T A Y K A R A R I 1- Dava konusu edilen ... mahallesi 226 ada 58 (eski 226/1) parsel nolu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle adli ve idari yargı mercilerinde bu davadan önce veya sonra açılmış dava (kamulaştırmanın iptali, bedel arttırımı ya da indirimine ilişkin) bulunup bulunmadığı, varsa sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususunun davacı idareden ve ilgili mahkemesinden sorulup belgelerinin ve cevap yazılarının temin edilmesinden, 2-Dava konusu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle davacı idarece bankaya yatırılan çekişmesiz kamulaştırma bedelinin kim adına yatırıldığının, davalılar ya da önceki malikler adına yatırılmış ise, önceki malikler veya davalıların kendisi veya yetkili temsilcisine ödenip ödenmediğinin, ödenmişse hangi tarihte ödendiğinin davacı idareden ve ilgili bankadan sorularak alınacak cevap yazılarının dosya içerisine konulmasından, 3-Tapuda malik görünen ...'...
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; aradan geçen yaklaşık iki yıllık süreye rağmen şirketin öngörülerini gerçekleştiremediği, borca batıklığın arttığı, davacı şirketin sermaye arttırımı yoluna gitmediği, iyileştirme projesi ile taahhüt ettiği yükümlülüklerini yerine getirmediği, iflas erteleme şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddi ile davacının iflasına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ye yönelik olarak gerçekleştirmesi karşısında; TCK'nin 86/1. maddesine göre temel hapis cezasının, aynı olayda iki nitelikli halin (TCK 86/3...a. ve 86/3...e. maddelerinin) birleşmesi nedeniyle alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi gerekirken yazılı şekilde cezanın alt sınırdan belirlenmesi suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından, sanık hakkında TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca verilen hapis cezasının aynı kanunun 86/3...e.maddesi gereği arttırımı sırasında 86/3...a. maddesinin gösterilmemesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olduğundan ve yine Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu hususlar infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır....
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkında ceza arttırımı yapılırken TCK'nın 152/2-a maddesi yerine 151/2-a maddesinin yazılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki TCK'nın 151/2-a maddesi yerine TCK'nın 152/2-a maddesi yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/06/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
-TL. yeni kaynak girişini 20 aylık yargılama süresince sağlayamadığı, cüz'i miktarda yapılan ödemenin sermaye arttırımı taahhüdünün yerin getirilmesi anlamına gelemeyeceği, dava süresince mali durumu daha da bozulan ve ekonomik yönden toparlanma sürecine giremeyen şirketin iyileştirme projesinin inandırıcılığının kalmadığının kabulü gerektiği belirtilerek iflasın ertelenmesi talebinin reddine, şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm iflasın ertelenmesi talebinde bulunan vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 2.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafası Arttırımı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 08.12.2011 gün ve 20969-21447 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Ancak; Geri çevirme kararı üzerine dosyaya davacılar vekili tarafından sunulan 23.12.2005 havale tarihli dilekçe ile diğer bilgi ve belgelerden adlarına bedel arttırımı istemli olarak dava açılan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ... ve ...'nin davacılar vekili olarak duruşmalara katılan Av. ...'e vekaletname vermedikleri anlaşılmıştır. Bu durumda davacılar vekilince bu davacılar yönünden açılan davanın reddi ile diğer davalılar yönünden karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile vekaletnameleri olmayan davacılar yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.2.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Yalan tanıklık HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Sanığın evlere temizliğe gittiği sırada öğrendiği bilgileri nafaka arttırımı davasında Kahramanmaraş 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Nafaka Arttırımı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 25.09.2014 gün ve 11814-18519 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....