Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİ: Davalılar vekili tarafından verilen 31.12.2020 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi ile özetle; Davacı 29.05.2019 tarihli dava dilekçesi ile terditli olarak öncelikle adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak İzmir ili Buca ilçesi Adatepe mahallesi 30 Ada 8 parsel 9 numaralı bağımsız bölümün kendi adına tescilini, mahkeme aksi kanaatte ise ödemiş oldukları 70.000 TL'nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödeme tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline talep ettiklerini, taraflarınca 26.06.2019 tarihli cevap dilekçesi ile tapu iptali ve tescil davasının müvekkillerine yöneltilmesinin mümkün olmadığını, dava tarihi itibariyle her iki müvekkilinin de malik olmadığını, müvekkilinin T4'nın adi yazılı satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmadığını, davacı ile kendisi arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, eldeki davada müvekkilinin T4'ya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, adi yazılı taşınmaz satış vaadi...

bizzat satıcı tarafından finanse edildiği hallerde satıcı ile tüketici arasında bağlı kredi ilişkisi bulunacağını ve bu durumda ilişkide iki taraf bulunduğunu, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Koza'ya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu (YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, adi yazılı satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, ipoteğin tesisi...

GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış komisyonculuğu sözleşmesinden kaynaklı davacı alıcı ...'ın davalı satıcı ... aleyhine başlatmış olduğu zaman aşımı nedeniyle kambiyo senedi vasfını kaybeden ve adi senet hükmündeki 11/03/2016 düzenleme 15/06/2016 vade tarihli senede dayalı olarak başlatılmış icra takibinde itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 20/11/2020 NUMARASI: 2020/839 Esas- 2020/774 Karar DAVANIN KONUSU: Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil, Olmadığı Taktirde Maddi Tazminat KARAR TARİHİ: 15/04/2021 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde maddi tazminat istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Arsa, arsa payı ya da kat karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin görev alanındadır....

      Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasındaki tapulu taşınmaza ilişkin adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme, resmi biçimde yapılmadığından, hukuken geçersizdir (TMK'nun md.706, BK.md.213, Tapu Kanunu md.26 ve Noterlik Kanunu md.60). O nedenle, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar, verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Ancak, taraflar arasında harici de olsa bir sözleşme olduğundan dava BK.nun 125.maddesine (6098 sayılı BK.'nun 146.maddesine) göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Ayrıca, zamanaşımı borcun muaccel olması ya da ifanın imkansız hale geldiği tarihte başlar. Zilyetlik devam ettiği sürece ise zamanaşımı işlemeye başlamaz....

        Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre taraflar arasında tapulu taşınmaz satışı hususunda sözleşme imzalandığı ve taşınmaz bedelinin davacı tarafından ödendiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın dairenin ne zaman teslim edileceği ve davalının temerrüde düşüp düşmediği noktasında bulunduğu, sözleşme konusunun tapulu taşınmazın devri olup, tapulu taşınmazın ancak tapu sicil müdürlüğünde düzenlenecek resmi senetle devredilebileceği, taraflar arasında yapılan adi yazılı sözleşmenin, tapulu taşınmazın devri için yeterli olmadığı, tarafların sözleşme gereğince vermiş olduklarının iadesini talep edebilecekleri, davalının taşınmazı halen devretmediği, taşınmaz devredilmediğinden davacının faiz talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          ipoteğin adı yazılı bu sözleşmeden önce konulduğunu, resmi şekilde yapılmayan taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin bankanın ayni hakkına hiçbir şekilde etkilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....

          İlçesi, 1566 ada 4 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak 03.07.200 tarihli adi yazılı gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, yükleniciye verilmesi gereken A-1 blok 5 numaralı bağımsız bölümün satışıyla ilgili olarak müvekkili davacı ile davalı yüklenici arasında 14.12.2010 tarihli adi yazılı satış sözleşmesi yapıldığını, yüklenicinin arsa malikine karşı olan edimlerini yerine getirdiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil, ikinci kademede dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerini veya satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereği belirlenecek değerinin tazminini talep etmiştir. Davalı arsa sahibi ... kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğini, sözleşmenin geçersiz olduğunu ve yüklenicinin edimini yerine getirmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin reddine ikinci kademede tazminat talebinin davalı yüklenici yönünden kabulüne karar verilmiştir....

            Söz konusu yeri şahsım, ortağı veya çalışanı bulunduğum şirket veya şirketin ortak olduğu kuruluşlar ya da kan ve sıhri hısımlarım satın aldığı takdirde satış bedelinin %3+ KDV sini veya kiralanması halinde yıllık kira bedelinin %12+KDV sini RE/MAX Kobi’ye hizmet bedeli olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ederim.” yazılı olduğu, dosya içerisinde yer alan tapu senedinden davacının taşınmazı satın aldığı görülmektedir. Taraflar arasında yukarıda anıldığı şekilde düzenlenen sözleşme geçerli olup davalıyı bağlar. Diğer yönden, davalı tarafından dosyaya sunulan ve mahkemece karar gerekçesine esas alınan davalı ile dava dışı taşınmaz maliki arasında imzalanan 02.02.2015 tarihli ön protokol adi nitelikte olup her zaman düzenlenme ihtimali bulunduğundan elde ki dava yönünden bu belgeye itibar edilemez....

              Davada dayanılan 29.06.2007 tarihli sözleşme, adi yazılı şekilde düzenlenmiştir. Borçlar Kanununun 213. maddesi hükmü gereğince bu tür sözleşmelerin resmi biçim koşuluna uyularak yapılması gerekir. Dolayısıyla, adi yazılı şekilde yapılan sözleşmeye dayanılarak satış vaadi sözleşmesinin ifası istenemez. Her ne kadar bir kısım davalılar davayı kabul etmiş ise de elbirliği mülkiyeti söz konusu olduğundan, bu kabule de değer tanınamaz. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, 900,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekil ile temsil olunan davalı Hazine’ye verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 13.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu