Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan bilirkişi raporundaki tespitlere göre, 26/07/2019 tarihli protokolün, davacı ile davalı Öncü arasında imzalanmışsa da, 31/07/2019 tarihinde adi ortaklık ortaklarının vergi dairesine adi ortaklığın kapanış yazılarını verdiği, bu doğrultuda adi ortaklığın vergi kaydının kapanışının yapıldığı, adi ortaklık ortaklarının tasfiye usulünü kendi aralarında belirleyebilecekleri, bu durumda 26/07/2019 tarihli protokol gereğince verilen 984.500TL tutarındaki çekin bu çerçevede değerlendirilebileceği, adi ortaklığın faaliyet konusunun davacı ile davalı Yarbaş İnş arasında devam ettiğinin belirsiz olduğu, kaldı ki 31/07/2019 tarihinde kapanış yazılarının verildiği tespit edilmiştir. Tarafların beyanlarından adi ortaklığın ... AŞ ile bir tedarik ilişkisine girmediği, adi ortaklığın mizanında bu yönde bir ticari ilişkiye dayalı bir kaydın bulunmadığı tespit edilmiştir....

    Ortaklığı temyiz etmişlerdir. ... ortaklığın kendisine ait bir tüzel kişiliği mevcut olmadığından davada taraf olma ehliyeti yoktur. Bir başka ifade ile adi ortaklığın dava ve takip ehliyeti olmadığı gibi, ona karşı da dava açılamaz. Bu bağlamda adi ortaklığa karşı açılacak davalar adi ortaklığın kendisine karşı değil dava konusunun paradan başka bir şey olması halinde ortaklığı oluşturan ortakların tamamına, dava konusunun para olması halinde ise ortaklar arasında müteselsil sorumluluk esası geçerli olduğundan ortaklardan biri ya da birkaçı aleyhine yöneltilmelidir. Hal böyle olunca ve özellikle adi ortaklığa ait olan işyerindeki iş akdine dayalı çalışma nedeniyle alacağın tahsili istemiyle açılan davanın konusunun para olduğunun belli bulunmasına göre davanın adi ortaklığın ortaklarından biri ya da birkaçına karşı açılması gerekir....

      ye devretmek için dava dışı idareye müracaat ettiğini, davalı ortağın söz konusu şirket mallarını devretme ihtimalinin bulunduğunu belirterek, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile, davaya konu ekli 1 no'lu listede yazılı tüm şirketlerin hisselerinin, ekli 2 no'lu listede belirtilen taşınmazların, ekli 3 no'lu listede belirtilen iş makinaları ile diğer araçların 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi, davalı ...'ın dava dışı .... Şti.'de bulunan müdürlük yetkisinin dava süresince kaldırılması ve kısıtlanması, söz konusu şirketlere yönetim kayyımı atanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. MAHKEME KARARI:Mahkemece, 14/07/2023 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        Davalı T6 vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşme ve banka dekotlarına göre daire satış bedelinin SCS Sağlam Şirketi’nin banka hesabına yatırılmış olduğunu, sözleşmede diğer davalı şirketlerin (Bahaş Aş ve Sentez A.Ş) ve Adi Ortaklığın adının geçmediğini, davalı şirketlerin kendi aralarında 30.05.2012 tarihili Adi Ortaklık sözleşmesi imzalayarak Esenyurt 1440 ada 15 parselde dava dışı arsa sahiplerine ait arsa üzerinde kat karşılığı inşaat yapmak üzere bir adi ortaklık kurduklarını, adi ortaklı sözlşemesinin 8.maddesinin "Adi ortaklığın üç imza ile en geniş şekilde temsil edileceği, ortaklığı borç altına sokacak işlerde ve diğer her türlü sözleşmelerde yönetim kurulundaki her üç ortağın temsilcisinin atacağı üç imza ile temsil edileceği" hükmünün yer aldığını, davacının, davalı SCS şirketi ile Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi’nin 18.05.2012 tarihinde imzaladığını, davalı müvekkil şirketin iradesi dışında yapılmış olan bu satış işleminin müvekkilini bağlamadığını, davacı ile davalı...

        İcra Müdürlüğü’nün 2015-6371 Esas sayılı takip dosyası getirtilip incelenmeden burda yapılan ödemeler saptanmadan davacı tarafından davalıya adi ortaklık adına şahsen yaptığı ödeme olup olmadığı saptanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.Yapılması gereken iş yukarıda da belirtildiği üzere davacının adi ortaklık adına adi ortaklığın toplam borcunu aşan şahsi ödemesi olup olmadığının tespiti varsa bunu davacının yukarıdaki TBK ‘unu hükümleri çerçevesinde isteyebileceği üzerinde durularak işin esasına girmektir.Ancak davacının adi ortaklığın borcunu aşan şahsi ödemesi yoksa o zaman tüm ortakların birlikte dava açması gerektiği kabul edilmelidir. Mahkemece yanılgılı gerekçelerle davacının dava açma yetkisinin olmadığı kabul edilerek davalının istinaf başvurusunun reddi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 22....

          Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı gibi adi ortaklık olarak takip ve dava ehliyeti bulunmamaktadır. Takip ve davanın adi ortakların tamamı yada yönetim ve temsil yetkisini haiz ortak tarafından yapılıp açılması gerekmektedir.Somut olayda icra takibi ve dava adi ortaklık adına ... İnş. A.Ş. tarafından yapılmış ve açılmış ise de; ... İnş. A.Ş.'...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "... dava konusu yönetim kurulu kararının, TTK'nun 363. Maddesinde belirlenen usule uygun olarak, yapılacak ilk genel kurulda yeni yönetim kurulu üyeleri ve görev dağılımları belirlenmek üzere, yönetim kurulu üye boşluğunun geçici olarak doldurulması amacına özgü olması, Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında, davacı tarafça, iş bu dosyada bahsi geçen adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin dava edilmiş olması ve bizatihi eski yöneticilere husumet yöneltilmesi hususları göz önünde bulundurularak, davacının, 29/12/2021 tarihli Yönetim Kurulu Kararının iptalini istemekte hukuki yararının olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından, davanın reddi ..." gerekçesiyle davanın hukuki yarar dava şartı eksikliğinden usulden reddine karar verilmiştir....

              Bu itibarla, dava konusu yönetim kurulu kararının, TTK'nun 363. Maddesinde belirlenen usule uygun olarak, yapılacak ilk genel kurulda yeni yönetim kurulu üyeleri ve görev dağılımları belirlenmek üzere, yönetim kurulu üye boşluğunun geçici olarak doldurulması amacına özgü olması, Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında, davacı tarafça, iş bu dosyada bahsi geçen adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin dava edilmiş olması ve bizatihi eski yöneticilere husumet yöneltilmesi hususları göz önünde bulundurularak, davacının, 29/12/2021 tarihli Yönetim Kurulu Kararının iptalini istemekte hukuki yararının olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından, davanın reddi ..." gerekçesiyle davanın hukuki yarar dava şartı eksikliğinden usulden reddine karar verilmiştir....

                Davalı şirket yetkilisi 20/02/2020 tarihli celsede, iddiaları kabul etmediğini, Adi ortaklığın tüm işlemlerinin kendisi tarafından yapıldığını, davacı tarafından herhangi bir para gönderilmediğini, bankadan çekilen paraların çift imza ile yapıldığını belirterek, davanın reddini talep ettiğini beyan etmiştir. Dava; Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkindir. Davacı vekili UYAP'tan gönderdiği 08/04/2021 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini belirtmiştir. Dosyadaki vekaletnameye göre davacı vekilinin davadan feragate yetkisinin bulunduğu görülmüştür. Davacı vekili davadan feragat ettiğinden ve davadan feragat HMK.nın 307. ve devamı maddeleri gereğince davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olduğundan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                  Davalı şirket yetkilisi 20/02/2020 tarihli celsede, iddiaları kabul etmediğini, Adi ortaklığın tüm işlemlerinin kendisi tarafından yapıldığını, davacı tarafından herhangi bir para gönderilmediğini, bankadan çekilen paraların çift imza ile yapıldığını belirterek, davanın reddini talep ettiğini beyan etmiştir. Dava; Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkindir. Davacı vekili UYAP'tan gönderdiği 08/04/2021 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini belirtmiştir. Dosyadaki vekaletnameye göre davacı vekilinin davadan feragate yetkisinin bulunduğu görülmüştür. Davacı vekili davadan feragat ettiğinden ve davadan feragat HMK.nın 307. ve devamı maddeleri gereğince davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olduğundan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu