in terekesinin tasfiyesi değil tarafların hisse oranlarının belirli olduğu Adi Ortaklığın feshi ve tasfiyesi olduğunu, bu nedenle Konya ...Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli “tensip tutanağında” dava “adi ortaklığın tasfiyesi ve çıkma payının ödenmesi” olarak tespit edilmiş iken Mahkemenin 22.12.2021 tarihli Kararında “Terekenin Resmi Tasfiyesi” olarak gösterilerek görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla verilen kararın kaldırılarak mahkemenin görevli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; adi ortaklığın tasfiyesi talebine ilişkindir....
ortaklığın feshi ve tasfiyesi davası olmakla, davaya bakmaya asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Adi ortaklığın tasfiyesi Uyuşmazlık, adi ortaklığın satış suretiyle tasfiyesi istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasında, noter huzurunda 3.9.1996 tarihli adi ortaklık sözleşmesi düzenlendiği uyuşmazlık konusu olmayıp, idareci ortak olan davacının üzerine düşen edimleri gereği gibi yerine getirmediği dosya münderecatından anlaşıldığı gibi bu husus mahkemenin de kabulündedir. Sözleşmede kar payının nasıl dağıtılacağı yazılıdır. İmzası davalı tarafından inkar edilmeyen bu sözleşme gereğince taraflar arasında Borçlar Kanununun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir adi ortaklık ilişkisinin meydana geldiğinin kabulü gerekir. Davalının ortaklığı feshettiğini bildirdiğine göre davacının dava ettiği talepler dikkate alındığında ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istediğinin kabulü gerekir. O halde mahkemece ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, tasfiyenin de bizzat yaptırılması gereklidir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....
Davalının dış ilişkide aktif olarak faaliyet gösterdiği, davacının ise gizli ortak olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince ortaklar tarafından binanın yapımına başlandığı, inşaatın belli bir aşamaya getirilmesinden sonra ise taraflar arasında masraflar yönünden uyuşmazlık çıktığı, davacının ... bu dava ile de ortaklığın fesih ve tasfiyesini talep ettiği de anlaşılmaktadır. Ortaklığın kurulduğu ve hayata geçirildiği kabul edildiğine ve davacı tarafından da ... bu dava ile ortaklığın fesih ve tasfiyesi talep edildiğine göre mahkemece 2007/11804-15355 ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, tasfiyenin de bizzat yaptırılması zorunludur....
Bu kapsamda ise, ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/659 E. sayılı dava dosyasında dava dilekçesinde davacıların,’’...çeşitli sınıflardaki 45.537 m3 çam kerestenin kendilerince sözleşme gereği işte kullanılması için bedeli davalı tarafından ödenmeden şantiyede kullanıldığını ve bu şekilde kendilerinin işin yapımına maddi ve dolaylı katkıda bulunduklarını...’’ açıkça ifade ettiği de nazara alındığında,eldeki iş bu davada davacıların ‘’kereste bedelinin ödenmesi ‘’yönündeki talebinin taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemi olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu durumda ise;taraflar arasındaki ortaklık ilişkisi henüz feshedilmemiş olmakla,ortaklığın fesih ve tasfiyesinin mahkemece yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar....
Davalı; davacı ile aralarında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğunu ancak iddiaya konu paranın verilmediğini, savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 02/04/2015 tarihli ve 2014/13152 E. 2015/5453 K.sayılı kararla; "...dosya kapsamından; davacı ile davalının, 17/04/2012 tarihli "Adi Ortaklık" sözleşmesi ile sözleşmede belirtilen şartlarda ortaklık kurduklarının anlaşıldığı, davacı tarafından adi ortaklığa koyduğu sermaye payının tahsili talep edilmekle, taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerektiği, mahkemece uyuşmazlığın bozma ilamında belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözüme kavuşturulması gerektiği..’’ gerekçesiyle bozulmuştur....
Davalı; davacı ile aralarında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğunu ancak iddiaya konu paranın verilmediğini, savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 02/04/2015 tarihli ve 2014/13152 E. 2015/5453 K.sayılı kararla; "...dosya kapsamından; davacı ile davalının, 17/04/2012 tarihli "Adi Ortaklık" sözleşmesi ile sözleşmede belirtilen şartlarda ortaklık kurduklarının anlaşıldığı, davacı tarafından adi ortaklığa koyduğu sermaye payının tahsili talep edilmekle, taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerektiği, mahkemece uyuşmazlığın bozma ilamında belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözüme kavuşturulması gerektiği..’’ gerekçesiyle bozulmuştur....
Esas dosyasından devam ettiğini, müvekkilinin iş yerine dahi gidemediğini, ortaklığın çekilmez hale geldiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle taraflar arasındaki adi ortaklığın haklı sebebe dayalı olarak feshi ve tasfiyesine, müvekkilinin şahsi malvarlığından şirket borçlarına ilişkin ödemelerin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; taraflar arasındaki ... - ... ve ...'nın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, adi ortaklık; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir (TBK 620/1 md.)....
Kaldı ki adi ortaklık sözleşmesi gereğince davalının ödemeler yaptığı da dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında BK’nun 520 ve devamı maddelerde yer alan şekilde bir adi ortaklık kurulduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca aradaki ihtilafında BK 520 vd. maddeleri uyarınca çözülmesi gerekir. Yine tarafların iddia ve savunmalarından ve dosya kapsamından eldeki dava ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de istenildiğinin kabulü zorunludur. Hal böyle olunca adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de BK. 538. maddesi uyarınca yapılması gerekir. Anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere; tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması, ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....