Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyanın incelenmesinde; davalının cevap dilekçesinde tarafların sahibi oldukları taşınmazların dava dışı Dursun Tabak'a satışı ve satıştan gelen paraların taraflar arasında ne şekilde paylaşılacağına dair sözleşme yapıldığını ve adi ortaklığın bu sözleşme ile fesih edildiğini belirttiği, davacının böyle bir sözleşmenin varlığını kabul ettiği ancak sözleşmenin dosya arasında bulunmadığı, bilirkişi raporlarında da bu sözleşmeden bahsedilmediği anlaşılmaktadır. Varlığını her iki tarafın kabul ettiği ve davalının adi ortaklığın tasfiyesi sözleşmesi olarak tanımladığı sözleşme eldeki adi ortaklığın tasfiyesi davasındaki en önemli delil olup bu delil değerlendirilmeden verilen kararın eksik incelemeye dayalı olduğu anlaşılmakla kararın kaldırılması gerekmiştir....

Öncelikle belirtmek gerekir ki bu tür adi ortaklıkların tüzel kişilikleri bulunmadığı için taraf ehliyetleri yoktur. O nedenle adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik davada tüm ortakların taraf sıfatıyla bulunmaları gerekir. Öte yandan gerek davalının diğer dava dışı ortak ile davacı aleyhine icra takibi yapması ve gerekse davacının eldeki bu davayı açması aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi isteminide kapsamaktadır. Bu itibara dava dışı ortaklar olan ------ davaya dahil edilmiştir. ------ sayılı ilamında da belirtildiği üzere,6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 1. maddesi; “Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır....

    ye verilmesine, ortaklığa ait olup halen bankada bulunan paranın davacı ve davalıya 1/2 oranında paylaştırılmasına, tasfiyesine karar verilen ortaklığın vergi, SGK ve meslek odası kayıtlarının yönetici ortak olan davalı-karşı davacı ... tarafından sildirilmesi konusunda yetki ve süre verilmesine dair verilen hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 28/06/2018 tarihli ve 2017/17071 E. 2018/7348 K. sayılı ilamıyla; mahkemece uyulan bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmediği, tasfiyenin Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre yapılması gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece; taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi ile ilgili üç aşamanın yerine getirildiği, bununla ilgili olarak ayrıca bir araştırma yapılmasına yer olmadığı gerekçesiyle, dairemiz bozma ilamına karşı direnilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı – karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Birleştirilen davalar ile karşı dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir....

      Davalı, haksız ve yersiz olarak açılmış davayı kabul etmediklerini savunarak,davanın reddini istemiştir. Mahkemece,taraflar arasında kurulan 07/01/2008 tarihli adi ortaklığın fesh edildiğinin tespiti ile, 25.863,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava;adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. ./.. -2- Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca, adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar....

        in terekesinin tasfiyesi değil tarafların hisse oranlarının belirli olduğu Adi Ortaklığın feshi ve tasfiyesi olduğunu, bu nedenle Konya ...Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli “tensip tutanağında” dava “adi ortaklığın tasfiyesi ve çıkma payının ödenmesi” olarak tespit edilmiş iken Mahkemenin 22.12.2021 tarihli Kararında “Terekenin Resmi Tasfiyesi” olarak gösterilerek görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla verilen kararın kaldırılarak mahkemenin görevli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; adi ortaklığın tasfiyesi talebine ilişkindir....

          Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Adi ortaklığın tasfiyesi Uyuşmazlık, adi ortaklığın satış suretiyle tasfiyesi istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Ortaklığın konusu "....1152 adet konut, 1 adet ticaret merkezi, ada içi Altyapı ile çevre düzenlemesi inşaat işi" olup süresinin, işin başlangıcından bitimine kadar olacağı kararlaştırıldığı, ortaklığın konusu olan işin tamamlandığı, geçici ve kesin kabullerin yapıldığı bu şekilde ortaklığın sona erdiği, buna göre adi ortaklığın TBK' nın 638/1-1 maddesi kapsamında sona erdiği, bu nedenle alacak talebi nedeniyle ortaklığın tasfiyesi gerektiği, tasfiye için TBK 644 ve 643 maddeleri ve Yargıtay 3....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; tasfiye işleminde davacının veya 3. kişilerin aleyhine veya zararına bir durumun kasten oluşturulmadığı ve yapılan tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, adi ortaklığın tasfiyesi yargılama sırasında tamamen gerçekleştirilmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; davalılar T1 ve Bülent Lök arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, davalı T1'nin tasfiye payına herhangi bir para düşmediğinden icra dosyası üzerinden paylaştırma yapılması talebinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karar asli müdahil tarafından istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dosyanın yapılan incelemesinde; dosyanın ilk olarak Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/159 esası ile açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, verilen kararın 06/02/2017 tarihinde davacı tarafça istinaf edildiği, dosyanın Ankara BAM 24....

              Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile özetle; davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava konusu adi ortaklığın tasfiye sürecinde olmadığını, yapım işinin devam ettiğini, aynı zamanda TBK'nın 639/f.3 maddesinde adi ortaklığın kendiliğinden sona erme sebebi olarak gösterdiği ortağın tasfiyedeki payının cebri icra yoluyla paraya çevrilme şartının dava konusu olay için gerçekleşmediğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; tasfiye işleminde davacının veya 3. kişilerin aleyhine veya zararına bir durumun kasten oluşturulmadığı ve yapılan tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, adi ortaklığın tasfiyesi yargılama sırasında tamamen gerçekleştirilmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; davalılar ... ve ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, davalı ....'...

                ortaklığın feshi ve tasfiyesi davası olmakla, davaya bakmaya asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu