Noterliği'nin 11/11/2004 tarih ve 14915 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile adi ortaklığın feshi ve hissesine düşen 74.000 TL'nin ödenmesini istediğini, davalının ihtara cevap vermediğini, adi ortaklığın sermayesinin 148.000 TL olduğunu, kendisinin ortaklıktan yarı hissesini alarak ayrılmak istediğini belirterek; adi ortaklığın feshi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 74.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
da gözetilerek adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi,karşı dava ise adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile kar payı ve masraf alacağına ilişkindir....
payının 11.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, müvekkilince karşılanan ve davalı payına düşen (katkı payı) kısımda sermaye karşılığı olarak ödemeyi taahhüt ettiği ancak ödemediği 15.000 TL'nin 11.12.2004 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlike davalıdan tahsiline, müvekkiline ait dükkanın tahliyesine ve adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, işletmeye ait ticari defter, işletme defteri, faturalar ve diğer resmi belgelerde davalının isminin bulunmadığı, “... Matbaacılık” firmasının davalının babası dava dışı ... ... adına kayıtlı olup, SSK kayıtları, ticari defterler ve faturaların da bu kişi adına kayıtlı olduğu, davacı ve davalının, ... ...’in yanında çalıştığının, SSK işyeri dönem bordrosu ile belgelendiği gerekçeleriyle adi ortaklığın fiilen kurulup faaliyete geçmediği kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile matbaacılık üzerine adi ortaklık kurduklarını belirterek, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile kar payının ödetilmesini istemiş, davalı ise taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi düzenlenmişse de, ortaklığın fiili olarak faaliyete geçmediğini, bu nedenle davacının kendisinden herhangi bir talepte bulunamayacağını savunmuştur....
Bu durum karşısında davanın açıldığı tarih itibariyle sözleşme süresinin sona ermediği ve tarafların haklı fesih hususundaki talepleri dikkate alındığında, mahkemece adi ortaklık için kararlaştırılan 5 yıllık sürenin dolması nedeni ile TBK' nın 639/5. maddesine dayanarak adi ortaklığın kendiliğinden sona erdiğinin tespitine ve adi ortaklığın tasfiyesinin talebinin reddine dair verilen karar isabetsiz olup usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. 2- Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğranılan zararın veya kar payının talep edilmesi; aynı zamanda ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturulmalıdır. Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.)...
Mahkemece, davacının işletmenin 2009 sezonundaki kâr ve zararına ortak olduğu, bu dönemde şirketin zarar ettiği, davacıya ödenecek bir kâr payı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.03.2012 tarihli ilamı ile bozulması üzerine bu kez davalılardan ... karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Davacı ile davalılardan ... arasında adi ortaklık kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Borçlar Kanunun 521. maddesi hükmüne göre, ortaklar her türlü nakit, alacak veya haklarını sermaye payı olarak koyabilirler. Davacı, adi ortaklık için koyduğu katkı payını istediğine göre, bu istek aynı zamanda adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi isteğini de kapsar....
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, adi ortaklıktan kaynaklı kar payı alacağının tahsili istemiyle açılan asıl davada, ortaklığın fiilen sona ermiş olması nedeniyle zorunlu olarak tasfiyesinin gerektiği, adi ortaklığın tasfiyesi davasının usuli kazanılmış hak yönünden istisna teşkil ettiği, bu nedenle ilk kararın yalnız davalılar tarafından temyiz edilmiş olmasının, davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, tasfiye sonucuna göre karar verilmesi gerektiği dikkate alınarak, davacı ortağın tasfiye payı alacağının 164.807,832 TL olduğunun kabulü ile ıslah edilen işbu miktar üzerinden hüküm tesis edilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, demirbaş ve kar payı bedeli olarak 1.500,00 YTL’nin tahsiline , fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı, davalının aralarındaki adi ortaklığı haksız olarak fesih ettiğini belirterek, sözleşme gereğince cezai şart bedeli ile adi ortaklıktaki payına düşen demirbaş bedeli ve kar payının tahsilini istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı ise feshin haklı nedenlere dayandığını savunarak 2007/2811-8784 davanın reddini dilemiştir....
Veraset belgesine göre Eşi ..., Kızı ... ve kızı ...'yı mirasçı bırakmıştır. Mirasçılardan ... ve ...'nın mirası reddettikleri anlaşılmış, davacı yanca mirasçılardan ... adına davaya devam edilmiş, vekaletnamesi dosyaya sunulmuştur. MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Asıl dava; ...-... İş Ortaklığı(1)'in, birleşen dava ise ...-... İş Ortaklığı (2)'nin tasfiyesi isteğine ilişkindir. Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 2009/689 Esas, 2013/735 Karar sayılı ilam ile tarafların mutabakatı itibariyle birleşen davaya konu iş ortaklığı (2)'nin fesih ve tasfiyesi gerektiği; Asıl davaya konu iş ortaklığı(1)'in kurulmasına esas amacın gerçekleştiği, asıl dava ile ilgili adi ortaklığın konusu işin bitirildiği anlaşıldığından asıl dava ile ilgili iş ortaklığı (1)'in de fesih ve tasfiyesi gerektiği gerekçesiyle “Asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne; ...-... İş Ortaklığı(1)'in fesih ve tasfiyesine, 140.214,06 TL tasfiye payı alacağının davalı ... A.Ş.nden tahsili ile davacı ...'...
DAVA : Adi Ortaklığın Feshi ve Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 27/12/2022 KARAR TARİHİ : 20/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacı ile davalı arasında 18/04/2022 tarihinde imzalanan sözleşmeyle zirai ilaçlama ve drone ticari üzerine adi ortaklık kurulduğunu, davalı tarafça 01/09/2022 tarihinde ihtar çekildiğini, ihtar ile ortaklığa dair tutulan defterlerin ibraz edilmesi aksi takdirde ortaklığın feshedileceğine yönelik ihtar yapıldığını, ilgili dönemde fesih istenmediğinden tutulan defterlerin davalı tarafa ibraz edildiğini, davalı taraf fesih isteminde bulunmaya ettiğini, adi ortaklığa dair sorumluluklarını yerine getirmekten kaçındığını, ihtar tarihinden itibaren emek ve ana sermaye soınrası şşirket için gereken maddi sermayenin davaı tarafından ortaya konulduğunu, sonrasında karşı tarafın kar payı kendisi...