Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı; davacı ile yaptıkları ortaklıkta adi ortaklığın temsili ile hesaplarının tutulmasının kendisine bırakıldığını, satılan bir villanın bedelini sözleşmeye aykırı olarak davacının aldığını, davanın kötü niyetli ve zamansız olarak açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, tasfiye memuru ... tarafından düzenlenen 02/08/2012 tarihli raporda belirtildiği şekilde adi ortaklığın maddi değerinin villa değeri 500.000-TL + ... borcu 232.000-TL olmak üzere 732.596-TL olarak kabul edilmesine, Adi ortaklığın 732.592-TL olarak tespit edilen maddi değerinden davacının 412.219-TL tutarındaki alacağı çıkarıldığında geriye kalan 310.377-TL nin ortaklar arasında %50’şer hisseleri oranında paylaştırılmasına, davacı ...'ün adi ortaklıktan alacağının 577.450-TL olarak tespit edilmesine, davalı ...'...

    Hal böyle olunca; mahkemece, davalı T1'ın iş akdine tabi olarak çalıştığı dönem ile adi ortaklıktaki dönemin de karşılaştırılması suretiyle ve yukarıda değinilen hususlar ışığında inceleme yapılarak, 6098 sayılı TBK.nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmak suretiyle TBK.nun 642 ve devamı maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanmasıyla uyuşmazlığın çözümlenmesi ve adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu sebeple davalı istinafının kabulü ile kararın HMK 353/1- a-6. maddesine göre kaldırılması gerekmişir....

    Müdürlüğünce ve iflas dairelerince ....Salonunda yapılan gayrimenkul satış ihalelerine ve araç ihalelerine girilip, hisseler oranında ortaklarca sermaye konularak gayrimenkul ve arsa alınması yasa koşullarında satışının yapılması için," BK.520.md.uyarınca adi ortaklık kurulduğu, davacının adi ortaklık adına alınan gayrimenkuller için ödenecek paraya ve masraflara hisse oranında katıldığı, sermaye koyma borcunu yerine getirdiği, adi ortaklık adına alınan taşınmazların bir kısmın ortaklık adına bir kısmının davalılar .... adına tescil edildiğini, satıldığında hisse oranında ortaklara dağıtıldığını, 2 yıl ortaklığın bu şekilde devam ettiğini, 2009 yılı Ağustos ayında ise davacıya ortaklık hissesi verilmeyeceği bildirildiğinden, ortaklığın bu şekilde devamı mümkün olmadığından; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini, mallarının tespitini, davacının koyduğu sermaye, masraf ve kar payı için 1.000.000 TL'nin faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir....

      K A R A R Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, taraflar arasında adi ortaklığın oluştuğu,dava konusu senedin davacının adi ortaklığa koyduğu sermayeye karşılık verildiğinin dosya kapsamından anlaşılmasına göre,davacının adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ilgili olarak bir talebinin bulunmadığı da gözetilerek davacının tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 19.4.2012 gününde oybirlğiyle karar verildi....

        Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan ... tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla, tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup, hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır. Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir....

          üzere müvekkilin alacağı miktar belirtilenden daha fazla olup bu yönü ile karar usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek Sivas 3....

          Hal böyle olunca, mahkemece; adi ortaklığın tasfiyesi için öncelikle, ortaklığın kurulduğu tarihten itibaren ortaklığın tüm muhasebesi ile ilgili defterler ve bu defterlerin dayanağı olan belge ve faturaların ibrazının sağlanması, yönetici ortak olduğu anlaşılan davalıdan yapılan tüm iş ve harcamalar ile gerekli görülecek olan diğer hususlarda hesap listesinin istenilmesi, hesap listesinin verilmemesi halinde yönetici ortağın hesap vermekten kaçınmış sayılacağının kabul edilmesi, hesap listesi verilmesi halinde, defter kayıtları ve diğer belgelerle uyumlu olup olmadığının belirlenmesi, aksi durumda emsal işletmenin kazanç durumunun da araştırılması, ayrıca ortaklığın üçüncü kişilere ve kurumlara olan borcu ayrıntılı şekilde araştırılıp, özellikle resmi kurumlara olan borcunun ilgili kurumlardan sorulması, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle, Dairemizin 23.12.2014 tarihli ve 2014/5479 E. - 2014/17082 K. sayılı ilamında açıklanan ve maddeler halinde belirtilen...

            Davalı vekili, açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi şartlarının oluşmadığını, şirket zarar ettiği için kar payı ödemesi yapılamadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir....

              Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı/karşı davacı ... arasında karşılıklı olarak görülen müdahalenin men'i - adi ortaklığın tasfiyesi davasına dair Tosya Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27/05/2021 tarihli ve 2019/491 E. 2021/160 K. sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 08/12/2021 tarihli ve 2021/6400 E. 2021/12652 K. sayılı karara karşı, davacı/karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

                Buna göre, temyize konu uyuşmazlık; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulup kurulmadığı, davacının ortaklık payını verip vermediği ve ortaklığın tasfiyesi noktasında toplanmaktadır. Bir ortak tarafından, adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğradığı zararın ve kar payının talep edilmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturmalıdır. Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir. Adi ortaklık sözleşmesi; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.)...

                  UYAP Entegrasyonu