Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 01/05/2007 tarihinde fırın işletmeciliği ile ilgili adi ortaklık kurduklarını, % 50 ortak olduklarını, vergi dairesine kayıt olarak vergi sicil numarası ile faaliyete başladıklarını, davalının kendisini işletmeden kovduğunu, hesap ve kar payı vermediğini, belgeleri incelemesine izin vermediğini, ortaklığın çekilmez hale geldiğini ileri sürerek adi ortaklığın feshine, kar payının, sermaye payının, tasfiye payının, ortaklık haklarının şimdilik 1.000.- TL olarak faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    No:60/C Melikgazi Kayseriadresinde bulunan, davalı T6 tarafından işletilen kuru yemişçi dükkanında bulunan adi ortaklığın haklı nedenle feshine, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla ortaklığın tasfiyesi ile davacıya ödenmesi gereken geçmişe dönükkar payı alacağı olarak şimdilik 7.500 TLve tasfiye payı alacağı olarak şimdilik 7.500 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL bedelin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi talebinde bulunduğunu talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı ile adi ortaklık konusunda ön sözleşme yapıldığı, davacının ön sözleşmede yer alan sorumluluğu yerine getirmediğini, davacının davalıya katılım payı ödemesi yapmadığı bu nedenle taraflar arasında ortaklık ilişkisi kurulmadığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir....

    O halde adi ortaklığın tasfiyesi ya ortakların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır. Bunun dışında bir olanak yoktur. Somut olayda; Çubuk İcra Müdürlüğü'nün 2009/2465, 2354, 2564 E. sayılı dosyalarında davalı ...'den alacaklı olan davacıya, borçlu ...'nin ...-... adi ortaklığının tasfiyesi için dava açmak üzere yetki verilmiş, ortaklardan ... 08.08.2009 tarihinde ölmüş, eldeki dava 31.12.2010 günü açılmıştır. Ortaklardan birinin ölümü ortaklık ilişkisi bakımından bir sona erme sebebi olarak kabul edildiği ve ortaklığın ölümden sonra da devam edeceğine dair bir şartın varlığı da iddia ve ispat edilemediği için .... ölümü ile ortaklık son bulmuş ve tasfiye aşamasına girmiştir. Adi ortaklığın tasfiyesinin bizzat mahkemece yapılması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ortaklığın feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 16.2.1996 tarihli noterde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi ile kendisine ait taşınmazın dilediği amaçla kullanılmak üzere davalı kullanımına verdiğini, davalının üzerine halı saha ve tesisini inşa ettiğini, kendisinin de yardım ettiğini, elde ettiği gelirden % 25 kar payı verileceği taahhüt edildiği halde verilmediğini, sözleşmede adi ortaklık süresi 8 yıl olarak belirlendiği ve süre dolduğu halde taşınmazı terk etmediğini bildirerek adi ortaklığın feshine,ödenmeyen kar payı ve haksız işgali nedeniyle zararı olarak 40.000 TL nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen 20/09/2017 tarihli ve 2016/2844 E. 2017/12266 K. sayılı kararla; (...Taraflar arasında imzalanan 20/11/2005 tarihli sözleşmeyle kar ortaklığı konusunda anlaşma yapıldığı, böylelikle taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi kapsar... Fesih ve tasfiye edilmeyen adi ortaklıkta zamanaşımı süresi başlamaz. Dava konusu olayda, taraflar arasında adi ortaklık fesih ve tasfiye edilmediğinden zamanaşımı süresi henüz başlamamıştır ve bu nedenle olayda zamanaşımı süresinin dolduğundan da söz edilemez....

          ile vergi ve sigorta borçlarından sorumlu olacağını belirterek, adi ortaklığın feshine ve tasfiye memuru tayin edilerek adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Belli günde davalı vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile birlikte MKE Kurumunun patlayıcı madde bayiliğini yapmak üzere 21.10.1986 tarihli sözleşme ile adi ortaklık kurduklarını, kar ve zararın yarı yarıya olduğunu, ortaklığı tek başına davalının idare ve temsil ettiğini, 15.11.2003 tarihinde vergi dairesine verdikleri dilekçe ile adi ortaklığın resmi olarak kapanışını yaptıklarını, davalının kendisine 1998, 1999, 2000 ve 2001 yıllarına ait kar paylarını ödemediği gibi icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek 37.477 TL üzerinden itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir....

              DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, tarafların oluşturduğu adi ortaklığın feshi davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, tarafların oluşturduğu adi ortaklığın feshi koşullarının oluşup oluşmadığı, adi ortaklığın feshi gerekiyor ise, tasfiye işlemlerinin yapılması noktasında toplandığı görülmüştür. Mahkememizin 08/02/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca İstenilen evraklar geldiğinde, yapılacak başvuru üzerine, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin olarak yerleşik Yargıtay uygulamalarında belirtildiği üzere, dosyanın üç kişilik tasfiye heyeti olarak, mali bilirkişi Hüdai Bal, inşaat mühendisi ... ve tasfiye işlemleri hukukçu bilirkişi ...'...

                Taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesinde tasfiyeye ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, bununla birlikte davacının dava dilekçesiride kar payı ve tasfiye payı talep etmesi, adi ortaklığın tasfiyesi talebi olarak kabul edildiği, (3....

                Taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesinde tasfiyeye ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, bununla birlikte davacının dava dilekçesiride kar payı ve tasfiye payı talep etmesi, adi ortaklığın tasfiyesi talebi olarak kabul edildiği, (3....

                UYAP Entegrasyonu