Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında davalı tarafından işletilmekte olan demirdöküm servisine davacının da ortak olması konusunda 31.08.2005 tarihli adi ortaklık sözleşmesi yapıldığı,davacının davalıya 10.000,00 YTL ödediği hususu tartışmasızdır. Davacı açtığı dava ile adi ortaklığın sona erdiğini bildirerek ortaklık nedeniyle ödediği paraların tahsilini talep etmekte, davalı ise davacının kusurlu olduğunu bu nedenle ödediği parayı isteyemeyeceğini, işyerini kapattığını, faaliyette olduğu dönemde zarar ettiğini ileri 2007/8149-9483 sürmektedir. Taraflar arasında adi ortaklığın varlığı ve bunun fiilen sona erdirilmiş olduğu, tasfiye ve fesih işlemlerinin yapılmadığı tartışmasızdır.Davacı tarafından dava dilekçesinde ödediği sermayeyi talep etmiş olması adi ortaklığın feshi ve tasfiyesinin de istediği anlamını taşımaktadır. Yanlar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için öncelikle adi ortaklığın mahkemece tasfiyesinin yaptırılması gerekir....

    Adi ortaklık ilişkisinde, bir ortak tarafından açılan alacak talebine ilişkin dava, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda taraflar arasındaki ortaklığın fiilen son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla, tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup, hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır....

      KARAR Davacı, davalı şirket adına maliyeye kayıtlı olan internet kafeyi diğer davalı ile birlikte adi ortaklık şeklinde işlettiklerini, işyerinin açılışı sırasında donanım için katkıda bulunduğunu, kendisine kar payı ödenmediği gibi davalı ...'ın kendisini işletmeden kovduğunu ve bu suretle ortaklığın sona erdiğini belirterek yaptığı harcamalar ve kar payı karşılığı 20.000 TL'nın tahsilini istemiştir. Davalı ..., davacı ile bir ortaklığı bulunmadığını, parada almadığını savunarak davanın reddini dilemiş, diğer davalı şirket davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, yemin davetiyesinin davalı ...'a tebliğinin geçersiz olduğu, ...'ın yemini daha sonra eda ettiği, davacının adi ortaklığı ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki davada, davalı şirket adına kayıtlı bulunan işyerini diğer davalı ... ile birlikte işlettiklerini iddia etmiştir....

        E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığını, müvekkilinin kredi notunun düştüğünü ve mevduatına haciz konulduğunu; ortaklık sözleşmesinin 9. maddesinde ortaklık adına senet ve çek düzenlemek için A grubu ... ile B grubu ...'nun aynı anda atacakları iki imza gerekli olduğunu; ortağın bu güven sarsıcı işlemi nedeniyle ortaklığın fesih ve tasfiyesini istediklerini; bu sebeple, adi ortaklığın sona erdirilmesine ve tasfiyesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. YANIT: Davalı yasal süresi içerisinde yanıt vermemiştir. DELİLLER : 1-02/06/2016 tarihli iş ortaklığı sözleşmesi, 2-İş ortaklığı (Ek tadil) sözleşmesi, 3-Bilirkişi raporu, 4-Tüm dosya münderecatı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME : Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Dosyada yer alan Ankara ...Noterliğinin 02/06/2016 tarih ve ...yevmiye numaralı "İş Ortaklığı Sözleşmesi" belgesinden; davacı şirket (özel ortak) ile dava dışı ......

          Ortaklığın fesih ve tasfiyesi için de öncelikle dava dışı ortakların da davaya katılımı ile taraf teşkili sağlandıktan sonra, ortaklığın malvarlığının tesbiti ile az yukarıda açıklanan sırayla adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA,bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 15.60 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 21.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            gerekirken aksi düşünce ile adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine karar verilmesi hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, T.B.K. 643....

              Mahkemece; Davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacının kar payının tahsili talebinin feragat nedeni ile reddine, davalı ile davacıların murisi ... ... arasında kurulan adi şirketin tasfiyesine, davalının krokili raporda belirtilen yere müdahalesinin men’ine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacılar eldeki dava ile murisleri ile davalı arasında adi ortaklık bulunduğunu ancak murislerinin ölümü ile ortaklığın sona erdiğini belirterek, ortaklığın tasfiyesi ile davalının murise ait taşınmaza müdahalesinin menine karar verilmesini istemiştir. 2011/178081-2012/815 Mahkemece, B.K 535 madde 2. fıkra uyarınca “ortaklardan birinin ölümü ile kurulan adi şirketin son bulduğu” kanaatine varıldığı belirtilerek bu yönden adi şirketin...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Dava, adi şirketin feshi ve tasfiyesi, buna bağlı olarak elatmanın önlenmesi ve kar payı alacağı isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 11.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 14.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davacı, davalı tarafından satılan iki adet bağımsız bölüm nedeniyle kendisine düşen kar payının ödetilmesini istemiş olup, ortaklık konusu inşaatın 1997 yılında tamamlanarak bitirildiği, dolayısıyla B.K.nun 535/1 maddesinde öngörülen amaca ulaşıldığı da gözetildiğinde, davacının talebinin ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığının kabulü gerekir. O halde mahkemece ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, tasfiyenin de bizzat yaptırılması gereklidir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin bu sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır....

                    katılığı anlaşılan davacının kar payı istemesinin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini gerektirdiği kabul edilmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu