İLK DERECE MAHKEMESİ 27/10/2022 TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "....Davacının bu davadaki talepleri adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile kar ve tasfiye payının tahsili talebini içerdiği, bunun ise ortaklığa ait bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla mümkün olacağı, netice olarak davacı vekili bir para alacağının tahsilini istemiş olduğu, para alacağının güvence altına alınması için başvurulacak geçici hukuki koruma tedbiri yukarı açıklandığı üzere koşullarının bulunması halinde ihtiyati haciz olduğu, diğer yandan tedbir konulması istenilen taşınmazlar uyuşmazlığın konusunu oluşturmadığı, bu açıklamalar ışığında davacının alacak miktarının tasfiye sonucunda belli olacak olması, para alacağı için başvurulacak hukuki koruma tedbirinin ihtiyati haciz olması, tedbir konulması talep edilen taşınmazların...
Ortaklık için yapılan tüm giderler, kar, zarar durumu değerlendirilmeden, ortaklığın dava tarihi itibariyle gerçek alacak ve borç miktarı tesbit edilmeden; davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleriyle alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Tasfiye usulünü düzenleyen TBK'nın 644.maddesi gereğince; ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 21.11.2008 gün ve 393-462 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, adi ortaklığın tespiti, tasfiyesi ve alacak isteminden kaynaklanmış olmakla kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı Menemen Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 08.07.2009 gün ve 2007/577-2009/554 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık adi ortaklığın tasfiyesi ve alacak isteminden kaynaklanmış olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı, davalı ile 7.10.1999 tarihinde adi ortaklık sözleşmesi düzenleyerek Bayındırlık ve İskan Bakanlığının ihaleye çıkardığı geçici iskan konut alanlarında okul yapım ihalesini aldıklarını, 58 adet okul yapım işini üstlenip işi tamamladıklarını, sözleşme gereğince ortaklık payının % 40 olduğunu, davalıya vekalet verip adına yapılması gereken işleri davalının yaptığını, ancak davalının istihkak ve hakedişleri ortaklık hesabına aktarmadığını, kardan hissesini vermediğini, ortak alınan malları başka işlerinde kullandığını, adi ortaklığa ait demirbaş ve imalat fazlası mallardan payına düşeni de vermediğini belirterek, adi ortaklığın sona erdiğinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile alacağı olan 100.000.000.000 TL’nin en yüksek kredi faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 16.10.2009 gün ve 267-438 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık adi ortaklığın tasfiyesi nedeniyle alacak istemine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şti.’ ye çıkacak olan vergi ve benzeri ödemelerin ortak kasadan karşılanacağı, Adi Ortaklığın kurulmasına sebep olan 19.08.2019 tarihli davalı ... İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı ... Harita Mimarlık İnşaat Ltd. Şti. arasındaki Taşeronluk Sözleşmesi olup, buna dair inşaat işinin sonlanması/bitirilmesi ile Adi Ortaklığın da sona ereceği, taraflar arasındaki ortaklık süresinin bununla sınırlı olacağı, yapılacak olan inşaat işinden elde edilen konutların satışı ve kar marjı, ortaklar tarafından ittifakla kararlaştırılacağı, ortaklığın sona ermesi, fesih ve tasfiye hususunda; taraflar arasında var olan sözleşmenin Madde-6 ve Madde-7 hükümleri gereği Hakeme ve Tahkime gidileceği ve sorunların uzlaşma ile çözüleceğinin ön şart olduğu, sözleşme, davalı ... İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı ... Harita Mimarlık İnşaat Ltd....
A.Ş 'nin içinde yer aldığı diğer davalılar ile birlikte oluşturduğu adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi, tasfiye payının icra dosyasına gönderilmesi istemine ilişkindir. 30/11/2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih, 1232 sayılı kararı ile, 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969....
HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Davada ,taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi olduğu ileri sürülerek fesih ve tasfiye talep edildiği,ancak dosyadaki bilgi ve belgelere göre , gerçek kişi davacı ve davalı tarafların tacir sıfatını taşımadığı anlaşılmıştır.Davada gerçek kişi davacı davalıların tacir olmadıkları açıktır. Bu nedenle gerçek kişilerin tacir olmadığı davada , taraflardan birinin ticari şirket olması adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine dair davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. O halde, uyuşmazlığın TTK 553. madde kapsamında olmayıp,TTK 620.maddesine göre adi ortaklık iddiasına ilişkin olduğu ve tarafların tamamının tacir olmadıkları dikkate alındığında davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesinin görevine girmediği , mahkemenin görevsiz olduğu anlaşılmıştır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 620 nci maddesinin birinci fıkrasına göre; adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. 2. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 1 ... maddesi; “Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.” hükmünü içermektedir. 3. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer....