Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; adi ortaklığın tarafları olan davalıların oybirliği ile 15.05.2018 tarihinde adi ortaklığı tasfiye ettikleri, adi ortaklığın tasfiye işlemi ile ilgili tutanak aslının Mahkemeye sunulduğu, davalıların yaptığı tasfiye işleminin bilirkişiye denetlettirildiği, tasfiye işleminde davacının veya üçüncü kişilerin aleyhine yada zararına bir durumun kasten oluşturulmadığı ve yapılan tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, adi ortaklığın tasfiyesi yargılama sırasında tamamen gerçekleştirildiği gerekçesiyle; davacının yetkiye dayalı olarak açtığı adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının kabulü ile davalılar ... İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, tasfiye yargılama aşamasında gerçekleştirildiğinden tasfiye memuru atanmasına yer ve gerek olmadığına, davalı ... İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd....

    Davacı davalı ile yaptıkları adi ortaklık gereği alınan işin malzeme ve işçiliğinin adi ortaklık tarafından kendi firmasından satın alındığından bedelinin tahsilini talep etmiştir.Davalı,davacının adi ortaklıktan alacak talebinin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında ileri sürülmesi gerektiğini savunmuştur.Tarafların belediyeden aldıkları ... için adi ortaklık yaptıkları dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Davacı adi ortaklıktan olan alacağını pilot ortak davalıdan talep etmiştir.Taraflar arasında davacı 2008/15435-2009/6275 tarafından açılan adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin dava derdest olduğu anlaşıldığına göre davacının adi ortaklıktan olan alacağının tahsili için açtığı eldeki dava ile adi ortaklığın fesih ve tasfiye davası birbirleri ile bağlantılı davalar olup biri hakkında verilecek karar diğer davayı da etkiler nitelikte olduğundan her iki davanın birleştirilerek görülmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

      Mahkemece adi ortaklığın feshi ile fesih ve tasfiyesi için tasfiye memurunun atanmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Tarafların noterde 27.6.2002 tarihli sözleşme ile ... Lokantasının işletmeciliği konusunda adi ortaklık yaptıkları, davacının %25, davalının ise %75 oranında paylarını olduğunu, davalının yönetici ortak olduğu,davacının mahkeme aracılığı ile yaptırdığı tesbite göre işletmenin zarar ettiği hususları taraflar arasında ihtilaflı değildir. Davacı, kar payının tahsili ve yönetici olarak atanması için eldeki davayı açmıştır.Davalı ibraz ettiği 4.4.2004 tarihli sözleşme ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verildiğini,fesih ve tasfiyesinin buna göre yapılması gerektiğini, davanın yersiz olduğunu savunmuştur....

        nin hisselerini devralmak suretiyle ortak olan davacı ... tarafından dava konusu adi ortaklığın yöneticisi olan davalı şirketin ortaklığın mali kayıtlarını incelemesine izin vermediği, mali durumuna ilişkin bilgilendirmediği, inşaat maaliyetlerini gerçekten fazla gösterdiği, adi ortaklık adına tescil edilen taşınmazları yakınlarına düşük bedelle devrettiği, bu şekilde kendisinin ve adi ortaklığın zararına sebebiyet verdiği gerekçesiyle adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile davalının adi ortaklıktaki yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına yönelik dava açılmış ise de, dava konusu adi ortaklığın ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişiler vasıtasıyla yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere, adi ortaklığın yönetim yetkisini adi ortaklık sözleşmesinin 5. maddesi uyarınca elinde bulunduran davalı şirket tarafından adi ortaklığın ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduğu...

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket 26.12.2018 tarihli adi ortaklık sözleşmesi imzalayarak restaurant işletmeye başladıklarını, bu güne kadar adi ortaklık yönetiminden sorumlu davalının müvekkiline hiç cevap vermediğini, adi ortaklığın elde ettiği son derece yüksek miktardaki kazançtan müvekkilinin nam ve hesabına düşen kar hissesini de ödemediğini, müvekkilinin bu amaçla gönderdiği ihtarnameden cevap alamadığını ileri sürerek, HMK'nın 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davasına esas olmak üzere 20.000,00 TL kar payının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi birlikte tahsiline, haklı sebeple adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine, tedbiren adi ortaklık yönetimi için bir kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece,taraflar arasında...Restaurant adlı işyerinin 25.12.1995 tarihinden itibaren işletilmesi hususunda % 50’şer hisseler oranında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğunu,davacı tarafça açıkca adi ortaklığın feshi ve tasfiyesinin istenmediğinden işyerinde daha önceden çalışan işçilere yapılan bir kısım tazminat ödemelerinin doğrudan diğer adi ortaktan istenmesinin mümkün olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında adi ortaklık sözleşmesi olduğu ihtilafsızdır.Davacı eldeki davada ortaklığa konu işyerinde önceden çalışan işçilere yaptığı ödemelerden davalının hisesi oranında sorumlu olduğu iddiası ile eldeki davayı açmıştır..Davacının bu talebi adi ortaklığın fesih ve tasfiye talebini de içermektedir.Hal böyle olunca adi ortaklık sözleşmesi gereği taraflar arasındaki ilişkinin B.K nun 520 vd maddeleri gereğince tasfiyesi gerekir....

              HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Davacıların adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi taleplerinin REDDİNE, 2- Davacılardan T2’ün 200.000,00 TL lik alacak talebinin REDDİNE" şeklinde karar verilmiştir....

              HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Davacıların adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi taleplerinin REDDİNE, 2- Davacılardan T2’ün 200.000,00 TL lik alacak talebinin REDDİNE" şeklinde karar verilmiştir....

              yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Adi ortaklık sıfatının adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında ön şart olduğu hususu da dikkate alınarak; adi ortaklık ilişkisinin tespiti ve şirketin fesih ve tasfiyesi talebi yönünden A.A.Ü.T.ne göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Alacak talebi yönünden A.A.Ü.T.ne göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine....

                Taraflar arasındaki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düsünüldü: I....

                  UYAP Entegrasyonu