haklı sebeple fesih talep edemeyeceği, davacının adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini isteyebilmesi için haklı nedenlerin bulunmadığı, bir başka deyimle adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi için gerekli olan haklı nedenlerin varlığının davacı tarafından ispatlanamadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.Dosya kapsamından; davacı ile davalının, ..." unvanlı iş yerinin işletilmesi ve bunun sonucunda elde edilecek kar ve zararın %50 hisse ile paylaşılması konusunda, 23/07/2010 tarihli ortaklık sözleşmesi yapıldığı, buna göre taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde (818 sayılı BK.nun 520 ve devamı maddelerinde) düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır ki, bu husus mahkemenin de takdirindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜLKİYET -KARAR- Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile alacak isteklerine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 24.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
e verilmesine, adi ortaklığın zarar ettiği tespit edilmekle birlikte ilk hükümde zarar talebinin reddine karar verilip bu yönüyle temyiz edilmediğinden davacı şirketin zarara ilişkin talebinin reddine, adi ortaklığın kâr payına teminat olarak davalıya verilen 300.000,00 TL bedelli senedin davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine, davacı şirket adına davacı ... ile davalının yaptığı 08.12.2019 ve 13.01.2010 tarihli protokollerin geçersiz olduğunun tespitine, davacı şirket ile davalının adi ortaklığın tasfiyesi nedeniyle birbirlerinden alacak ve borçlarının kalmadığının tespitine karar verilmiştir. Hükmün davalı tarafından adi ortaklıktan kaynaklanan uyuşmazlıklar yönünden temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (3)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Asıl davada takibe konu bononun sahteliği iddiası ile menfi tespit istenilmekte; birleşen davada ise, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talep edilmektedir. Mahkemece, birleşen davada açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu itibarla adi ortaklığın feshi ve tasfiyesinin uyuşmazlık konusu olmamasına göre inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davada çözülmesi gereken sorun, adi ortaklığın tasfiyesinin gerekip gerekmediği ve tasfiyenin ne şekilde yapılacağı hususudur. Hemen belirtmek gerekirki ortaklığın feshi ile tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. Davacı ile davalı arasında sözlü anlaşma ile adi ortaklığın kurulduğu ve bilahare bu ortaklığın fiilen son bulduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ortaklık fiilen son bulduğuna göre tasfiyenin de bizzat mahkemece yaptırılması gerekir. Tarafların arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı içinde tasfiyenin BK.nun 539.maddesindeki sıra takip edilerek yapılması zorunludur. BK.nun 538.maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması yada satış suretiyle elden çıkarılmalıdır....
ortaklığın mahkemece haklı sebebe dayalı olarak "adi ortaklığın mahkemece atanacak tasfiye memuru aracılığıyla feshi ve ortaklık mallarının tasfiyesi ile 50.000,00TL kar ve katılım alacağı talepli belirsiz alacak davası olarak" ıslah edildiğini ancak Mahkemece yasaya aykırı karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ortaklığın mahkemece haklı sebebe dayalı olarak "adi ortaklığın mahkemece atanacak tasfiye memuru aracılığıyla feshi ve ortaklık mallarının tasfiyesi ile 50.000,00TL kar ve katılım alacağı talepli belirsiz alacak davası olarak" ıslah edildiğini ancak Mahkemece yasaya aykırı karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinde adi ortaklığın feshi istemiyle 2015/96 E. sayılı (görevsizlik kararı sonrasında Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/417 Esas sayılı) dosyası açıldığı bildirilerek, bu dosyanın sonucunun beklenmesi talep edilmiştir. Söz konusu dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebi olup, eldeki davaya konu iş makinesinin; mülkiyeti, gelir ve giderlerinin paylaşımı, taraflar arasında yapıldığı iddia olunan adi ortaklığın da konusunu oluşturmaktadır. Adi ortaklığın tasfiyesi işlemi, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılması işlemidir. Başka bir deyişle bir arıtma işlemidir....
VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : ALACAK-ADİ ORTAKLIĞIN FESHİ VE TASFİYESİ İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ KARAR TARİHİ : 23/11/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2022 Mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
ın telefon ve e-posta araçları dahil olmak üzere kurulmaya çalışılan iletişime bir yanıt vermediğini, bunun sonucu olarak Adi Ortaklık Sözleşmesi kapsamında kararlaştırılan faaliyetlerin sözleşmenin imzalandığı tarihten günümüze kadar hiçbir şekilde gerçekleştirilemediğini, dava şartı arabuluculuğa başvurma zorunluluklarının olmadıklarını, ilgili ticari davanın dava şartı arabuluculuğa tabi olması için ticari davanın konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit veya istirdat davası olması gerektiğini, bu hususun adi ortaklık sözleşmelerinin konu olduğu davalar için de aynı olduğunu, açmış oldukları işbu adi ortaklığın feshi davasının taraflar arasında bir alacak, tazminat ileri sürülmeyecek olması sebebiyle dava şartı arabuluculuğa tabi bir uyuşmazlık olmadığını, davalının, davacı ile iletişim kurmamasının, adi ortaklığın herhangi bir ticari faaliyetinin olmamasının adi ortaklığın mahkeme kararıyla feshi için haklı sebep teşkil ettiğini, tüm bunlara ek olarak...