Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ortaklığın, borçlar, giderler ve avanslar ödendikten sonra kalan varlığı, ortakların koydukları katılım paylarının geri verilmesine yetmezse, zarar ortaklar arasında paylaşılır. " hükümleri bulunmaktadır. Eldeki uyuşmazlıkta; fiili tasfiye sonrasında adi ortaklığın kâr ile mi zarar ile mi sonuçlandığı belirli değil ise de davadaki asıl talep davacının adi ortaklık sermeye koyma borcu ile adi ortaklığın giderlerine daha fazla katıldığı iddiasına dayalı alacak istemidir. Başka bir söyleyişle davacı adi ortaklığın devam ettiği dönem ile adi ortaklığın bittiği tarihten sonra devam eden bir kısım borçlardan davalıya düşen borçların da kendisi tarafından ödendiği iddiasına dayalı alacak istenmektedir....

Taah.San.Tic.Ltd.Şti. ile davalı Müflis İhe İnş.San.Tic.Ltd.Şti. aralarındaki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile alacak davasına dair Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 11/06/2015 tarihli ve 2008/621 E. - 2015/443 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 20/03/2019 tarihli ve 2017/1071 E. - 2019/2394 K. sayılı ilama karşı asli müdahil vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; Taraflar arasında davacının %50 ortak olduğu T1 ve T4 Adi Ortaklığı adıyla 24.10.2014 tarihinde Konya 9.Noterliği'nin 24.10.2014 tarih ve 34050 yevmiye numaralı Adi Ortaklık Sözleşmesi ile ortaklık kurulduğu, sözleşmenin 5. Maddesi ile ortaklığın süresinin 24/10/2014 tarihinden başlamak üzere 5 yıl olarak belirlendiği, sözleşmenin 13. Maddesine göre adi ortaklığın münferiden davalı T4 tarafından temsil edileceğinin kabul edildiği, tarafların bir araya gelerek 07/06/2018 tarihli "Adi Ortaklığın Tasfiyesi Sözleşmesi" başlıklı sözleşme ile adi ortaklığı feshettiklerine ilişkin sözleşme yaptıkları, akabinde 10/06/2018 tarihli "Adi Ortaklığın Tasfiyesi Sözleşmesi" başlıklı sözleşme ile yeni bir sözleşme yaptıkları ve sözleşmenin 7....

    ile vergi ve sigorta borçlarından sorumlu olacağını belirterek, adi ortaklığın feshine ve tasfiye memuru tayin edilerek adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Mahkemece, adi ortaklığın önceki davanın kesinleşme tarihi itibariyle feshinin gerçekleşeceğinin benimsenmesiyle, bu dava ek dava olarak yorumlanmış ve davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya karşı 06/01/1998 tarihinde Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/154 esasında ( eski no: 1998/9) görülen dava ile adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi iradesini ortaya koymuştur. Nitekim mahkemece de bu tarih esas alınmak suretiyle ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmiş olup verilen karar da Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Davacı 06/01/1998 tarihi itibariyle davalı tarafla aralarındaki sözleşmenin feshini istediğine göre ve böylece sözleşmeden döndüğüne göre artık aynı sözleşme hükümlerine dayanarak bu tarihten sonraki kar payı alacağı yönünden talepte bulunamaz....

        İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/1000 E. sayılı dosyasına tevzi edilen dosyada adi ortaklık adına kayıtlı olmayan taşınmazların, adi ortaklık malı olarak kabul edilemeyeceği yönündeki yüksek mahkemenin yerleşik içtihadına istinaden reddedildiği, 2017 yılının Ekim ayında açılan huzurdaki dava, erken açılan mevsimsiz bir dava niteliğinde olduğu, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi için dava açılabilmesi için, adi ortaklığın amacının tamamlanmış olması veya haklı bir sebep bulunması gerekir., tasfiye heyetinin, projeye iskan almak için yetki talebinde talepte bulunması, inşaatın 2022 yılında bile bitmiş kabul edilemeyeceğinin en açık göstergesi olduğu, . adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi şartlarının oluştuğunu kabul anlamına gelmemekle beraber, tasfiyenin birinci aşaması bitmeden, tasfiye memurları tarafından bilanço düzenlenip kesinleştirilmeden, taraflar ortaklık nedeniyle birbirlerine karşı olan ve ortaklık ile üçüncü kişiler arasındaki borç alacak ilişkisi tespit edilmeden, özetle tasfiyenin...

          O halde davacı iddiası ve davalıların savunması yönünden tüm delilleri celbedilerek B.K.nun 520 ve devamı 2011/3422-9691 maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri gözetilmeli ve ortaklık son bulduğuna göre, tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Tasfiyenin BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gerekir....

            O halde davacı iddiası ve davalıların savunması yönünden tüm delilleri celbedilerek B.K.nun 520 ve devamı 2011/3422-9691 maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri gözetilmeli ve ortaklık son bulduğuna göre, tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Tasfiyenin BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, kardeşi olan davalı ile 1985 yılında yaptıkları sözleşme ile ağaç işleri dalında faaliyet göstermek üzere adi ortaklık kurduklarını, ortaklık kazancı ile alınan ... makineleri ile davalı adına tescil edilen kooperatif hissesine ½ oranında ortak olduğunu, kendisinin Almanya’da olması nedeniyle işleri davalının yürüttüğünü, ortaklık payının verilmediği gibi ortak alınan taşınmazı da adına tescil ettirdiğini ileri sürerek aralarındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

                HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;asıl dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi, karşı dava da adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ve alacak talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; taraflar arasında akdedilen adi ortaklık sözleşmesi incelendiğinde; adi ortaklığın adının Özel Villalar Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi” olduğu, yapılacak işlerin nevi ve mahiyetinin Özel Eğitim Rehabilitasyon olduğu ve ortaklığın süresinin 17.03.2018 tarihinden başlamak Üzere 10 yıl olarak belirlendiği görülmüştür. Mahkemece yargılamada mali müşavirlerden oluşan bilirkişi kurulundan kök ve ek raporlar alınmış, Bilirkişi kök raporunda; “Dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde T1 ile T3 arasında her ne kadar bir adi ortaklık sözleşmesi imzalanmış olsa da ortaklığın fiili olarak kurulmadığı görülmektedir....

                UYAP Entegrasyonu