Mahkemece, bozmaya uyularak ortaklık sözleşmesinin feshine, taraflar arasındaki ortaklığın tasfiyesine, tasfiye memuru atanmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara ve bozmanın şumulü dışında kalarak kesinleşmiş olan cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacının iddiası adi ortaklığın feshine ilişkin ihbar ve tüm dosya kapsamından mahkemece adi ortaklığın feshine karar verilmekle adi ortaklığın son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre, tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....
tarafından düzenlenen bilançoya göre adi ortaklığın öz kaynağının -4.224.179,66 TL olduğu, buna göre TBK 643 maddesi gereğince tasfiye sonucunda taraflara ödenecek alacağın bulunmadığı kanaatine varılmakla adi ortaklığın tasfiyesi kapsamında taraflara ödenecek alacağın bulunmadığına ve davacının alacak davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, kardeşi olan davalı ile 1985 yılında yaptıkları sözleşme ile ağaç işleri dalında faaliyet göstermek üzere adi ortaklık kurduklarını, ortaklık kazancı ile alınan ... makineleri ile davalı adına tescil edilen kooperatif hissesine ½ oranında ortak olduğunu, kendisinin Almanya’da olması nedeniyle işleri davalının yürüttüğünü, ortaklık payının verilmediği gibi ortak alınan taşınmazı da adına tescil ettirdiğini ileri sürerek aralarındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
O halde davacı iddiası ve davalıların savunması yönünden tüm delilleri celbedilerek B.K.nun 520 ve devamı 2011/3422-9691 maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri gözetilmeli ve ortaklık son bulduğuna göre, tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Tasfiyenin BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gerekir....
O halde davacı iddiası ve davalıların savunması yönünden tüm delilleri celbedilerek B.K.nun 520 ve devamı 2011/3422-9691 maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri gözetilmeli ve ortaklık son bulduğuna göre, tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Tasfiyenin BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2013 NUMARASI : 2011/57-2013/659 Taraflar arasında görülen alacak ve ortaklığın feshi ile tasfiyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı – karşı davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen 10.03.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı – karşı davacı M.. Ö.. ve vekili Av. İ.. Z.. ile aleyhine temyiz olunan davacı – karşı davalı vekili Av. N.. T.. geldi....
Mahkemece adi ortaklığın feshi ile fesih ve tasfiyesi için tasfiye memurunun atanmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Tarafların noterde 27.6.2002 tarihli sözleşme ile ... Lokantasının işletmeciliği konusunda adi ortaklık yaptıkları, davacının %25, davalının ise %75 oranında paylarını olduğunu, davalının yönetici ortak olduğu,davacının mahkeme aracılığı ile yaptırdığı tesbite göre işletmenin zarar ettiği hususları taraflar arasında ihtilaflı değildir. Davacı, kar payının tahsili ve yönetici olarak atanması için eldeki davayı açmıştır.Davalı ibraz ettiği 4.4.2004 tarihli sözleşme ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verildiğini,fesih ve tasfiyesinin buna göre yapılması gerektiğini, davanın yersiz olduğunu savunmuştur....
Davacı davalı ile yaptıkları adi ortaklık gereği alınan işin malzeme ve işçiliğinin adi ortaklık tarafından kendi firmasından satın alındığından bedelinin tahsilini talep etmiştir.Davalı,davacının adi ortaklıktan alacak talebinin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında ileri sürülmesi gerektiğini savunmuştur.Tarafların belediyeden aldıkları ... için adi ortaklık yaptıkları dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Davacı adi ortaklıktan olan alacağını pilot ortak davalıdan talep etmiştir.Taraflar arasında davacı 2008/15435-2009/6275 tarafından açılan adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin dava derdest olduğu anlaşıldığına göre davacının adi ortaklıktan olan alacağının tahsili için açtığı eldeki dava ile adi ortaklığın fesih ve tasfiye davası birbirleri ile bağlantılı davalar olup biri hakkında verilecek karar diğer davayı da etkiler nitelikte olduğundan her iki davanın birleştirilerek görülmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Adi ortaklık sona ermiş olduğu için, kanaatimizce, davacının bu davadaki talebi, adi ortaklığın tasfiyesi ve davacının payına düşen “tasfiye karı” tutarının davacıya ödenmesi talebi olarak anlaşılmalıdır. Mahkemece: sözleşme kapsamında tasfiyenin yapılış şekline ilişkin düzenleme bulunmadığından Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemini gerçekleştirilmek üzere tasfiye memuru olarak Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ... ve Hukukçu Av. ..., Tasfiye Memurları tarafından düzenlenen 24/08/2022 tarihli taraf şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığın tasfiyesi sonucu düzenlenen tasfiye raporunda özetle; davacı ... Ticaret Ltd. Şti.'nin davalı ... Tur. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ile yapmış olduğu adi ortaklıktaki payından kaynaklı olarak 1.288.057,72-TL alacaklı olduğu tespit ve görüşü bildirilmiştir....
Maddesi ihtiyati haciz isteyebilme hakkını düzenleyen bir madde olup deniz alacağının varlığı halinde ihtiyati haciz talep edilmesi durumunda uygulama alanı bulacağı, somut olayda davacının talebinin feribot işletmesine ilişkin adi ortaklığın tasfiyesi, davacının kar payı alacağı ile feribotun satılması nedeniyle feribotun değerinin tespit edilerek davalıdan tahsili olduğu, "deniz alacağına" ilişkin olmadığı , 6102 sayılı TTK nın 1352. Maddesinin uygulama alanı olmadığından Deniz İhtisas Mahkemesinin görev alanına girmediği, tarafların tacir olmadığı, davanın ticari dava niteliğinde olmadığı, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davalara bakma görevi genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerine ait olduğundan, uyuşmazlığın Vezirköprü 1.Asliye Hukuk Mahkemesince değerlendirilip sonuçlandırılması gerekmektedir. (Benzer yönde Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 29/12/2014 tarih, 2014/7550 esas, 2014/17429 karar sayılı ilamı, Yargıtay 3....