ADİ ORTAKLIĞIN TEMSİL VE İLZAMI ADİ ORTAKLIK YÖNETİM YETKİSİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ ADİ ORTAKLIK SÖZLEŞMESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ KARARINININ İPTALİ ADİ ORTAKLIK SÖZLEŞMESİNİN TEMSİLİ İÇEREN MADDESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ ADİ ORTAKLIK SÖZLEŞMESİNİN TEMSİL VE İLZAM MADDESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ İMTİYAZLI ORTAKLIK YÖNETİM YETKİSİNİN KALDIRILMASI TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 624TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 629 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin değiştirilmesine ilişkin kararın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda, davacı M.. K..'in açtığı davanın aktif ve davacı A.. İnşaat A.Ş. nin, davalılar Ö.. K.., Z.. H.., A.. K.. ve Ö.. S..'na karşı açtığı davanın ise pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine, davacı A.. İnşaat AŞ. nin, davalı adi ortaklar Ay... İnşaat A.Ş. ile diğer davalı şirketler aleyhine açtığı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, süresi içinde davalılardan Ay...İnşaat AŞ. ve V.. İnşaat Ltd. Şti. vekili ile davalı M.....
Bankası Gündoğdu Şubesinde ortaklık adına çekildiği kabul edilen 20.000,00-TL'lik tüketici kredisinin geri ödemesinden 1/3'ünün sorumlu bulunduğu, fakat sözleşmede davalının imzasının bulunmadığı itirazıyla karşılaşıldığı, buna rağmen ek rapor alınmadığı, öte yandan banka havalesi bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterdiği, bu karinenin aksini havaleyi gönderenin ispat etmesi gerektiği, bilirkişi raporunda incelendiği belirtilen makbuz ve dekontlarda ödemenin adi ortaklık adına yapıldığı yazılı olduğuna göre adi ortaklık adına olan karinenin aksini yani ödemelerin davacı ortağın Alsancak'ta bulunan bir dairesini satmak suretiyle ödendiği iddiasının yazılı biçimde ispat etmesi gerektiği, 15/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda tasfiyeye esas biçimde adi ortaklık adına yapıldığı kabul edilen ödemelerin tutarının adi ortaklığın kayıtlarında da ödeme olarak gösterildiğine ilişkin bir mütalaaya yer verilmemiş, tasfiye memurunun hükme esas alınan 22/12/2017 tarihli raporunda...
KARAR Davacı, davalılar ile inşaat yapmak üzere adi ortaklık yaptığı ve 30.000 TL para ödediğini,daha sonra davalılar ile anlaşmazlığa düşerek ortaklıktan ayrıldığını ancak ödediği paranın kendisine iade edilmediğini bildirerek ödediği 30.000 TL nin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan ... ortaklık ilişkisini reddetmiş,diğer davalı kabul etmiş ancak ödemelerin şu an inşaatta olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece adi ortaklık ilişkisi ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılar ile inşaat yapmak üzere adi ortaklık yaparak 30.000 TL ödediği, bir süre sonra anlaşmazlığa düşerek ayrıldığını bildirerek ödediği bedelin tahsilini talep etmiştir. Davalı ... davacıdan para almadığını, adi ortaklık olmadığını savunmuş, diğer davalı ... ise üçünün adi ortaklık kurduklarını ancak yazılı sözleşme olmadığını, davacının 30.000 TL ödediğini, ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/494 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların adi ortaklık kurulması konusunda şifai olarak anlaştıklarını, ancak davalının anlaşmaya aykırı olarak hazırladığı 13/03/2020 tarihli adi yazılı adi ortaklık sözleşmesini hile ile davacıya imzalattığını, davalının haksız ve kötüniyetli davranışları nedeniyle adi ortaklık ilişkisinin fiilen sonlandırıldığını, şifai adi ortaklık ilişkisi doğrultusunda herhangi bir tüzel kişiliğe tabi şirket kurulması yönünde taraflar arasında fikir birliği yok iken davalının ......
, adi ortaklık sözleşmesinin TBK'da düzenlendiği ve davaya bakma görevinin mahkemesi görevi dışında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olmak zorunda olup, verilen kararın bu anlamda yeterli gerekçeyi içerdiğinden de söz edilemez. 3- Mahkemece taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisine dair tüm delillerin toplanıp değerlendirilip sonucuna göre adi ortaklık ilişkisinin varlığının (sermaye payı, ortak amaç ve işbirliği gibi unsurları da irdelenerek) titizlikle değerlendirilmesi, adi ortaklığın ispatı halinde ise adi ortaklığın tasfiyesinin mahkemece yapılması gerektiği açıktır (TBK. m. 639)....
Davacı adi ortaklığın tasfiyesi talebinde bulunduğuna göre ortaklık mal varlığının korunması açısından ihtiyati tedbir kararının verilmesi "yaklaşık ispat koşulu"nun yerine getirilmesine bağlıdır. Adi ortaklık ortak amacın kalmaması, ortaklardan birinin ölümü, kısıtlanması, iflası veya sözleşmede belirlenen sürenin dolması suretiyle kendiliğinden sona erebileceği gibi ortakların bu yöndeki iradeleri veya haklı nedenlere dayanan ortağın ortaklığın sona erdiğine karar verilmesi isteminin yerinde görülmesi suretiyle mahkeme kararı ile de sonlanabilir. Adi ortaklık, sona ermesiyle birlikte tasfiye aşamasına girer. Tasfiye, ortaklar arasın daki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik bir usuldür ve yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların katılımı ile yapılır....
Hemen belirtmek gerekir ki, BK'nın 535. hükmü gereğince, taraflar arasında başkaca bir kararlaştırma yoksa adi ortaklık ölüm ile son bulur. Davacının murisi Selma 17.08.1999 tarihinde meydana gelen deprem sonucu öldüğüne göre, adi ortaklık bu tarihte sona ermiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, murisin ölümünden sonra adi ortaklığın taraflar arasında sürdüğü de kanıtlanamamıştır. Eldeki dava, muris Selma ile davalı arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi olduğuna ve Selma'nın da 17.08.1999 tarihinde öldüğünün anlaşılmasına göre, fesih ve tasfiyenin bu tarih itibariyle yapılması zorunludur. Nitekim, somut olayda davalı ve dava dışı kardeşi İ.Hakkı ölümden sonra fırının mülkiyetini tamamen devraldıkları gibi, fırının işletmesi ile ilgili yeni bir adi ortaklık oluşturdukları dosya kapsamından anlaşılmakta olup, bundan sonraki dönem ile ilgili oluşan kâr ve zararın önceki adi ortaklığın tasfiyesinde dikkate alınması mümkün değildir....
Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ve davalı borçlunun birlikte bir adi ortaklık kurduklarını, adi ortaklık sözleşmesinin dava dilekçesinin ekinde sunulduğu, bu sözleşmeye istinaden müvekkili şirket tarafından adi ortaklığa iş makineleri kiralandığını, bunu gösteren faturalar, BA/BS formlarının dilekçe ekinde sunulduğunu, adi ortaklık tarafından kira bedelleri ve satılan ürünlerin bedelleri müvekkili şirkete ödenmediğini, müvekkili şirketin tüm görüşme ve çabalarına rağmen adi ortaklık temsilcisi ... tarafından olumlu bir yanıt verilmediği, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından...
ün verdiği vekaletnameye dayanarak anne ve babası olan davalıların da bu iş yerinin faaliyetine katılmak istedikleri, davacı ile ortağı olan Muhammed Onur arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesinde adi ortaklığın yönetiminin belirli bir kişiye bırakılmadığı; bu itibarla, adi ortaklık bulunan iş yerinde davacı kadar davalıların çocukları olan Muhammed Onur'un da hakkının bulunduğu, Muhammed.....'...