Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafça yemin deliline dayanılıp, davalı şirket yetkilisi tarafından yeminin eda edildiği sabit olan eldeki davada, 30.06.2005 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin gerçekte yanlar arasında uygulanmadığı hususunun kanıtlanıp kanıtlanmadığı, buradan varılacak sonuca göre 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 642. maddesi ve devamı hükümlerinde belirtilen tasfiye prosedürünün gerçekleştirilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 12. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle adi ortaklık, adi ortaklık sözleşmesinin niteliği, ile bu ortaklıkların tasfiyesi üzerinde kısaca durulması faydalı olacaktır. 13....

    Mahkemece, davacı tarafın adi ortalığa dış nakit katkı bedeli altında ödenen 7.000 TL'nın tahsili isteminin davacının aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddine, davacının 4.813 TL'nın tahsiline ilişkin isteminin reddine, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi isteminin kabulü ile 27.174.16 TL'nın faizi ile davalıdan tahsiline, işletmenin davalıda kalması suretiyle adi ortaklığın tasfiyesine, tarafların diğer taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı ve davalının ... Yapı adında inşaat malzemeleri alanında faaliyette bulunmak üzere adi ortalık oluşturdukları, tarafların her birinin işletmede %50 pay sahibi oldukları ve adi ortaklığın yöneticisinin davalı olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup, bu husus mahkeme ve tarafların kabulündedir. Davacı davasında adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini istemiş olup, taraflar daha önce tasfiye hususunda analaşmadıkları için tasfiyenin mahkemece bizzat yaptırılması gerekir....

      Davalılar vekili, mahkememizin görevli olmadığını; adi ortaklığın tasfiyesinde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek öncelikle görevsizlik kararı verilmesini savunduğu, davanın esasına ilişkin itirazlarını da bildirdiği görülmüştür. Dava, TBK'nun 620 vd maddelerinde düzenlenen adi ortaklık nedeniyle; ortaklığın tasfiyesi ve kar payı alacağına ilişkindir. Adi ortaklığın sona ermesi yönünden TBK 639. madde uygulanacaktır. Ancak, adi ortaklıktan doğan davaların bir ticari dava olup mahkememizin görevli olabilmesi için tüm adi ortakların tacir olması ve adi ortaklığın konusununda ticari işletmeleriyle ilgili olması zorunludur. Mahkememizce görev hususu resen nazara alınmış olup tensip aşamasından itibaren davacılar ile davalı ....---- tacir olup olmadığı araştırılmıştır.-------gelen yazı cevabı ve davacı vekilinin son celsedeki beyanından açık açık davacıların tacir olmadıkları belirlenmiştir....

        Davalılar vekili, mahkememizin görevli olmadığını; adi ortaklığın tasfiyesinde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek öncelikle görevsizlik kararı verilmesini savunduğu, davanın esasına ilişkin itirazlarını da bildirdiği görülmüştür. Dava, TBK'nun 620 vd maddelerinde düzenlenen adi ortaklık nedeniyle; ortaklığın tasfiyesi ve kar payı alacağına ilişkindir. Adi ortaklığın sona ermesi yönünden TBK 639. madde uygulanacaktır. Ancak, adi ortaklıktan doğan davaların bir ticari dava olup mahkememizin görevli olabilmesi için tüm adi ortakların tacir olması ve adi ortaklığın konusununda ticari işletmeleriyle ilgili olması zorunludur. Mahkememizce görev hususu resen nazara alınmış olup tensip aşamasından itibaren davacılar ile davalı ....---- tacir olup olmadığı araştırılmıştır.-------gelen yazı cevabı ve davacı vekilinin son celsedeki beyanından açık açık davacıların tacir olmadıkları belirlenmiştir....

          Bu durumda taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu hususu ihtilaflıdır. Hal böyle olunca, öncelikle taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunup bulunmadığı araştırılması, bu hususta taraf delilleri toplanması, taraflar arasında adi ortaklık bulunduğunun anlaşılması durumunda mahkemece; 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınması, Türk Borçlar Kanunu'nun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkemece; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin, var olduğu iddia edilen adi ortaklığın sonlandırılmasına ilişkin şartları içerdiği; sözleşmenin tarafı olarak gösterilen “......

            DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, adi ortaklık sözleşmesinin fesih ve tasfiyesi nedeniyle ortaklığa ayni sermaye olarak getirilen taşınmazlara ilişkin tapu iptali ve tescil, adi ortaklık tasfiye payı alacağının diğer ortaktan tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir. Genel İcra Dairesi'nin Esas sayılı dosyasının celbi ile yapılan tetkikinde; alacaklısının ..., borçlusunun ... olup, 80.000,00-TL alacağın tahsili için tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun takibe itiraz etmesi üzerine icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı vekilinin 23/05/2018 tarihli dilekçesi ekinde ''adi ortaklık sözleşmesi'' başlıklı belge incelendiğinde adi ortaklık ilişkisinin tasfiyesi talebi ve davacının alacaklı olduğu miktarın ne kadar olduğunun tespiti talebidir. Adi ortaklık ilişkisi TBK'nun 620. vd md. düzenlenmiştir. Adi ortaklık ilişkisinin tasfiyesi TBK'nun 639. Md. Sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile ortaya çıkar. Bu sebeplerden biri ortaklığın tasfiyesidir. Dava açılmakla davacının tasfiyeyi talep ettiği bu hali ile ortaklığın bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleriyle olan alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yönünden ortaklığın sonlandırılması, mallarının paylaştırılması ya da satış yolu ile elden çıkarılmasıdır....

              İstinaf dilekçesinde; davalının adi ortaklık olmadığını ileri sürdüğünü,alacak iddiasına itiraz etmediğini,tarafların tacir olduğunu ve davada Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olmakla birlikte tasfiye sonrası para borcu götürülecek borçlardan olup alacaklıların merkezi itibarıyla Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ortaklık payı alacağının tahsiline yöneliktir. Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğünün 50256 sicil nosunda kayıtlı Davalı T4 Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğünün 50256 sicil numarası ile Karpuzsekisi Mahallesi 29 Cad. No:58 A/A Hacılar/Kayseri adresinde kayıtlı olduğu belirlenmiştir....

              İstinaf dilekçesinde; davalının adi ortaklık olmadığını ileri sürdüğünü,alacak iddiasına itiraz etmediğini,tarafların tacir olduğunu ve davada Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olmakla birlikte tasfiye sonrası para borcu götürülecek borçlardan olup alacaklıların merkezi itibarıyla Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ortaklık payı alacağının tahsiline yöneliktir. Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil nosunda kayıtlı Davalı ...'nin Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil numarası ile ... Mahallesi ... Cad. No:... Hacılar/Kayseri adresinde kayıtlı olduğu belirlenmiştir....

                Tüm dosya içeriğinden ve mahkemece uyulan bozma kararının gerekçesinden; taraflar arasında bir adi ortaklık ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Taraflar, Orman İşletme Müdürlüğünden aldıkları hakedişlerin paylaşılması konusunda anlaşamamışlar, davacı bu durumu ileri sürerek, davalıya alacak davası açmıştır. Davacının isteminin ortaklığın tasfiyesi aşamasında değerlendirilmesi ve adi ortaklığın son bulduğunun kabulü zorunludur. Somut olayda; taraflar arasındaki ortaklığın fiilen son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

                  UYAP Entegrasyonu