Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında 22/11/2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığı, söz konusu sözleşme gereğince, taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, davacının dava dilekçesinde, ortaklığın fiili olarak sona erdiğini, ortaklıktan beklenen fayda ve menfaatin ortadan kalktığını beyan etmesine ve davalının işyerinin tamamen kapatıldığını bildirmesine göre taraflar arasındaki adi ortaklığı sona erdirdiklerinin kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece; 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642. madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir. Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 644. maddesine göre; "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır....

    Esasen bu husus mahkemece de kabul edilmiş ve mahkemenin bu kabulü davacı tarafından temyiz edilmediği için bu yön kesinlik kazanmıştır. Bu itibarla taraflar arasındaki uyuşmazlığında sözleşme ve B.K'nın adi ortaklığa ilişkin hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerekir. Taraflar arasındaki ortaklık 5 yıl için kurulmuştur. Kural olarak adi ortaklığın bu süreden önce sona erdirilmesi olanaklı değildir. Ne var ki BK'nın 535/son maddesinde “ haklı sebeplerden dolayı mukavelede muayyen müddetin hitamından evvel ve eğer şirket muayyen olmayan bir müddet için akdedilmiş ise evvelce ihbara hacet olmaksızın şirketin feshi talep edilebilir” hükmü mevcut olup, adi ortaklığın haklı nedenlerle sözleşmede belirlenen süreden önce feshi mümkündür. Davalı-karşı davacının karşı davasında ileri sürdüğü hususlar ve talepleri esasında adi ortaklığı feshini içermekte olup, bu durumda, karşı dava yönünden adi ortaklığın feshi koşullarının oluşup oluşmadığının incelenmesi ve değerlendirilmesi zorunludur....

      Bu nedenle mahkememizce nispi ve mutlak bir ticari dava söz konusu olmaması sebebiyle adi ortaklık sözleşmesinin fesih ve tasfiyesinden ve ortaklık payının tahsili isteminden kaynaklanan iş bu davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu ..." gerekçeleriyle 1- Davacı T1, davalı T3 yasal ortağı sıfatını taşımadığı, bu nedenle şirket aleyhine açtığı fesih ve tasfiye dayalı tasfiye payı ödenmesine ilişkin alacak davasının PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE, 2- Davacı T1'nın davalı T4 aleyhine açtığı adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ve buna dayalı alacak talebine ilişkin davanın niteliği gereği taraflar ve adi ortaklık müessesinin feshi ve tasfiyesi TBK'nın 627 ve devamı maddelerinde düzenlendiği için Mahkememizin görevsizlik nedeniyle işbu davalı yönünden görev yönünden HMK 114/1- c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın USULDEN REDDİNE karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.” hükmünü içermektedir. Adi ortaklığın sona erme sebeplerini düzenleyen TBK'nın 639 uncu maddesinin 7 nci bendinde ise, "Haklı sebeplerin bulunması halinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme kararıyla" ortaklığın sona ereceği belirtilmiştir. Adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshi için ortaklık süresinin önemi bulunmamaktadır. Haklı sebeple fesih hakkı; mutlak ortaksal bir hak olup, bu hakkın ortaklık sözleşmesiyle sınırlandırılması veya tamamen ortadan kaldırılması olanaksızdır. Gerçekten ortaklar arasındaki ilişkinin devam etmesini haklı göstermeyecek bazı durumlar ortaya çıkarsa, bu durumda ortakların ortaklığın feshini mahkemeden istemesi mümkündür....

        KARAR Davacılar, asıl ve birleşen davada Maltepe cezaevinin yapımı için davalı ile birlikte adi ortaklık oluşturduklarını, davalının yönetici ortak olduğu adi ortaklığa yaklaşık 4,5-5 milyon TL ödediklerini, başından beri ortaklığı yöneten davalının hesap vermekten kaçındığını, cezaevi inşaatının tamamlanarak dava dışı idareye teslim edildiğini ve bu suretle ortaklığın amacına ulaştığını, davalının kendilerine kar payı vermediğini ileri sürerek inşaatın tamamlanarak idareye teslimi nedeniyle adi ortaklık sözleşmesinin feshini, tasfiye bilançosu yapılarak verdikleri katılım payı ve adi ortaklığın hesaplanacak mal varlığından müspet bakiye kalması halinde %40 hisselerine tekabül eden miktara ilişkin olarak her bir davacı için fazlası saklı kalmak üzere 10.000 TL katılım payı ve 10.000 TL kar payı olmak üzere toplam 40.000 TL.nin tahsilini istemişler, 14.5.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile de 9.544.428.08 TL.nin ödetilmesini talep etmişlerdir....

          beyanla, müvekkilleri ile davalı arasında 26.03.2013 tarihli adi ortaklık sözleşmesi ile kurulan Gökkar-Globalsan İnşaat Adi Ortaklığı'nın feshine ve tasfiyesine, müvekkillerinin katılım payının ve adi ortaklığın mal varlığından müvekkillerin %50 hissesine düşen kar payının müvekkillerine ödenmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve ileride arttırılmak üzere şimdilik her bir müvekkili için ayrı ayrı 10.000'er TL katılım payı ve 10.000'er TL kar payı olmak üzere 40.000 TL'nin işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

          Parsel inşaatı için düzenlendiğini, adi ortaklık sözleşmesinin konusunun inşaat taahhüt işleri ve alım satımı olduğunu ve taraflar arasında adi ortaklık süresi içerisinde dava konusu taşınmazdan başka bir taşınmaz yapılmamış olduğundan taşınmazın adi ortaklık hükümleri dâhilinde yapılmış olduğunun sabit olduğunu, sözleşmede inşaatın yapılmasından elde edilen %50 paya 2,5 daire ve dükkânın ½ ‘si pay olarak kaldığını, söz konusu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin tamamlanması neticesinde Adi Ortaklık payına isabet eden 2,5 daire ve dükkânın ½’ si ortaklar arasında bölüşülmemiş olup, tapular arsa sahibi ...’ ın adına kayıtlı olduğunu, dava dilekçesinde taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin varlığını ispatı açısından tanık deliline dayanmalarına rağmen mahkemece bu taleplerinin kabul edilmemesinin hatalı olduğunu, mevcut taraflar arasında imzalanan Kartal ... Noterliği’ nin 29.03.2011 günlü ve ......

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi, sermaye payı ile kar payının tespiti ile ödenmesi, diğer ortakça haksız tahsil edildiği iddia edilen bedellerin iadesi taleplerine ilişkindir. Taraflar arasında akdedilen 10/10/2018 tarihli ortaklık sözleşmesi ile davalı şirketin %75, davalının %25 ortaklığı ile restoran işletilmesi hususunda adi ortaklık kurulmuştur....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi, sermaye payı ile kar payının tespiti ile ödenmesi, diğer ortakça haksız tahsil edildiği iddia edilen bedellerin iadesi taleplerine ilişkindir. Taraflar arasında akdedilen 10/10/2018 tarihli ortaklık sözleşmesi ile davalı şirketin %75, davalının %25 ortaklığı ile restoran işletilmesi hususunda adi ortaklık kurulmuştur....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi, sermaye payı ile kar payının tespiti ile ödenmesi, diğer ortakça haksız tahsil edildiği iddia edilen bedellerin iadesi taleplerine ilişkindir. Taraflar arasında akdedilen 10/10/2018 tarihli ortaklık sözleşmesi ile davalı şirketin %75, davalının %25 ortaklığı ile restoran işletilmesi hususunda adi ortaklık kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu