"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, dosyada 13 HD'nin geri çevirme kararı bulunmaktadır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 04/09/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER : Keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yükleniciden temlik alınan taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansman sağlayarak arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davaya konu olayda dava dışı arsa sahipleri ile “adi ortaklık şeklinde birlikte iş yapan yükleniciler ... ve ...” arasında düzenlenmiş arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi mevcuttur. Yüklenicilerden ... inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciler hissesine düşen dava konusu 21 ve 22 no'lu bağımsız bölümleri davacıların murisi olan diğer yüklenici ...'den kaçırmak suretiyle diğer davalı eşi ...'e devrettiğinden yüklenici ... mirasçıları olan davacılar, diğer yüklenici ...'i dava ederek aralarındaki adi ortaklık ilişkisine dayanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuşlardır....
Mahkemece kesin hüküm olduğu ileri sürülen Kayseri Asliye 3.Hukuk Mahkemesinin 1998/284 esas ve 1998/1010 karar numaralı davasında; davacı 3.. F 4... plaka numaralı ve davalı AT Finans adına kayıtlı aracın trafikteki kaydının iptali ile yarısının kendi, diğer yarısının davalı ŞC adına tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde, aralarındaki adi ortaklığın feshi ile tasfiyesini istemiştir. Mahkemece, adi ortaklığın tasfiye edilebilmesi için, ortaklık mallarının bulunması ve defterlerinin usulen tutulmuş olmasının gerektiği, böyle bir kayıt da ibraz edilmediği vurgulanarak dava red edilmiş ve bu karar derecettan geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Görüldüğü üzere bu karar hukuksal nitelikçe adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin olduğu açıktır. Oysa, önümüzdeki davada davacı, adi ortaklık hukuki ilişkisi olmadığını tesbit eden ve kesinleşen karardan sonra, salt araç alımına katılım bedeli ile aracın davalılarca kullanılmasından doğan kazanç kaybını istemektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, kapatılan 7. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına uyularak karar verilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı her ne kadar dilekçelerinde şirketlerin sahibinin aynı olduğunu ve sözleşmeye dayanmakta haklı olduğunu iddia etmekte ise de her şirketin tüzel kişiliğinin ayrı olduğu, eğer bir iş yapımı ve alacak iddiası var ise davayı açmaktaki hukuki yararın "... İnşaat Yapı" ya ait olduğu, somut olayda davacı ile adi ortaklık arasında hiçbir ilişki olmadığı ve davacının hukuki yararı bulunmadığı açıktır. Bu sebeple davacının iş bu davasının dava ehliyetinin yanı sıra hukuki yarar yokluğu sebebiyle de reddi gerektiği kanaatindeyiz. Sayın mahkemece aksi durumun kabulü halinde ise; Söz konusu sözleşme adi ortaklık kayıtlarında mevcut değildir. Adi ortaklığı temsile haiz olan kayyum tarafından işbu davaya verilen cevap dilekçesinde de belirtildiği üzere adi ortaklık kayıtlarında davacı ile imzalanan herhangi bir sözleşme ve yapılan bir iş bulunmadığı, adi ortaklığın borçlu olmadığı açıktır. Bu sebeple iş bu davanın reddi gerekmektedir....
Adi Ortaklığı vekili 01/03/2018 tarihli sözleşmenin müvekkilinin taraf olmadığını, sözleşme gereğince Bursa Mahkemelerinin yetkili olmayıp, müvekkilinin şirket merkezinin bulunduğu Ankara mahkemelerinde açılması gerektiğinden yetki itirazında bulunmuştur. Davacı ile davalı adi ortaklık arasında herhangi bir sözleşme yoktur.Davacı ile davalı ... arasındaki yetki sözleşmesi davalı adi ortaklığı bağlamaz.Davanın konusu eser sözleşmesinden kaynaklandığı için davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı vardır. Bu nedenle herbir davalı ayrı ayrı yetki itirazında bulunabilir. Yetki itirazında bulunan davalı ile davacı arasında sözleşme olmadığından yetkili mahkeme HMK 6.maddesindeki genel yetki kuralı uyarınca davalının ikametgahı mahkemesidir. Bu nedenle davalı adi ortaklık hakkındaki davada yetkisizlik kararı verilmiştir....
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin fesih ve tasfiyesi ile adi ortaklıktan kaynaklı tapu iptali tescil ve alacak istemine ilişkindir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....
kendisinin gerekse 3. kişilerin savcılık ve mahkeme huzurunda vermiş oldukları ifadelerde açık olarak yer aldığını, "Gizli Ortaklık” bir şahsın (gizli ortak) aralarındaki sözleşmeye dayanarak bir başka şahsın (aktif odak) yürüttüğü biçyişletme faaliyetine, kara ve zarara katılmak suretiyle iştirak ettiği, gizli ortağın (iştirak eden şahsın) katılma payının aktif ortağın (işlemlerde bulunan şahsın) malvarlığına geçtiği ve gizli ortağın iç ilişkide belli ölçüde yönetime katılma ve denetleme haklarına sahip olduğu bir adi ortaklık olarak tanımlanabildiğim, Türk hukukunda "gizli ortaklık” için ayrı bir yasal düzenleme getirilmemekte, adi ortaklık kapsamında değerlendirildiğini, Bu nedenle, söz konusu ilişkiden kaynaklanan ihtilaflarda BK md. 620 ve devamında düzenlenen hükümler uygulandığını, "Gizli ortaklık" ilişkisinin kurulması için şekil şartı aranmadığını, müvekkil şirketin Dina şirketinden ve Havim Ovadia’dan kesinleşmiş alacağı bulunduğu; davalı ile Dina şirketi ve Hayim Ovadia arasında...
Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri bir sözleşme olup, adi ortaklık ilişkisi mutlaka sözleşme temeline dayanır. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir. Her ne kadar adi ortaklık ilişkisi her hangi bir şekle bağlı değilse de, bu kural geçerlilik şekli bakımından söz konusu olup, ihtilaf çıktığında adi ortaklık sözleşmesinin varlığını ispat yükü, adi ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer. Adi ortaklıkta yazılı sözleşme, geçerlilik koşulu değil, bir ispat aracıdır. HMK'nın 200/1 maddesi gereğince; bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 2.500,00 TL'yi geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir....