Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki, mahkemece taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin sözlü anlaşma ile kurulduğu benimsenmiş ve ancak zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Mahkemenin adi ortaklık ilişkisinin kurulduğuna dair gerekçesi davalılar tarafından temyiz edilmeyerek benimsenmiş bulunmaktadır. Hal böyle olunca taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunun kabulü zorunludur. Adi ortaklık ilişkisinin varlığı kabul edildiği için de olayda zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının incelenmesi gerekir. Adi Ortaklığa konu olayın gerçekleşmesi durumunda ortaklığında fesih ve tasfiye edildiği söylenemez. Ortaklık, taraflar arasında yapılan bir anlaşma veya mahkeme kararı olmadıkça tasfiye ediliş sayılamaz. Bir başka deyişle, tarafların ortaklıktaki hak ve borçları hususunda taraflar arasında bir anlaşma olmadıkça veya bu husus mahkeme kararıyla belirlenip tasfiyeyle karar verilmedikçe adi ortaklığın devam ettiği kabul edilmelidir....

    Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri bir sözleşme olup, adi ortaklık ilişkisi mutlaka sözleşme temeline dayanır. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir. Her ne kadar adi ortaklık ilişkisi her hangi bir şekle bağlı değilse de, bu kural geçerlilik şekli bakımından söz konusu olup, ihtilaf çıktığında adi ortaklık sözleşmesinin varlığını ispat yükü, adi ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer. Adi ortaklıkta yazılı sözleşme, geçerlilik koşulu değil, bir ispat aracıdır. HMK'nın 200.(HUMK m.288 ve 289.) maddesi gereğince; bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 2.500,00 TL'yi geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir....

      İlk derece mahkemesince, davalı tarafından iddia edilen adi ortaklık ilişkisi ve takip konusu alacağın adi ortaklık nedeni ile yapılan ödemelere ilişkin olduğunun ispatlaması gerektiği, davacı tarafından adi ortaklık ilişkisinin varlığının kabul edilmediği, davalı tarafından bu konuda yazılı delil bildirilmediği, yemin deliline de dayanılmadığı, bu nedenle adi ortaklık ilişkisinin ispatlanmadığı, davalı şirket tarafından 15.000,00 TL'nin adi ortaklık nedeni ile davacı hesabına yatırıldığının ispatlanamadığı, yine ödeme aracı olan çekin bedeli tahsil edilmeden keşidecisine iadesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı fesih ve tasfiyeye ilişkin alacak davasıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıyla aralarında adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu, davalının adi ortaklık ilişkisine aykırı davrandığını, ortaklığın gereklerini yerine getirmediğini beyanla adi ortaklığın fesih ve tasfiyesiyle ortaklık ilişkisinden kaynaklanan tüm hak ve alacakları için şimdilik 1.000 TL tazminatın tahsilini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi olmadığını, yalnızca elektrik işi taşeron sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmenin davacı yükümlülüklerini yerine getirilmemiş olması nedeniyle hükümsüz kaldığını, ancak yine de sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kendilerinin yerine getirdiğini, bu nedenle davacıdan alacaklı olduklarını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE Karar Yılı : 1992 Karar No : 3647 Esas Yılı : 1990 Esas No : 1786 Karar Tarihi : 14/09/992 TÜZEL KİŞİLİĞİ BULUNMAYAN VE ORTAKLARIN SORUMLULUĞU MÜTESELSİL OLMAKTAN BAŞKA BİRİNCİ DERECEDE VE SINIRSIZ OLAN ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLECEK VERGİ CEZALARININ ORTAKLAR ADINA TEBLİĞ EDİLEBİLECEĞİ VE ORTAKLARIN DA KENDİ ADLARINA DAVA KONUSU EDEBİLECEKLERİ HK.< Davacının ortağı bulunduğu adi ortaklık işlemleri nedeniyle düzenlenen tutanağa dayanılarak ortaklık adına usulsüzlük ve özel usulsüzlük ceza ları kesilmiştir....

            Bu hükme göre adi ortaklık mallarının üzerinde, adi ortaklığı oluşturan gerçek ve tüzel kişilerin elbirliği ile mülkiyet hakları bulunmaktadır. Herhangi bir şeyin tamamının veya hissesinin üzerinde adi ortaklığın mülkiyetinin var olabilmesi için, bu şeyin adi ortaklık adına kayıtlı olması gerekmektedir. Takip dosyasının incelenmesinde; borçlunun hissesinin bulunduğu araçlar üzerine haciz konulduğu, haciz uygulanan hissenin adi ortaklık adına değil, borçlu şirket adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda haciz konan araçların adi ortaklık adına kayıtlı olduğundan bahsedilemez. O halde mahkemece, haciz konulan araçlar adi ortaklık adına kayıtlı olmadığından şikayetin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              Bu hükme göre adi ortaklık mallarının üzerinde, adi ortaklığı oluşturan gerçek ve tüzel kişilerin elbirliği ile mülkiyet hakları bulunmaktadır. Herhangi bir şeyin tamamının veya hissesinin üzerinde adi ortaklığın mülkiyetinin var olabilmesi için, bu şeyin adi ortaklık adına kayıtlı olması gerekmektedir. Takip dosyasının incelenmesinde; borçlunun hissesinin bulunduğu araç üzerine haciz konulduğu, haciz uygulanan hissenin adi ortaklık adına değil, borçlu şirket adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda haciz konan aracın adi ortaklık adına kayıtlı olduğundan bahsedilemez. O halde mahkemece haciz konulan araç adi ortaklık adına kayıtlı olmadığından şikayetin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/18 Esas KARAR NO :2022/332 DAVA:Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan Talepler DAVA TARİHİ:07/01/2022 KARAR TARİHİ:21/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkil şirket arasında ... 31. Noterliğinin 16/01/2017 tarih ve ... yevmiye numaralı Adi Ortaklık Sözleşmesi uyarınca ve taraflar arasındaki ortaklık çerçevesinde müvekkil şirkette payı ve yöneticilik sıfatı kalmayan ...'nin adi ortaklıktaki imza ve yetkisinin iptaline, adi ortaklık ortaklarından müvekkil şirketin ...'den boşalan temsilcisinin yine müvekkil şirket yetkilisi ... olarak belirlenmesine ve tescil ve ilanına, davalının adi ortaklık sözleşmesi çerçevesindeki yükümlülüklerinden yerine getirmediği İstanbul İli, ... İlçesi, ......

                  Mahkemece daha önce istemin kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nce "kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olduğu" gerekçesiyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık olduğu gerekçesiyle davacının kar payı konusundaki isteminin kabulüne, 10.000 USD'lik alacak iddiasını kanıtlayamadığından bu konudaki isteminin reddine karar verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununda "Adi şirket" ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda "Adi ortaklık sözleşmesi" başlıkları altında yapılan tanımlarda adi ortaklık, "iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır....

                    Uyuşmazlık davalılar arasında adi ortaklık bulunup bulunmadığı, varsa adi ortaklıktan kaynaklı tasfiye alacağı olup olmadığı ve miktarının ne kadar olduğu noktasındadır. Yargıtay 3. HD., 25/01/2022 tarih, 2021/4866 E., 2022/412 K. Sayılı ilamında; "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir ( TBK. 620/1 md. ). Adi ortaklık sözleşmelerinde "şekil serbestisi" ilkesi uygulanmakta olup, ortaklık ilişkisinin sözlü olarak da kurulabilmesi mümkündür. Adi ortaklık sözleşmesinde şekil, ispat açısından önem arz etmektedir. İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir (HMK m.190/1). Taraflar arasında ortaklık ilişkisinin varlığına dair ihtilaf çıktığında, ispat yükü, ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer....

                    UYAP Entegrasyonu