WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Görüldüğü üzere, katma değer vergisi uygulaması bakımından, adi ortaklık, ortaklardan bağımsız işletme birimi olarak vergilendirilmekte, defter tutma, fatura bastırma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz ödevleri ile beyanname verme ve vergi ödeme gibi yükümlülükleri ortaklardan ayrı yerine getirme zorunluluğunda bulunmaktadır. Katma değer vergisi uygulaması açısından, ortaklardan bağımsız işletme kabul edilen adi ortaklıklarda, mal alımı, mal teslimi ve hizmet ifası gibi edimler adi ortaklıkça yerine getirildiğinden, katma değer vergisi mükellefi de adi ortaklık olacak, beyannamelerin adi ortaklık adına düzenlenerek, yönetim yetkisine sahip ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle bağlı olunan vergi dairesine verilmesi üzerine de, ortaklık adına tarh ve tahakkuk eden vergilerin ödenmesinden de müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan her biri tarhiyata muhatap tutulabilecektir....

    Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında, adi ortaklık ilişkisinin bulunup bulunmadığı tasfiyesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesi geçerlilik yönünden herhangi bir şekle tabi olmayıp, sözlü yapılan adi ortaklık sözleşmesi geçerli ise de; inkarı halinde, bu ortaklığın varolduğunu ileri süren kişinin bu ortaklığı, uygulanması gerekli HUMK'nun 287-288 ve 290 maddeleri gereğince (yasal sınır aşıldığından) ispatı gerekir. Türk Medeni Kanunu madde 6 gereğince, "Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür." Dava konusu olayda, davalı, davacı ile aralarındaki ortaklık ilişkisini reddettiğine göre; ispat yükü, bunu ileri süren davacı tarafa ait olacaktır. Kural olarak, adi ortaklık ilişkisinin geçerliliği herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ihtilaf çıktığında, adi ortaklık ilişkisinin varlığını ispat yükü iddia edene düşer....

      Noterliğinin 05/03/2012 tarih ve ... yevmiye nolu adi ortaklık sözleşmesinin 5. maddesine göre taraflarca adi ortaklık için kararlaştırılan 5 yıllık sürenin hüküm tarihi itibariyle dolması nedeniyle TBK'nın 639/5.maddesine uyarınca adi ortaklığın kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar vermek gerekmiştir. Adi ortaklık sözleşmesine göre, tarafların %50 hisse oranı ile adi ortaklık kurdukları ve "..." unvanlı işletmeyi işlettikleri anlaşılmaktadır....

        DAVA : İtirazın İptali (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/02/2024 KARAR TARİHİ : 19/04/2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 08/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ve davalı arasında bir adi ortaklık sözleşmesi akdedildiğini, Bu adi ortaklığın amacının ... tarafından ... ihale kayıt numarası ile ihaleye çıkarılmış olan ve adi ortaklık tarafından üstlenilecek İçme ve Kullanma Suyu ile Atık Su Tesislerinde İşletme, Bakım, Onarım ve Proje) Çalıştırılmak Üzere Eleman ve Araç Temin işinin yapılması olduğunu, söz konusu ortaklık sözleşmesinde ortaklık payları, ortakların sorumlulukları, kar tanımı ve paylaşım usulü, yetkili mahkeme belirlendiğini, İşin tamamlanmasının ardından yapılan işin bedeli olan 1.523.260,33 TL'nin davalının hesabına yatırıldığını, Ancak davacı payına düşen kar payı bedelini ortaklığın...

          Taraflar arasında 22.2.2003 tarihli sözleşme ile adi ortaklık tesis edildiği, davacının bu ilişki kapsamında adi ortaklığa 110.000 dolar verdiği, hakedişlerden önce ortaklığın piyasa ödemeleri yapıldıktan sonra bu miktarın davacıya iade edileceği, alınan 5 işin bütün C/H.lerin ayrı ayrı tutulacağı, ortaklık döneminde alınan hüküm demirbaş vs.alet edevatın ortaklık bitiminde hisseler oranında bölüşüleceği, ortaklıkta davacının %40, davalının %60 hisseye sahip olduğu anlaşılmaktadır. Davacı eldeki davada adi ortaklığın gelirinden hissesine düşen pay ile ortaklık döneminde alınan demirbaşlardan hissesine düşen pay ve ortaklığa koyduğu 110.000 dolar sermayenin TL karşılığının tahsilini istemekte olup, davalı ise ortaklık konusu işlerden zarar edilmesinden dolayı davacının talepte bulunamayacağını savunmaktadır. Davacı yargılama aşamasında ise gelirden hissesine düşecek kısımdan feragat etmiş bulunmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda sadece dava dışı ... Ltd....

            Bu hükme göre adi ortaklık mallarının üzerinde, adi ortaklığı oluşturan gerçek ve tüzel kişilerin elbirliği ile mülkiyet hakları bulunmaktadır. Herhangi bir şeyin tamamının veya hissesinin üzerinde adi ortaklığın mülkiyetinin var olabilmesi için, bu şeyin adi ortaklık adına kayıtlı olması gerekmektedir. Takip dosyasının incelenmesinde; takibin kesinleşmesi üzerine şikayetçi üçüncü kişinin ve borçlunun maliki olduğu taşınmaz üzerine haciz konulduğu, taşınmazın adi ortaklık adına kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda haciz konulan taşınmazın adi ortaklığa ait olduğundan bahsedilemez. O halde, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiş olması yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22....

              Davalılar arasında 1.1.2005 tarihinde adi ortaklık oluşturularak vergi dairesine kaydedildiği, akabinde davalı ...’nin vergi dairesine hitaben verdiği dilekçe ile diğer davalıyla oluşturdukları adi ortaklıktan 21.10.2006 tarihi itibariyle ayrıldığını ve hisselerini davalı ...’a devrettiğini bildirdiği ve bu dilekçesinde ortaklık dönemine ilişkin haklarını saklı tutmadığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekirki; adi ortaklığı oluşturan ortaklar arasındaki hissenin diğer ortağa devrine dair bu müracat ortakların kendi aralarındaki iç ilişkilerine ait olup, sadece kendi aralarında sonuç doğurucu mahiyettedir. Bir başka deyişle, bir ortağın hissesine diğer ortağa devretmesi kendi iç ilişkileri ve birbirlerine karşı sorumluluklarına ilişkin olduğu için adi ortaklığın dışarıya karşı olan sorumluluğunu etkilemez....

                HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Yukarıda yer alan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, adi ortaklıklarda mal teslimi ve hizmet ifası adi ortaklık tarafından yapıldığından, katma değer vergisinin mükellefi adi ortaklık olacak, beyanname ortaklık adına düzenlenecek, ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle vergi dairesine verilecek, ancak verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere, ortaklardan herhangi biri tarhiyata muhatap tutulabilecektir. Aynı zamanda adi ortaklıklar Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen bütün mükellefiyetleri yerine getirmek zorundadırlar. Bu açıdan, Kanun'un belirtmiş olduğu belge düzenine uymaları, yani, fatura, gider pusulası gibi belgeleri bastırmaları, defter tutmaları, kullandıkları defter ve belgeleri zamanaşımı süresi içinde muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmeleri gerekmektedir....

                  A.Ş. & T1 - Şahin Yapı Enerji İş Ortaklığının adi ortaklık niteliğinde bulunması nedeniyle tüzel kişiliğe haiz olmadığı, tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklık aleyhine yapılan takiplerin ortaklığı oluşturan tüm ortaklar borçlu gösterilerek başlatılması gerektiği, ancak somut dosyada adi ortaklık aleyhine icra takibi başlatıldığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne, İstanbul 37. İcra Dairesinin 2019/437 esas sayılı dosyasında T2 Tic. A.Ş. & T1 - Sahin Yapı Enerji İş Ortaklığı hakkında başlatılan takibin iptaline karar vermiştir....

                  Yapılan tanımdan da anlaşılacağı üzere, adi ortaklık sözleşmesi; kişi, sermaye ve sözleşme unsurlarını içermektedir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Bu nedenle adi ortaklığa karşı açılan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Başka bir anlatımla, aktif ve pasif taraf ehliyeti tüm ortaklara aittir. Bu açıdan ortaklar arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Adi ortaklık, adına üçüncü kişiler aleyhine açılacak davaların bütün ortaklar tarafından açılması gerekir. Keza, bir ortağın diğer ortak veya ortaklar aleyhine açtığı davada da, tüm ortaklar davaya dahil edilmelidir. Somut olayda; davanın, asıl işveren sıfatına sahip adi ortaklığı oluşturan şirketlerin tamamına yöneltilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile adi ortaklığın sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle Adi ortaklığı oluşturan tüm şirketlere dava dilekçesinin tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu