Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davacının da içinde bulunduğu adi ortaklık ile davalı şirket arasındaki ihale devir sözleşmesi nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığına ilişkindir. TBK.'nun 620 vd. maddelerinde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesinin tanımı, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiklerini sözleşme olarak yapılmıştır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, taraf ehliyeti yoktur. Tüzel kişiliği olmayan adi ortaklık adına veya aleyhine dava açıldığında şekli taraf kavramının kabulünün sonucu olarak dava dilekçesinde davacı veya davalı gösterilen adi ortaklık, davada taraf konumu elde eder. Ancak, adi ortaklığın taraf ehliyeti bulunmadığından, davaya bu şekilde devam edilemez ve adi ortaklığın taraf gösterildiği davada taraf değişikliği yapılmak suretiyle ortaklar adi ortaklığın yerine geçirilmezse dava usülden reddedilir....

    karşı ------ engellenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davalının adi ortaklık hükümlerine ve mevzuata aykırı davranarak ele geçirdiği bağımsız bölümlerin bir kısmını müvekkilinin onayını almadan elden çıkardığını, müvekkilinin büyük zarar gördüğünü, davalının satışa dair tutarları adi ortaklık adına açılan banka hesabına yatırmadığını, müvekkilinin zararına tasarruf ettiğini, satış bedeli ve diğer detayların müvekkilinden gizlendiğini, taşınmazların değerinin altında satıldığını, davalının adi ortaklığa ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, inşaattaki bazı işlerin müvekkili tarafından alt taşeronlara verilmesi suretiyle malzeme ve işçilik ücreti olarak ---- katkı sağladığını, müvekkilinin adi ortaklığın gelir ve giderleri bakımından bilgilendirilmediğini, müvekkilinin katkılarıyla adi ortaklık konusu inşaatın tamamlandığını, davalı tarafından adi ortaklık borçlarının ödenmediğini belirterek---- üzerine konulan tedbir kararının davanın kesinleşmesi anına kadar...

      Yukarıda belirtilen ve sözleşme sayfa boşluklarına yazılan adi ortaklık sözleşmesine ilişkin düzenlemeler ile tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde, davalı T3'in belediyede memur olarak çalışması nedeniyle inşaat işleriyle kardeşi T4 ilgilendiği, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenicinin T4 olmasına rağmen inşaatın yapılması konusunda adi ortaklık hususunda anlaşma yapıldığı açıktır. Bu nedenle davalıların sübuta yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir....

      Yapım işi ile ilgili olarak adi ortaklık kurdukları ve 20.06.2011 tarihinde işi bu ortaklık olarak ihale ile aldıkları, 03.08.2011 tarihinde de borçlu şirketin bu iş nedeni ile ödenecek olan hakediş bedellerini diğer davalı şirkete temlik ettiği anlaşılmaktadır. TBK'nun 620 (BK'nun520).maddesinde düzenlenen adi ortaklıklarda anılan yasanın 638.(BK'nun534).maddesine göre ortalık için edinilen veya ortaklığa devredilen şeyler, alacaklar ve aynı haklar ortaklık sözleşmesi çerçevesinde elbirliği halinde bütün ortaklara ait olur. Ortaklık sözleşmesinde aksine hüküm bulunmadıkça bir ortağın alacaklıları haklarını ancak o ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilir. Bu ilke, elbirliğiyle mülkiyetin temel felsefesine uygundur. Çünkü bu halde ortakların bağımsız ve ayrı bir payları yoktur. Ortağın alacaklısının da adi ortaklık aktifleri üzerinde herhangi bir hakka sahip değildir....

        Somut olaya dönüldüğünde, dosya kapsamına göre davalı 3. kişi İle davalı borçlu arasında daha önceden (01.03.2002) başlayan ortaklık ilişkisi, 28.04.2006 tarihinde noterden düzenlenen "Ortaklık Sözleşmesi" ile adi ortaklık şeklinde devam ettirilmiş olup, takibin dayanağını oluşturan çekler ise (31.20.2006, 31.11.2006 ve 31.12.2006 keşide tarihli) bu ortaklık ilişkisi devam ederken, davalı borçlu Bülent tarafından kendi isminin yanında yazılı olan ve tarafların ortak oldukları "M..." isimli giyim mağazasının adı da yazılı olarak keşide edilmiştir. Davalı 3. kişi ile borçlu arasındaki ortaklık 31.12.2006 tarihinde tasfiye edilmiş, bu tasfiye işleminden bir gün sonra da 01.01.2007 tarihinde davalı 3. kişi Sultan aynı yerde (yeni işe başlama kaydı ile) ticari faaliyetini sürdürmeye devam etmiştir....

          Temsil yetkisi, zımnen icazet, temsil belgesi, adi ortaklık sözleşmesi veya ortaklık kararı ile verilebilir. O halde mahkemece; borçlu adi ortaklığın diğer ortağı ...’in, adi ortaklığı temsil ve ilzama yetkili ortak sıfatında olup olmadığının adi ortaklık sözleşmesi, ortaklık kararları veya varsa temsil belgesi temin edilerek tesbiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Apartmanları için ödemiş olduğu 3.396.413,00-TL nin adi ortaklıktan davacı alacağı olarak tespit edildiği,davalı şirketin ise ... Apt ve ......

              ye hayvan verdiğini ve parasını aldığını, mezbahane kayıtlarında geçen hayvanların davacı ile bir alakasının olmadığını, ortaklık yaptıkları dönemde hayvanları elden sattıklarını, hayvanların canlı ve damlık olarak satıldığını, bir yada iki kez kesim yapıldığını ancak paralarını aldıklarını, başka bir kasaba da üç tane dana kestirdiklerini, ortaklık boyunca her hangi bir kayıt tutulmadığını, ortaklık döneminde canlı olarak 8-10 kadar, kesime verilen ise 5-6 tane hayvan olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacı ve davalılardan ... arasında yazılı olmayan sözleşme ile adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, davacının elinde adi ortaklık döneminde kaç hayvan alınıp, kaçının satıldığı ve ne kadarının parasının davalı ... tarafından alındığına ilişkin yazılı belge olmadığı, davacının iddiasının ancak davalı ...'in ikrarında geçen hayvan sayısı kadar ispatlandığı , davalı ...'...

                Bu hükme göre adi ortaklık mallarının üzerinde, adi ortaklığı oluşturan gerçek ve tüzel kişilerin elbirliği ile mülkiyet hakları bulunmaktadır. Herhangi bir şeyin tamamının veya hissesinin üzerinde adi ortaklığın mülkiyetinin var olabilmesi için, bu şeyin adi ortaklık adına kayıtlı olması gerekmektedir. Takip dosyasının incelenmesinde; borçlunun 1/2 hissesinin bulunduğu taşınmazlar üzerine de haciz konulduğu anlaşılmaktadır. Haciz uygulanan taşınmaz hisselerinin ise adi ortaklık adına değil, borçlu şirket adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda haciz konulan taşınmazların adi ortaklık adına kayıtlı olduğundan bahsedilemez. Öte yandan, ... ve ... plaka sayılı araçların dosyada mevcut ruhsat bilgilerine göre, borçlu şirket adına kayıtlı oldukları görülmektedir....

                  Davacı; davalı ile aralarında bir dönem adi ortaklık ilişkisi olduğunu iddia etmiş, davalı ise bu iddiayı kabul etmemiştir. Adi ortaklık ilişkisinin varlığını iddia eden taraf, bunu yazılı delil ile ispatlamalıdır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2019/2425 - 9895 E.K. Sayılı ilamı) Taraflar arasında yazılı olarak düzenlenmiş bir adi ortaklık sözleşmesinin bulunmadığı uyuşmazlık konusu olmadığına ve eldeki dava yönünden ikrar veya kesin hüküm bulunmadığına göre davacı, adi ortaklık ilişkisini kesin delil olan yemin delili ile ispatlamalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu